Beni “aşı karşıtı” diye etiketliyorlar!

Bunu yapanlar arasında “Kara Kutu-Yüzleşme Vakti” kitabını okuyan var mı? Yok.

Kuru gürültü var...

Bilindik ezberlerin tekrarı var...

Önyargı var...

Hadi bana inanmıyorsunuz köşemi bugün birine bırakayım:

Prof. Howard Waitzkin (d.1945)...

Harvard mezunu. Stanford, Boston, California ve New Mexico üniversitelerinde görev yaptı.

İşçi dernekleri kliniklerinde gönüllü çalıştı. Salvador Allende’ye Şili halk sağlığı projesinde danışmanlık yaptı...

Özellikle (Türkiye’ye benzeyen) Latin Amerika ve ABD’deki neoliberal sağlık modellerini inceleyip altı kitap yazdı. (Hiçbiri dilimize çevrilmeyen kitapları şunlar: -The Exploitation of Illness in Capitalist Society. 1974. -The Politics of Medical Encounters: How Patients and Doctors Deal with Social Problems. 1991. -The Second Sickness: Contradictions of Capitalist Health Care. 2000. -At the Front Lines of Medicine. 2001. -Medicine and Public Health at the End of Empire. Paradigm Publishers 2011. -Health Care Under the Knife: Moving Beyond Capitalism for Our Health. 2018.)

Sağlığın/tıbbın nasıl, ne zaman, kim tarafından metalaştırıldığını yazdı Waitzkin...

SORGUSUZ KABUL


-Waitzkin dedi ki: “Şaşırtıcı derecede rekabetçi ve son derece başarılı ABD’li iş adamı Rockefeller, kariyerinin ortasında dikkatini dünya çapında halk sağlığına neden yöneltti? Merak mı?”

-Waitzkin dedi ki: “20’nci yüzyılın başında, Rockefeller Vakfı John D. Rockefeller’in muazzam petrol kârını (tıp, eğitim, sosyal bilimler, tarım ve doğa bilimlerinin yanı sıra) uluslararası sağlıkta önemli bir rol oynamak için neden kullanmaya başladı?”

-Waitzkin dedi ki: “Tıp ve halk sağlığı emperyalist yayılmada önemli roller oynadı. ABD’nin 20’nci yüzyılın başlarında emperyalist güç olarak ortaya çıkmasıyla, halk sağlığı ve sağlık kurumları emperyalizmin birkaç kilit aracı kurumu nasıl oldu?”

-Waitzkin dedi ki: “Rockefeller Vakfı, Antarktika hariç her kıtada araştırma enstitüleri ve hastalık yok etme programlarının geliştirilmesini neden destekledi?”

Bitmedi...

İÇLER ACISI HALİMİZ


-Waitzkin dedi ki: “Rockefeller’dan yaklaşık bir yüzyıl sonra, yazılımcı Bill ve Melinda Gates Vakfı, küresel sağlık ve beslenme alanında en etkili gündem belirleyici neden oldu?”

-Waitzkin dedi ki: “Her biri (Rockefeller ve Bill Gates), uluslararası sağlık tarihinde belirleyici bir kavşakta (20’nci ve 21’inci yüzyıl başında) ortaya çıktı. Döneminin en zengin kapitalistlerinin bu ‘işlere’ başlaması tesadüf mü? ABD mega filantropileri (hayırseverleri) dünyadaki sağlık sorunlarını ele almak için bilgi, örgüt, stratejilerin üretilmesinde ve şekillenmesinde bu kadar önemli rolü neden oynadı?”

- Waitzkin dedi ki: “Bu ‘hayırsever kapitalizm’ finansal spekülasyonlar, tekelci fiyatlandırma, işçilerin sömürülmesi, tarımsal varlıkların yok olması ve doğal kaynakların tahribatından elde edilen kârlara bağlı olan sermayeleri, ‘dünyayı kurtarmanın’ aracı olarak nasıl görüldü?”

-Waitzkin dedi ki: “Hem 20. yüzyılın başlarında ‘modern’ Rockefeller Vakfı ve hem de 21. yüzyılın başında ‘çağdaş’ Bill ve Melinda Gates Vakfı, uluslararası sağlık alanının kurumlarını, ideolojilerini ve uygulamalarını önemli ölçüde neden şekillendirdi?”

-Waitzkin dedi ki: “Rockefeller Vakfı, Gates Vakfı’nın tüberküloz, sıtma ve en yakın zamanda Ebola gibi problemleri ele almak için geniş çaplı girişimleri, genellikle (kullanılan temel ilaçlar ve aşılar için patentleri ellerinde tutan) çokuluslu ilaç şirketlerinin katılımıyla teşvik edildi...”

-Waitzkin dedi ki: “Umarım insanlar sağlık hizmetini ve sağlığı birbirine bağlayan egemen ideolojileri öğrenir. Çünkü insanlar küresel kapitalist sistemi değiştirene kadar, kapitalizmin ürettiği olumsuz sağlık sonuçları dünyayı iyileştirmeyecektir...”

“Kara Kutu-Yüzleşme Vakti” kitabı şu gerçeğe ayna tuttu:

Sol’un düşünsel hali ülkemizde içler açısı...

Sivil toplum kuruluşlarının hali ülkemizde içler açısı...

Rockefeller’ın Türkiye’de ne kadar etkili olduğunu görüyoruz. Yazık.

NOT: Ezbere yenilmeyen hekimleri-eczacıları ve hakikate tutkuyla bağlı okuyucuları cumartesi günü İzmir Alsancak Kırmızı Kedi’deki imza gününe beklerim...