Konut sektörünün lideri iş adamı Ali Ağaoğlu, çok renkli biri; magazin sayfalarında haberleri çıkardı. Çeşit çeşit lüks otomobiller, genç sevgililer, baş FETÖ’cülerden Zekeriya Öz’e 10 günlük turistik gezi ısmarlaması, Cumhurbaşkanı ile birlikte Finans Merkezi’nin yakınında yapılan bir camiyi ziyaret etmesi haberleriyle dolardı gazete sayfaları ile TV ekranları.

Kesildi haberler.

Bir süredir yok.

Geçen gün “Finans Merkezi’ni yapan ve kriz yüzünden zora düşen inşaat şirketlerine devletin Varlık Fonu ortak oldu ve 3 inşaat şirketi kurtarıldı. İçlerinde Ağaoğlu’nun şirketi de var. Varlık Fonu, parayı Merkez Bankası’ndan alacak, zordaki bu 3 inşaat şirketine aktaracak, kurtulacak şirketler” haberi ile ünlü iş adamının adı yine yayın malzemesi oldu.

Kâr özele!

Zarar devlete!

İş adamı kâr edince “helal olsun ona, işi biliyor” diye alkışlıyorlar, madalya veriyorlar. Zarar edince, ziyanı devlete yıkıyorlar.

Bu ne güzel model!

Kâr Ağaoğlu’na!

Zarar halkın sırtına!

★★★

İstanbul’da Finans Merkezi’ni yapan 3 büyük inşaat şirketinin Varlık Fonu’na ortak yapılarak kurtarıldığı günlerde İngiltere’de Thomas Cook adlı 178 yıllık turizm şirketi battı, iflasını ilan etti. Sendikalar, muhalefet partisi, işverenler, batık Thomas Cook’u İngiliz devletinin kurtarmasını istediler.

“Hayır” dedi devlet!

İngiltere!

Adam Smith’in ülkesi.

Ve Keynes’in memleketi.

İngiliz hükümeti, “Stratejik bir ulusal çıkar söz konusu olmadığı sürece devlet bir şirketi kurtarmaz” diye kesip attı. Thomas Cook’un 5 yıldan beri zarar etmesine ve borcu büyümesine rağmen üst yöneticilerine 20 milyon Sterlin (1 Sterlin: 6.97 TL) ikramiye dağıttığı da ortaya çıktı.

Niçin kurtarıldı Ağaoğlu?

Ve diğer 2 büyük şirket?

Hangi ulusal çıkar için?

Kim aldı bu kararı?

Ne gerekçeyle aldı?

Kurtarılan bu 3 şirketin son 15 yılda sahipleri ne kadar kazanç ve servet birikimini kişisel hesaplarına yığdılar ve bu şirketlerin üst yöneticilerine kaç milyon ya da milyar TL başarı ikramiyesi aktarıldı?

★★★

Bir iş adamı, öngörü yapar, kazançlı bulur, inşaat şirketi kurar. İnşaat şirketi ile AVM yapar, Rezidans yapar, cam giydirilmiş yüksek binalar yapar, deprem toplanma arsasına lüks, pahalı konutlar yapar, satar, yüksek kâr elde eder. Geçiş garantili köprü yapar, yolcu garantili hava meydanı yapar. Katiyen zarar etmez. Bir iş adamı alıcı garantisi olmadan İstanbul’a Finans Merkezi niye yapar? Finans Merkezi’ni kime satacak? Ağaoğlu ve onun yanında İntaş ve YDA adlı büyük inşat şirketlerinin sahipleri, devleti 18 yıldır yönetenlerden “Finans Merkezi yap” siparişi mi aldılar ki şimdi kurtarılıyorlar?

Açıkla Ağaoğlu!

Sana Finans Merkezi yap siparişini kim verdi?

Halk bilsin!

Halkın parasıyla kurtarıldın!

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

İmamoğlu AFAD’a gitseydi kırık koltuğa oturtacaklardı!


Bir haftadır Ekrem İmamoğlu’nu “AFAD’ın davetine katılmadı” diye kızgın kazana koydular, kaynatıyorlar. Davet edilmediği toplantıya neden gitsin? Davetsiz gitseydi bile kırık koltuğa oturtacaklar, düşerken videoya çekip 300 gün TV’lerde döndürüp yayınlayacaklardı. Nerenden mi biliyor da bunu buraya yazıyorum? Cumhurbaşkanı’nın davetine koşa koşa gitti, kırık koltuğa oturttular ya oradan biliyorum. Saray’daki o kırık koltuğun sorumlusu araştırılmadı, bulanmadı, cezalandırılmadı oradan biliyorum. Son İstanbul depremi ile ilgili en samimi ve ciddi davranışı Ekrem İmamoğlu gösterdi. Beklenen yüzde 6.4 ve üstü “ana deprem” geldiğinde ona hazırlık için en somut adımı Ekrem İmamoğlu attı. Fatih Topkapı’daki 17 bin 567 metrekarelik İETT Garajını “afet toplanma alanı” yapma kararı aldı. Bravo İmamoğlu! Somut adımları hep görmek istiyoruz. İstanbul halkı arkanda.