İYİ Parti, 31 Mart seçimlerinin iptaline gerekçe olan hataların 23 Haziran seçimleri öncesinde de tekrarlandığı gerekçesiyle, İstanbul’un 39 ilçesinde, ilçe seçim kurullarınca oluşturulan, sandık kurulu başkan ve üyelerine itiraz etmişti.  İtirazları değerlendiren Arnavutköy İlçe Seçim Kurulu, seçimde görev alacak sandık kurulu başkanlarının ve memur üyeleri ile birlikte sandık kurullarına atanan seçmen üyeler listesini incelenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.

SANDIK KURULLARINDA SKANDAL

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelenen listelerde skandallar zinciri ortaya çıktı. İncelemelerde sandık kurullarında görevlendirilen sandık kurulu başkanlarından 11 tanesinin aktif partili üye, 53 tanesinin pasif partili üye olduğu belirlendi. Öte yandan sandık kurullarında görev alan memur asıl üyelerden 17 tanesinin aktif partili üye, 51 tanesinin pasif partili üye olduğu tespit edildi. Ayrıca incelemelerde memur yedek üyelerden 9’unun aktif, 60 tanesinin ise pasif partili üye olduğu ortaya çıktı.

BÜYÜK ÇOĞUNLUK AKP'Lİ ÇIKTI

Yapılan incelemelerde sandık başkanlarından 56’sının (8'i aktif) AKP üyesi, 6'sının (2’si aktif) Saadet Partisi üyesi, birinin Demokrat Parti ve birinin de Emek Partisi pasif üyesi olduğu ortaya çıktı.

Memur üyelerden de 57’sinin (11’i aktif) AKP üyesi, 5’inin (3’ü aktif) Saadet Partisi üyesi, 4’ünün Demokrat Parti üyesi, birer kişinin de CHP ve Halkın Sesi Partisi üyesi oldukları belirlendi.
Yedek memur üyelerde ise 66 AKP üyesi, 2 Saadet Partisi üyesi ve 1 Demokrat Parti üyesinin bulunduğu tespit edildi.

AKTİF ÜYELERE İPTAL PASİFLERE DEVAM DENİLDİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tespitleri üzerine Arnavutköy İlçe Seçim Kurulu toplandı. Yapılan toplantıda siyasi parti üyeliği aktif olanların sandık kurulu başkan ve memur asıl yedek üyeliklerinin iptaline, yerlerine kaymakamlık makamından gelen resmi listeden ad çekme suretiyle görevlendirme yapılmasına oy birliği ile, siyasi parti üyeliği pasif olanların sandık kurulu başkan ve memur asıl ve yedek üye olarak görevlendirilenlerden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bildirilen listelerde üyeliğinin pasif olarak belirtilmesi nedeniyle herhangi bir siyasi partiye üye olmadığı düşünülerek görevlerinin devamına oy çokluğu ile kararı alındı.

[caption id="attachment_5120076" align="aligncenter" width="864"] 31 Mart İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri YSK tarafından “bazı sandık kurullarında, kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanı ve üyelerin görev yaptığı gerekçesiyle” iptal edilmişti.[/caption]

İYİ PARTİ SEÇİM KOMİSYONU: USULSÜZLÜKLER ISRARLA SÜRDÜRÜLÜYOR

Yaşanan skandal ile Sözcü’ye açıklama yapan İYİ Parti Seçim Komisyonu Sözcüsü, İl Başkan Yardımcısı Gökay Kıran; “23 Haziran'da yenilenecek İstanbul seçimleriyle ilgili yaptığımız itirazlar sonucu görevlendirilen sandık kurulu başkanlarının ve memur üyelerinin birçoğunun ‘siyasi parti üyesi’ çıktığını gördük. İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı olarak, 39 ilçenin tamamında sandık kurulları için gönderilen kamu görevlisi listelerine yaptığımız itirazlar sonucunda gördük ki; 31 Mart seçimini iptal ettiren nedenler aslında iptali isteyen taraflarca hazırlanmıştır. Tüm itirazlarımızın reddedilmesi gösteriyor ki, seçim sandıklarındaki usulsüzlük hâlâ ve ısrarla sürdürülmektedir. Biz, İYİ Parti olarak tüm bu usulsüzlüklerin takipçisi olacağız. 39 ilçede sandıklarda görev alacak başkanların, memur üyelerin ve memur üye yedeklerinin Yargıtay tarafından yapılmış siyasi parti üyelik sorgulama sonuçlarını talep ediyoruz. Siyasi parti üyeliği sorgulamasında karşımıza çıkan ‘pasif üye’ kavramının tanımını istiyoruz. Tarafsız gözlemci ve denetim görevlisi olarak görevlendirilen devlet memurlarının ‘pasif üye’ olsalar dahi nasıl tarafsız kalabileceklerinin yanıtını bekliyoruz. İYİ Parti olarak, sandık güvenliği ve seçim mevzuatı konusunda karşılaştığımız her usulsüzlüğün takipçisi olacağımız konusunda halkımıza söz veriyoruz” ifadelerini kullandı.

DEVLET MEMURLARININ SİYASİ PARTİ ÜYESİ OLMASI DİKKAT ÇEKTİ

Öte yandan devlet memurlarının siyasi parti üyesi olmaları ise dikkat çekti. Anayasa'da yer alan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre devlet memurlarının siyasi parti üyesi olmaları yasak. Yasaya göre, "Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler." ifadelerinin yer almasına rağmen memurların parti üyeliklerine devam etmesi ise akıllarda soru işareti bıraktı.