Büyükler büyüğü ATATÜRK’ümüzün toprağa verilişine ilişkin yazılar ve anlatımlardan kimilerinin duraksamalara neden olduğundan söz edilerek benim o zaman görevli olmam nedeniyle gerçekleri anlatmamı isteyenler giderek arttığı için gecikmemi hoşgörmelerini isteyerek 4 ve 10 Kasım 1953 günlerini özetle anlatıyorum:

★★★

Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye Millî Talebe Federasyonu’ndan “4 ve 10 Kasım günleri için gençliği temsil etmek ve öngörülen görevleri yapmak üzere” istediği öğrenci olarak benim adım verilince Dışişleri Bakanlığı’na giderek hâlâ sakladığım, “ilgililerin gereken yardımı yapmaları” yazılı kartı aldım.

4 Kasım 1953 günü Etnografya Müzesi’nde TBMM Başkanı Refik Koraltan, Başbakan Adnan Menderes, MEB Celâl Yardımcı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Nurullah Tolon, Ankara Valisi Kemal Aygün, Ankara Belediye Başkanı Atıf Benderlioğlu ve başka devlet ilgilileriyle basın görevlilerinin bulunduğu kalabalık bir topluluğun önünde Erkek Teknik Öğretmen Okulu görevlileri öğretmenleri Kemal Kerpiççi’nin yönetiminde çalışmaya başlayarak mermer zemini büyük bir kapı biçiminde elektrikli testereyle kestiler. Mermer, özenle kenara alınarak sekiz metre olduğu söylenen aşağıya vinç indirildi. Atatürk’ün tabutu yavaş yavaş çıkarıldı. 15 yıl aşağıda kaldığı için bayrağın dokusu bozulmuştu ama sarıldığı tabutun iki yanındaki dörder sarı halka pırıl pırıldı. Ancak İtalyan kiraz ya da ıhlamur ağacından yapıldığı söylenen tabutu yer yer renk değişikliğine uğramıştı.

★★★

Tahta tabut, çıkarılışa göre sol yana alındı. Bir paravananın arkasında içinden çelik tabut çıkarıldı. Ankara Üniversite Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Kâmile Şevki Mutlu’yla yanındaki meslektaşları açılan tabut içindeki kefenli Atatürk’ü incelediler. Ben uzaktan bakıyordum. Yüzünü güçlükle görebildim. Bir gün önce traş olmuş gibiydi. İnceleme sonucu tabut kapatıldı. Bu sırada tahta tabuta bayrak örtüldü. Kız Teknik Öğretmen Okulu Öğrenci Derneği Başkanı Türkân Yaylalı ve arkadaşlarının katafalkın üzerine konulan tabutu temizleyip çiçeklerle süslemelerinden sonra çelik tabut getirilip yerleştirildi. Merakla Prof. Dr. Kâmile Ş. Mutlu’ya sorduğumda Atatürk’ün bedeninde hiçbir bozulma olmadığı, tahnitin (ilâçlamanın) çok başarılı olduğu, ilâçların birer küçük şişe içinde iki koltuk altlarına konulup yanlarına bileşimlerini gösteren yazılı kâğıtlar konulduğu (ilaçlamayı yapan Gülhane Askerî Tıp Akademisi’nden Prof. Dr. Lütfi Aksu) yanıtını aldım.

O gün saat 18:10’da Gençlik Nöbeti başladı. Benim, birkaç gün önce düzenlediğim çizelgeye göre 40 kız, 100 erkek üniversite ve yüksekokul öğrencilerinden yarım saatte bir değişmek üzere bazen iki erkek, iki kız, bazen üç erkek bir kız düzenli olarak nöbeti 5 Kasım sabah 10’a kadar tuttular. Bu görevi yöneterek 5 Kasım saat 10’da nöbeti generallere teslim ettim. Nöbet değişikliğini gerçekleştirmek üzere sabaha kadar konuşarak kaldığımız yer Ankara Halkevi’nin altındaki nikâh salonu idi. Görev sonunda “10 Kasım günü saat 9:15’te Etnografya Müzesi’nde olmak” uyarısını alarak Etnografya Müzesi’nden ayrıldık.

★★★

Cenaze namazını Dolmabahçe Sarayı’nda 19 Kasım’da Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi kıldırmış, tabut 20 Kasım’da Ankara’ya uğurlanmıştı. Ayrılırken Ankara’da yapılacak törenin nasıl olacağını konuşuyorduk.

İkinci ve son bölüm yarın.