Antalya’da düzenlenen Onkolojide İz Bırakanlar Zirvesi, kanser uzmanlarını bir araya getirdi. Prof. Dr. Mustafa Samur anısına düzenlenen zirvede, Türkiye’de ve dünyada kanser alanında yaptığı çalışmalarla adını duyurmuş uzmanlar, teşhis ve tedavilerinde gelinen son durumu tartıştı.

Kongreye katılan Pittsburgh Üniversitesi Meme Cerrahisi Anabilim Dalı Direktörü Prof. Dr. Atilla Soran, meme kanseri üzerine yaptıkları dünyada ses getiren 'Türk Çalışması' ile ilgili önemli bilgiler verdi:

Prof. Dr. Atilla Soran


Meme kanseri bildiğiniz gibi dünyada ve Türkiye'de kadınlar arasında birinci. Beklenen şu ki, her 8 kadından biri yaşamı boyunca meme kanserine yakalanacak. Şu an meme kanseri hastaları iyi tedavi ile yüzde 90, erken tanıyla yüzde 99'un üzerinde yaşamlarını sürdürüyorlar. Burada erken tanı ve doğru tedavi çok önemli. En önemli şey doğru merkezlere gitmek ve bunun için de doğru merkezlerin oluşturulması gerekiyor. Ancak Türkiye'de daha yeni yeni meme merkezleri açılıyor.

O yüzden bizim çalışma çok önemliydi. Cumhuriyet tarihi boyunca meme cerrahisi alanında böyle bir çalışma yoktu. Bunun adını 'Türk Çalışması' koyduğumuz için şu an biz 10 basamak ilerdeyiz. Bu çalışma 12 yılda çıktı. Meme Hastalıkları Federasyonları Derneği adı altında Türk Meme Çalışma Grubu oluşturduk ve bu birinci çalışmamızdı. Dünyada tüm bir çok şeyi değiştirdi.

Çalışmamızın iddiası şu; evre 4 dediğimiz çeşitli organlara metastaz yapmış meme kanserli hastalarda, genel tümörü çıkarmazsak vereceğimiz sistemik tedavi çalışmaz. Bir Fransız kanalında verdiğim röportajda bunu şöyle anlattım; bir generalsiniz, karargâhınız var ve düşmanlar size yakın. Cepheye sürekli silah gönderirseniz orada mücadele edersiniz ama karargâhınıza atak eden kişiyi ortadan kaldırmazsanız savaşı kazanmanız mümkün değil. Bu nedenle önce size saldıranı, yani primer meme tümörünü yok ederseniz bütün elinizdeki materyali merkezden uzakta olan tümöre gönderip hastanın yaşamı uzatabilirsiniz. Bunu kanıtladık ve dünyada ilkti bu. Şimdi bu hastalara cerrahi de yapılıyor.

İkinci aşamada da sırf kemik metastazı olanlarda da aynı şekilde düşündük ve 'kemikteki tümörle mücadele edeceğiz ama önce memedekini yok edelim, geri kalan bölgede mücadele ederiz' dedik ve sonuç istediğimiz gibi oldu. Eksiden metastaz olan hastalar iki yılda ölürdü şimdi 10-15 yıl yaşıyorlar.

KANSER KRONİK HALE GEÇİYOR

Metastaz yapmış kansere kür diyorduk ama ben bu terimi doğru bulmuyorum, hastanın moralini de bozuyor. O nedenle artık biz ona remisyon diyoruz; hasta ömür boyu remisyona giriyor. Yani kanser kronik hale geçiyor. Ben bunu diyabete benzetiyorum; diyabetle doğru mücadenele ederseniz hayatınız boyunca sizi etkilemez. Meme hastalıklarındaki evde 4 yani metastaz yapmış durumlarda da amaç da bu.

ANNENİZ KAÇ YAŞINDA MEME KANSERİ OLDUYSA 10 YAŞ ÖNCESİNDEYKEN TARAMA YAPTIRIN

Aslında Türkiye'de taramalar çok artmadı. Memede tüm Türkiye genelinde tarama oranı ortalama yüzde 30. Batıya geçerseniz yüzde 70'lere çıkıyor, doğuya giderseniz yüzde 10'lara iniyor. Dolayısıyla Türkiye geneline baktığımızda Ankara'dan bir çizgi çizin, Ankara'nın doğusunda kalan yerde taramalar az olduğu için geç dönem meme kanserleri geliyor ve ölümler fazla.

ABD'de 50 yaş altı meme kanser oranı yüzde 19, Türkiye'de 40, yani iki katı. Biz de gençler daha çok kanser oluyor. Biz de taramayı daha erken başlatmamız gerekiyor. Anneniz 42 yaşında meme kanseri olduysa sizin 32 yaşında tarama yaptırmanız lazım.

MEME KANSERİNİ TETİKLEYEN 4 FAKTÖR

Sigara içimi, obezite, hareketsiz hayat ve stres faktörleri meme kanserinde çok etkili. Epidemolojik çalışmalara baktığınız zaman ise 35 yaş sonrasında doğum yapmak ve ailede kanser olması da önemli.  Meme kanserinin de en büyük nedeni östrojen fazlalığıdır. Östrojen fazlalığını yok etmek için de egzersiz yapmak ve kilo almamak şart.

Stres ise enflomatuar faktörleri tetikliyor. Tümörün genelinde bir enflomasyon vardır ve biz onu engellemeye çalışırız. Ayrıca kanser hücresi çıkmışsa daha çabuk büyümesine ve yayılmasına neden oluyor. Stresten uzak kalmak gerekiyor. Stresten korunmak için Türkiye'nin şöyle bir şansı var aile bireyleri birbirine yakındır. Bu da psikoloğa gitmese bile sıkıntılarından uzaklaşmasına yardımcı olur.