Adolf Hitler’in sağ kolu ve Halkı Aydınlatma Bakanı olan Goebbels herkes tarafından propaganda dehası olarak kabul edilir. Adam propaganda taktikleri, devlet adamlarının yapısını ve halkın sürü psikolojisini   küçük vurgularla kanıtlamaya çalışmış ve kanıtlamış.
Aslında söylediği şeyler çok basit ama Almanlar gibi eğitimli bir toplumu Hitler gibi çılgın ve deli bir adamın peşinden sürükledi.
Televizyon henüz olmadığı için radyo, gazete ve köy köy dolaştırdığı seyyar sinemayı olağanüstü başarılı bir şekilde kullandı.
Peki ne diyordu?
‘Prestij ve karizma sahibi bir lider, propaganda işinizi çok kolaylaştırır’.
‘Gazeteciler önemlidir. Onları ve patronlarını satın almak, devşirmek ve çıkarlarınız doğrultusunda kullanmak için her şey yapılmalıdır’.
‘Her zaman etrafınızda bir yalaka ordusu bulundurun’.
‘Bana vicdansız bir medya verin, size bilinçsiz bir halk yaratayım’.
‘Basını, hükümetin kullanabildiği dev bir klavye olarak düşünün’.
‘Halkı her zaman yalanlarla ateşleyin, asla soğumasına ve düşünmesine izin vermeyin’.
‘Propagandanın amacı sonuç almaktır mantıklı olmasına gerek yok. Kitleler nezdinde istenen sonuç alınmışsa o propaganda başarılıdır’.
‘İnsanların özgürce düşünme yeteneğini ellerinden alan Radyo ve sinema olmasaydı biz iktidara gelemez ve iktidarı etkin şekilde kullanamazdık’.
‘Önemli olan aydınlar değil cahil ve okumamış kitlelerdir. Onları kandırmak çok daha kolaydır’.
‘Bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız insanlar ona o kadar fazla inanırlar. Hıristiyanlığın bu kadar etkili olmasının nedeni 2000 yıldır aynı şeyi söylüyor olmasındandır’.
‘İnsanların beyni tembeldir. Bu tembelliği iyi bilin ve yalanlarınızı ona göre söyleyin. Tembel beyin yalanı çok daha iyi kabullenir’.
‘Eğer belli bir konuda hedefinizde dindar kesimler varsa, onlara Tanrı’dan ve peygamberden söz edip inançları doğrultusunda kolayca kandırabilirsiniz. Bu amaçla kilise cemaatini kullanmakta yarar vardır’.
‘Bir insana yalan olsa bile bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser ve savunur’.
‘İlk sözü kim ne kadar güçlü ve bağırarak söylerse, o kazanır’.
‘Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur ve insanların o yalana inanması da o kadar kolaylaşır’.
‘Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır. Olmazsa, yalana devam edin. Siz yorulunca herkes inanmış olacak’.
‘Önemli olan kitleleri inandıracak ve uykuya geçirecek yalanlar söyleyebilmektir. Toplumun beyni ancak bu yolla yıkanır’.
‘Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin’.
‘Asla rakibinizin üstün bir yanı olduğunu kabul etmeyin’.
‘Asla kendinizden başka birine hareket alanı bırakmayın’.
‘Hep saldıracak, karşı tarafı savunmada bırakacaksınız.
Siz değil onlar savunmada kalmalı’.
‘Sadece bir rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyin suçunu onun üzerine yıkın’
‘Bizi öldürmeyen şey, kesin güçlendirir’.
‘Tarih ofislerde değil sokaklarda yazılır’.
Medya ve propagandanın gücüne inanan ve bu yolda mucizeler yaratan Goebbels ordu ve istihbaratın dışında devletin diğer kurumlarının da önemini çok iyi biliyordu:
‘Hakimlere ve savcılara dikkat edilecektir. Yargı devlet hayatının efendisi olamaz, devlet politikasının hizmetkarı olmalıdır’.
Goebbels kendisine karşı çıkan düşmanlarını da tehdit etmekten geri kalmadı:
‘Köpeklerinizi bağlayın, içimdeki şeytanı sokağa salarsam hiçbiriniz durduramazsınız’.
Hitler’in kişilik analizini çok iyi analiz eden Goebbels ondan bir ‘Führer’ yaratmıştır.
Hitler başta komşusu Polonya olmak üzere tüm Avrupa ülkelerini işgal edip perişan etti.
Goebbels’in gazıyla Hitler İkinci Dünya Savaşı’nda 60 milyon insanın ölümüne neden oldu.
Ülkesi Almanya yerle bir edildi.
Sovyet ordusu Berlin’e yaklaştığında Goebbels önce karısı ve altı çocuğunu zehirleyerek öldürdü sonra da intihar etti.
Goebbels öleli 74 yıl oldu ama adamın söylemleriyle birçok ülkede Hitler benzeri liderler oldu.
Tunus halkı devrik diktatör Bin Ali’ye ‘Gestapo’ derdi.
O da Goebbels hayranıydı.