Resmi Gazete’de, 14 Aralık 2019 tarihinde; “Faizsiz finans kuruluşlarının bağımsız denetimini yürüten denetçiler için kurallar” adı altında denetimini yapacak kişilerin uyması gereken kurallar, ayetler ve hadisler yayınlandı. Laiklik buraya kadardı!

★★★

Kararda “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlarına yardım etmeyi emreder” satırları geçiyor. Kuvvetle muhtemel damat, görümce, elti, komşu, şoför, doktor hep bu kapsama giriyor.

İktidar bunu yıllardır uyguluyor. İhaleleri veriyor, işe alıyor, maaş bağlıyor, devletin parasını aktarıyor... Şimdi işi resmiyete döküyor.

★★★

Resmi Gazete’de yayınlanan “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor...” cümlesi galiba sadece denetçileri bağlıyor.

“Ehli” demişken kapıya koymayacağın adamlar nerelerden nereye geliyor. Herkes biliyor.  Denetçilerde aranacak özellik; Allah-u Teâla korkusu...

Neyse ki siyasetçiler için böyle bir özellik aranmıyor!

★★★

Gelelim şu faizsiz finans kuruluşlarının “kâr payı” işine... Paranın dini, imanı olmaz derler ya hakikaten öyle... Kimse parasını bedavadan kullandırmıyor. Haliyle İslamiyet’te işler tıkanıyor.

“Ey iman edenler, kat kat faiz yemeyin...” Açık, net bir anlatım... Kısaca paradan para kazanmak diye açıklanan faizli işlemler İslam’da kesin olarak yasaklanmış mı? Yasaklanmış!

★★★

Ancak dünyada işler böyle yürümüyor. Haliyle parayı imana getirme çalışmaları başlıyor. Gerekli fetvalar alınıyor, 1975 yılına gelindiğinde İslam Kalkınma Bankası açılıyor ve uygulamalara geçiliyor.

O yıla kadar binlerce İslam âlimi gelip geçmiş. Hiçbirinin aklına gelmemiş! 1975’e kadar günah olan eyleme sonrasında güncelleme gelmiş!

★★★

Fetva işi de güzel iş... Al fetvayı ne yapsan günah olmuyor. Kitap aynı kitap... Fetvayı veren artık nasıl okuyorsa, aldın mı fetvayı sorun kalmıyor! Kim kimi kimin adına yetkilendirmişse artık!

Peki, faizin tanımı ne? Paranın zaman karşılığı kirası... Sistem aynı şekilde işliyor, ismi farklı...

★★★

Mantık ne? Aynı! Faiz yerine vade farkı alınıyor. Satıcı çeşitli vadeler için fiyat farkı istiyor. Alıcı kabul edince para bağlanıyor. Anlaşma tamamlanıyor. Buna “kâr payı” deniliyor.

Faiz yerine kâr payı veren fakat her ne hikmetse zarar etme olasılığının olmayan ve piyasa faiz oranlarının aynısını verip harama girmeyen kurumlara faizsiz finans kuruluşu deniliyor.

★★★

Faizsiz bankacılık yaptıklarını öne süren kurumlar aynen bankalar gibi, mevduat toplayıp finansman kredisi, şirket kredisi, tüketici kredisi, konut kredisi, otomobil kredisi, kredi kartı veriyorlar.

Yoksa topladığı parayı ne yapacak? Nasıl para kazanacak?

Kredi alıp zarar ettin. Şirketi kapatıp gittin. Kâr nerede? Yok! Yine de faizsiz finans kuruluşuna ödeyeceksin payını... Sevabına mı dağıtacak o kadar parayı?