“Nepotizm”, bütün dünyada eleştirilen ama bir türlü vazgeçilemeyen bir hastalıktır.
“Nepot”un karşılığı “yeğen”dir.
Siyasetteki “Nepotizm” kavramının kaynağı ise Orta Çağ’dadır.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten 18 yıl sonra Papa seçilen 4. Sixtus’un tayin ettiği 34 kardinalden altısı yeğeniydi. 1503-1513 yılları arasında papalık yapan 2. Julius, 4. Sixtus’un yeğenlerinden biriydi.
Papa 4. Sixtus’un başlattığı “kardinal yeğen” kavramı papalık tarihinde yaklaşık 400 yıl sürdü.
Vatikan, 19. Yüzyıl’da büyük tartışmaların ardından kurtulduğu nepotizmi bölgemize ihraç etmeyi başardı. Eş dost akraba kayırmacılığı, yani yeğencilik, Orta Doğu’da ve Türkiye’de en geçerli ve yaygın yöntemlerden biri haline geldi.
Nepotizm hastalığı, eleştirilmekle birlikte zaman zaman Avrupa’da ve ABD’de baş gösteriyor. ABD’de dahi Başkan Donald Trump’ın danışmanlığını damadı yapıyor.

Kılıçdaroğlu: düzeltilecek

Geçen 17 yılda eş dost kayırmacılığı AK Parti’de çok gündeme gelmişti. Konu İzmir’de, İstanbul’da ve Adana’da bazı CHP’li ilçe belediye başkanlarının çocuklarını, damatlarını, kayın biraderlerini, kuzenlerini, eniştelerini önemli görevlere getirmesiyle yeniden gündeme getirildi. İster AK Parti, ister CHP yapsın, olay açıkça nepotizm örneğidir.
Bu konuyu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sordum. Öncelikle SÖZCÜ’nün de aralarında bulunduğu bağımsız medyanın bu konuyu haber yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Hatta, Havuz medyasının bizim başkanların bu tutumlarını haber yapmalarından çok memnunuz. Kamu adını denetim yapıyorlar” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun sözlerini aynen aktarıyorum: “CHP’li belediyelerden verilen örneklerin hiçbiri etik değil, hepsi düzeltilir. Bundan sonra bu tür uygulamalar olmayacak. Ancak burada iki şey var. İlki bizim gösterdiğimiz duyarlılığı, bağımsız medyanın gösterdiği duyarlılığı havuz medyasının göstermemesi. Aynı şeyi yapan 50-60 AKP’li belediye başkanı var. Cumhurbaşkanı ülkenin hazinesini, hazineyi bilmeyen damadına emanet etmiştir. Onlar sadece CHP’li belediyeleri haber yapıyorlar. Ahlaksa herkes için geçerli bir kavramdır. Kul hakkı yememekse herkes için geçerlidir. Rahatsız olduğumuz şey, bu denetimi tek taraflı yapmalarıdır.”


“Siyasi etik yasası ÇIKSIN”

Her meslekte olan etik kuralların, bir tek siyasette bulunmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a açık ve net çağrı yaptığını söyledi. Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olduğu dönemde TBMM’ye sunulan Siyaset Etiği Yasa Tasarısı’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından geri çekildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle dedi:
“Bizim de bir siyasi ahlak yasa teklifimiz var. TBMM açıldığında hemen gündeme getirelim. İkisini de koyalım masaya, diğer partiler de tekliflerini sunsun. İlk oturumda Meclis siyasi ahlak yasasını çıkarsın. TBMM siyasetin ahlaki temeller üzerine kurulmasını istiyorsa, başkan bu adımı atsın.”
Nepotizmden kurtulmanın yolu, kayırmacılığın, yandaşçılığın, ayrımcılığın olmadığı, eşit imkanların ve tatminkar değerlerin öne çıktığı liyakat sisteminin siyasette egemen olmasından geçiyor.
TBMM Başkanı Şentop bakalım Kılıçdaroğlu’nun çağrısına ne yanıt verecek?