Kardeşi tarafından öldürülen 24 yaşındaki Melek Aslan'ın Dicle Üniversitesi Matematik Öğretmenliği bölümünde okuduğu sırada aynı yurtta kalan arkadaşı B.A. Melek'i anlattı.

Dicle Üniversitesi Almanca Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi B.A., Melek ile olaydan 4 gün önce görüştüğünü söyledi. 4 yıl boyunca Melek ile aynı yurtta kaldığını anlatan B.A., "Odalarımız bitişikti. Akşamları beraber merdivenlerde sohbet ederdik. Kantinde beraber yemek yerdik. Gündüz ikimiz de okuldaydık ama her akşam buluşurduk. Melek, çağdaş ve özgürdü. Bazen yurtta kızlar da derdi; çok iyi ailesi var herhalde. Ama ailesinin bu kadar tutucu olduğunu anlatmazdı Melek. Üstü kapalı bir şekilde bir şeyler anlatırdı o kadar" dedi.

'SEVGİLİSİNDEN KURTULMAYA ÇALIŞIYORDU'

B.A., Melek'in eski sevgilisinden kurtulmaya çalıştığını ifade ederek şunları anlattı:

* Ben uzun zamandır hayatında olduğunu biliyorum bu adamın. Melek onun korkusundan sosyal medya hesaplarını hiç kullanmıyordu. Sürekli numara değiştiriyordu. 2-3 ayda bir 'Ben Melek bu benim yeni numaram' diye mesaj gelirdi.

* Son numarasını bilmiyorum. Ondan kurtulmaya çalışıyordu artık. Korkuyordu. Her ayrıldığında 'Diyarbakır'a gelirim seni öldürürüm, ya da seni rezil ederim' diyordu. Çünkü Melek'in arkadaşlarını tanıyordu.

* Korkuyordu ondan aslında, korktuğu için ayrılamıyordu. Yoksa son zamanlarda bir sevgi ve saygı kalmamıştı.

* En son öldürülmeden 4 gün önce karşılaştık, benim çok acelem vardı. Bir gün bir yerde oturup bir çay içmek için sözleştik. Bana 'Nasılsın, nasıl gidiyor, mezun oldun mu?' diye sorular sordu. Güldük. Daha mezun olamadığım için şakalaşmıştı benimle.

Foto: DHA / Melek'i anlatan arkadaşı, kendisini öldüren kardeşini çok sevdiğini söyledi.


'MATEMATİK DERSİ VERİYOR, OYUNCULUK ÖĞRENİYORDU'

Melek'in çok aktif olduğunu anlatan B.A. "Bir gün görüşmek üzere sözleşip, ayrıldık. Zaten 4 gün sonra öldürüldü. Öğrencilere özel matematik dersi veriyordu. Onun dışında oyunculuk dersi alıyordu. Bir yandan da dans kurslarına gidiyordu. Çok aktifti" diye konuştu.

'BİR ADAM SİLAH SIKIYORDU, NEREYE OLDUĞUNA BAKMADAN KAÇTIM'

Olay günü kendisinin de Sanat Sokağı'nda oturduğunu ve silah seslerini duyduğunu anlatan B.A., öldürülen kişinin Melek olduğunu daha sonra öğrendiğini söyledi. B.A., şöyle konuştu:

* O sırada kafeteryada oturuyordum. Bir adamı gördüm, silah sıkmaya başladı. Nereye sıktığına bakmadan kaçtım. Ondan sonra çığlık, kıyamet, `Bir kadın öldürüldü´ diye bağırıyorlardı. Kadın cinayetlerinden çok etkilenen birisiyim. Melek olduğunu bilmeden oturdum, ağladım.

* Akşam oldu, hâlâ durup durup ağlıyorum. Burnumun dibinde bir kadın öldürüldü ve ben saklandım hiçbir şey yapamadım. Gece sosyal medyaya girdim Melek'in fotoğrafını gördüm, daha kötü oldum.

* Benim arkadaşım 100 metre ilerimde öldürüldü ve ben bilseydim Melek olduğunu en azından son nefesinde elini tutardım. Melek kitap okuyormuş vurulmadan önce.

* Melek kardeşini çok seviyordu. Yere göğe sığdıramıyordu. Hep anlatıyordu. Hatta İzmir'e ya da Muğla'ya yerleştikten sonra Mustafa'yı da yanına alınacağını söylemişti.

'BİTMEK BİLMEYEN BİR ENERJİSİ VARDI'

B.A., Melek'in matematik öğretmeni mezunu olmasına rağmen bu mesleği yapmak istemediğini belirterek, "Matematik öğretmenliğini okudu ama matematik öğretmenliği yapmak istemiyordu. Çok sıkıcı geliyordu ona. Çünkü Melek'in bitmek bilmeyen bir enerjisi vardı. Dans kursuna gidiyordu. İlerde dans öğretmeni olacağım diyordu. Açılışlarda ya da doğum günlerinde palyaçoluk yapıyordu. Eğlenmek için yapıyordu onu. Çok hayali vardı. Oyuncu olmayı çok istiyordu mesela ama olmadı" diye konuştu.