Son günlerde dolar biraz kıpraştı. Fiyatları yukarı çıktı. Millette merak uyandırdı. Peki, daha yolu var mı?

Dikkat ederseniz artık fevri hareketler yapmıyor. Kamu bankaları her çıkışında kafasına vurdukça değişmiş. Daha olgun, daha görmüş geçirmiş bir hale gelmiş.

Doların bu hareketi akvaryumdaki balık gibi... Yurtdışı ile ilişiği kesilmiş. Kendi fanusunda dönüp duruyor. Ehlileşti, sakinleşti ve daha bir sürü şey...

★★★

Kısaca ülkenin ekonomi yönetimi açık denizde bu işi idare edemeyeceğini kabul etti. Yurtdışı yatırımcıların düzenini bozdu, aklınca düzeltti ama ülkenin ekonomisini boğdu!

Önce Türk bankaları, yabancı bankalara Türk Lirası veremsin diye kısıtlama getirilmişti. Öyle ya, yabancılar Türk Lirası borç bulamazlarsa, Türk Lirası dolara karşı değer kaybeder diye nasıl pozisyon açarlardı? Açamazlardı! Türk Lirası da yerinde kalırdı. Buraya kadar tamam...

★★★

Şimdi de Türk bankaları yabancı bankalardan bir haftanın altında TL borçlanamasın diye kısıt getirildi. Bu, yabancı yatırımcılara “Türk Lirası’na hiç bulaşmayın” demekti. Eyvallah da...

Türk Lirası aslında kendi kafasına sıktı... Zira doların artmasından öylesine korkuyorlar ki sonuçları hakkında yoktu fikirleri...

★★★

Dolar fiyatları kontrollü yükseliyor. Nasıl olsa yurtdışı menşeili şirketler bilançolarını dövize dönecekler. Fiyat biraz yükselsin, oralardan dönsünler.

Hem belki bu arada düşük faizler sebebiyle döviz almak isteyenleri de caydırırlar... Hatta yükselişi fırsat görüp belki vatandaşın aldığı bir kısım dövizin bozulmasını sağlarlar.

Gerekirse yılın son günlerine girerken yine baskılar, kamu bankaları olmayan doları satar. Bu sayede kişi başı gelirden, borçlara kadar dolar ile hesaplanan Türkiye’nin ekonomik görünümünü makyajlarlar... Hesap bundan ibaret...

★★★

Şimdi gelelim akvaryumdaki balığa, dolara... Ne kadar daha kalacak orada?

Türkiye’nin yurtdışından gelecek dövize ihtiyacı var. Bırakın gelmeyi, buradakiler bile kaçıyorlar. Sen ne yapmışsın? Yurtdışı hareketleri kısıtlamışsın, imajını dağıtmışsın.

Bu saatten sonra “ama dön” desen, “seviyorum seni gel” desen, “nasıl özledim bir bilsen” diye dil döksen bile ancak şarkı yazarsın bu sözlerle...

★★★

Yabancı yatırımcılara iki kere çok sağlam kazık atmışsın. Serbest piyasa kurallarını değiştirip ceplerini yakmışsın. Aradaki köprüyü yıkmışsın. Bir daha yapmayacağını kimseye inandıramazsın.

Esas hikayeye gelince; Amerika, S-400 konusunda taviz vermeyeceğini defalarca en üst düzeyden dile getirdi. Yaptırım kararlarını kongreden geçirdi. Trump’ın insafına kaldı Türkiye ekonomisi...

Bakalım kutumuzdan ne çıkacak? Trump hangi yaptırımları uygulayacak?

★★★

Ekonominin bırakın yaptırımı, kendi ayakları üzerinde duracak hali yok. Aynı zamanda masanın üstünde Suriye konusu, Libya anlaşması ve Halk Bank davası duruyor.

Yok efendim Kürecik, vay efendim İncirlik kapatılırmış. İki gün sonra ben öyle bir şey demedim der, geçer.

★★★

Kısaca halen her şey kontrol altında... Dolar akvaryumda... Sadece sanki serbest piyasa varmış gibi yapıyorlar, izin veriyorlar. O kadar!

Burada esas soru bu oyunu nereye kadar oynayacaklar?

Hem faizi hem dövizi uzun süre baskılayamazlar. Bu oyun bir gün illa bitecek. Her şey bir anda anlamsız gelecek... İşte biz o gün düşüneceğiz... İşte biz o gün tükeneceğiz...