Hakim efendiler!
Savcı Bey!
Gördünüz ne oldu:
Halk size inanmadı.
Vicdanlar kanadı.
Kararınızı “yok hükmünde” saydı. Halk ve temiz vicdanlar, “şerefli yaşama hakkımızı” bize teslim etti.
Kazara bir sapan taşı.
Bir altın kaseye değse.
Ne değeri artar taşın.
Ne değerden düşer kase.
(Yazarı: Namık Kemal ya da Sadi)
★★★
Hakim efendiler!
Savcı beyefendi!
İşte bugün size altta adalet adına harekete geçeceğiniz ve 81 milyon, tüm Türkiye’nin konuştuğu önemli bir konuyu yazıyorum. Bizim işimiz bu: Nerede açıkça soygun, nitelikli dolandırıcılık, pis aldatma, iğrenç yalan, kaba talan, bencil israf, halkı din ve Allah adını kullanarak istismar girişimi varsa onu yazmak.
Siz de kımıldayın.
Adaletinizi görelim.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul’un “Çılgın Proje(!)” propagandası ile yazılmaya, söylenmeye başladığı 2011 yılını başlangıç aldı. Ve bitmekte olan şu bunalımlı, buhranlı, yoksul ve işsiz çoğaltan 2019 yılına kadar kanalın geçeceği güzergahın iki yanında; kanal kulesi, kanal plazası, kanal AVM’si, kanal yalısı, kanal oteli dikilebilecek 30 milyon metrekare arazinin el değiştirdiğini açıkladı. 30 milyon metrekare kıymetli şehir arazisi habersiz köylüden çok ucuza alınmış, zengin Arap ve onlarla iş birliği yapan bir avuç yerli yeni rant burjuvası yandaşın eline geçmiş. Ekrem İmamoğlu, el değiştiren bu 30 milyon metrekare arazinin büyük çoğunluğunu 3 Arap şirketinin aldığının altını özellikle çizerek söyledi.
Kim bu 3 Arap?
İsimleri nedir?
Bu 3 arazi kapatıcı Arap’a haber uçuran yerli güvercinler olmalı. Katar Emiri’nin süslü annesi oturduğu sarayında kanal güzergahının nereden geçeceğini, hangi parselin değerleneceğini nasıl bilecek de orada 44 dönüm arazi kapatacak?
Yerli işbirlikçiler kim?
Ekrem İmamoğlu biliyor.
3 Hakim efendi!
1 Savcı beyefendi.
Başvurursanız.
Size açıklayacaktır.
★★★
30 milyon metrekare; köylünün elinde ekili tarla, nadasa bırakılmış arazi, bağlık ve bahçeydi.
Köylüler habersizdiler!
Sattılar tarlaları ucuza.
Üç otuz paraya.
Buradan “Kanal geçeceğini ve arazilerin çok para edeceğini” köylüler bilmiyor ama zengin, aç gözlü Araplar biliyordu. Bu açıdan bakınca habersiz köylüden ucuza tarla kapatmak “nitelikli dolandırıcılığa” girer.
Sayın Savcı Bey!
Yaz bir iddianame de görelim. Katar Emiri’nin annesine 44 dönüm köylü arazisini ucuza kapatsın diye pafta-parsel-güzergahını yazıp gönderenler “nitelikli dolandırıcılığın alt yapısını” hazırlamış oldular.
Öyle değil mi?
Zengin Arap şirketleri duyup aldı da yeni zengin yandaş Türkler, “Ayıp olur- nitelikli dolandırıcılığı girer... Biz almayalım” mı dedi?
İçlerinde AKP’li, CHP’li, MHP’li, HDP’li, İYİ Partili, Saadet Partili milletvekilleri, bakanlar, yüksek bürokratlar, Saray yakınları ve onların soy ismi tutan birinci dereceden akrabaları kimler var?
Savcı Bey!
Hadi kımılda.
İmamoğlu ile konuş.
Çıkartın bu isimleri.
Bütün Türkiye bilsin!
★★★
3 Hakim efendi!
1 Savcı beyefendi!
Hukuk adına!
Adalet adına!
Eşitlik adına!
Demokrasi adına!
Harekete geçin, kanal güzergahında köylünün arazisini elinden ucuza kapan aç gözlü, para şımarığı “Nitelikli dolandırıcıların yerli işbirlikçilerini” bulup halka duyurun!
Hukuk şerefli yaşamaktır!
