TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel bir süredir gündemde olan tartışma konusuna son noktayı koydu. Kesin bir dille 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını belirten Özel, “Bu haberleri kesin bir dille yalanlıyoruz” dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamalarını eleştiren Özel şöyle konuştu:

* Ömer Çelik Bir süredir Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki serbest düşüşe engel olamadıklarının farkında. Ne yaparlarsa yapsınlar artık vatandaşın gönlünde bir yer bulamıyorlar ve yaptıkları sürekli eleştiriliyor. Sonra Ömer Çelik Çıkıyor, yaptıklarını ‘efendim şöyleydi de, böyleydi’ diye anlatmaya başlıyor.

* Ömer bey basın toplantılarını ‘anlatmalı kahve’ye döndürdü. Sürekli; ‘aslında öyle değil’… Görüyoruz, ‘gördüğünüz gibi değil. Duyuyoruz, ‘duyduğunuz gibi değil’. Vatandaş tepki gösteriyor, ‘ama sandığınız gibi değil’. Neymiş, diyor ki: ‘Cumhurbaşkanımız pandemi süreci başladığından beri vatandaşlarımızla böyle bir toplantıda bir araya gelmedi’. Giresun’dan bahsediyor.

"BU NASIL BİR VİRÜSTÜR Kİ AHLAT’A GELMİYOR, DUMLUPINAR’DA BULAŞICI OLUYOR"

Özel açıklamasına şöyle devam etti:

* Bu nasıl bir virüstür ki, öyle bir virüsle karşı karşıyayız, Ahlat’ta bulaşmayan bu virüs geliyor Dumlupınar’da bulaşıcı oluyor. Malazgirt anması serbest ama 30 Ağustos törenleri yasak. Ayasofya’da tehlikeli değil, Anıtkabir’e gelince tehlikeli hale geliyor bu virüs. Ve sordu herkes: ‘Samsun’da yasakladınız 30 Ağustos törenlerini, Giresun’da miting yaptınız’.

"CUMHURBAŞKANLIĞI’NIN OTOBÜSÜ BİR GÜN ÖNCEDEN YOLA ÇIKMIŞ"

“Radyodan dinlesek; Giresun’da vatandaş kalabalık, bir metrekarede beş kişi, maskelisi, maskesizi, burun buruna, sıkış tepiş… Sonra’da Ömer Çelik’i dinlesek; sanırsınız ki Cumhurbaşkanı selden sonra ziyarete gitmiş, vatandaş da onu bulduğu yerde kalabalıkla toplanmış” diyen Özel sözlerini şöyle sürdürdü:

* Gerçek ne? Gerçek Ömer Çelik’in anlattığı gibi değil. Cumhurbaşkanlığının, üzerinde konuşmak için kürsüsü olan otobüsü bir gün önceden yola çıkmış. Gitmiş oraya yerleşmiş. Miting meydanında ışığı hesap etmişler, gölgeyi hesap etmişler, otobüsü çekmişler, vatandaşın duracağı yerlere mitingin gerçekleşmesinden 2 saat önce bariyerleri koymuşlar, inanmayan açsın baksın. Daha Erdoğan o saatlerde havada, o sırada polis boş meydanı bariyerlemiş. Bu ne demek? Burada miting olacak demek.

“BARİYERLERİ 2 SAAT ÖNCEDEN BOŞ MEYDANA KOYUNCA NASIL FİİLİ MİTİNG OLMUYOR?”

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in Giresun’daki miting için kullandığı “Kendiliğinden oluşan fiili bir durumdur” sözlerine tepki gösteren Özel şu ifadeleri kullandı:

* Kendiliğinden oluşan fiili duruma; kadınlar ayrı, erkekler ayrı, Cumhurbaşkanı’nın her mitinginde koyduğunuz o bariyerleri iki saat önceden boş meydana koyunca nasıl fiili miting oluyor? Miting yaptıysan al sorumluluğunu.

* 14 gün sonra Giresun’daki vaka sayısının da alırsın sorumluluğunu. Hadi bizden utanmıyorsun, o miting alanına gidenlerden de mi utanmıyorsun? ‘Nasılsa onlar bizim partili, onlar yalanı mazur görür’.  Niye görsün? Giresun’un güzel insanlarına niye yalan atıyorsunuz, niye kandırıyorsunuz?

"30 AĞUSTOS’U BAL GİBİ YASAKLADILAR"

“30 Ağustos’u yasakladılar mı? Bal gibi yasakladılar” diyen Özel açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

* Neden? Malazgirt’teki anmada; Cumhurbaşkanı orada, Devlet Bahçeli orada, dünya kadar insan orada. Koskoca bir tören. 30 Ağustos için ‘3 kişiyle 5 kişiyle çelenk konulsun’. Ana muhalefet partisinden sadece genel başkana ve meçli başkan vekilimize Anıtkabir’e davet geliyor. Koskoca ana muhalefet partisinden iki kişi.

* Ama Malazgirt’te; bütün bakanlar orada, Ak Parti orada, MHP orada. Arada dört gün var, değişen bir şey yok ama iki tören arasındaki motivasyon bal gibi ortada. Vatandaşta diyor ki: ‘Bunlar Malazgirt’e verdikleri önemi 30 Ağustos’a vermiyorlar’. Ömer Çelik yine vatandaşa diyor ki: ‘Gördüğün gibi değil’, ‘duyduğun gibi değil’.

"İNCE EN ÜST DÜZEYDE SAYGI GÖRECEKTİR"

CHP eski Milletvekili Muharrem İnce için ihraç başvurusu yapıldığı iddialarını da değerlendiren Özel sözlerini şöyle sürdürdü:

* Bunu doğrulatabilmiş değiliz. Yalova İl Başkanlığımıza, Genel Merkezimize yollanmış böyle bir talep yok. İki gün önce katıldığımız merkez yönetim kurulunda ve genel başkanımızın, sayın Muharrem İnce’nin ihraç edilmesi gibi bir düşünceleri, bir talebi söz konusu değil.

* Bu konuyu birileri kasıtlı olarak köpürtmeye çalışıyorlar. Bunu kesin bir dille reddediyoruz. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu kimse Devlet Bahçeliyle ve Recep Tayyip Erdoğan’la karıştırmasın. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun demokratik olgunluğu eğer diğer iki liderde olsaydı bugün Türkiye Çok başka bir yerde olurdu.

* Partilerinde en ufak eleştiriyi ‘kesin ihraç’, ‘atın partiden dışarı’  diye partilerinin kurucularını partiden ihraç edenlerle, demokratik olgunluğu hepimize örnek olması gereken sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu kimse karıştırmasın. Sayın Muharrem İnce’nin böyle bir muamele görmesi asla mümkün değildir. En üst düzeyde nezaket, en üst düzeyde saygı görecektir.

[old_news_related_template title="Muharrem İnce hakkında ihraç dilekçesi veren CHP üyesi konuştu: Burası bakkal değil" desc="Yalova'da CHP'li Muharrem İnce hakkında ihraç talebiyle Merkez Disiplin Kurulu'na dilekçe veren parti üyesi Niyazi Şahin ilk kez konuştu. Şahin, 'Burası bakkal dükkanı değil. Partinin tüzüğü, programı ve yönetmeliği var. Böyle devam ederse partiden ihraç edilmesi gerekir' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/09/02/iecrop/resimid_121214441_12121444_16_9_1599053308.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/muharrem-ince-hakkinda-ihrac-dilekcesi-veren-chp-uyesi-konustu-burasi-bakkal-degil-6019505/"]