Batı ülkeleri vatandaşlarına diyor ki:

“Endişe etmeyin, devletiniz arkanızdadır, devlete güvenin. Kimse işini kaybetmeyecek, kimse aç ve açıkta kalmayacak. Siz sağlık kurullarının çağrılarına uyun, sağlık kurallarını uygulayın.”

Bizim iktidar ne diyor?

“Yardım kampanyası açtık, sizlere İBAN numarası veriyoruz.”

Bu davranış aslında devlet kasasında yeterli para kalmadığını anlatıyor.

Yardım elbette ki iyidir ama vatandaşına yardım etmesi gereken devletin vatandaşından yardım bekliyor olması iyi midir?

★★★

Hani devlet BABA idi? Hani başı sıkışan herkes devlete sığınırdı? Bu kural tersine döndü, devlet yardım ister hale geldi.

Batı ülkeleri halklarına para dağıtıyor, Türkiye’de ise devlet halktan para istiyor.

Neden bu duruma düştük? Devlet neden parasız?

İktidar, paraları yedi düvele savurup, devletin kasasını tamtakır yaptı da ondan...

Suriyeliler için 40 milyar dolar harcadık.

Dünyanın dört bir yanındaki ülkelere yüzlerce milyon dolarlık yardımlar yaptık. Okul, hastane, sağlık merkezi, klinik, su arıtma tesisleri, depolar, meclis binaları, camiler inşa ettirdik.

Paralarımızın çoğu, haritalarda yerlerini zor bulacağımız adını sanını duymadığımız ülkelere gitti. Yardım ede ede kendimiz yoksullaştık!

Para yolladığımız ülkeler saymakla bitmez. Aklımıza gelenleri sıralayalım. Lütfen bunları haritada arayın. Bakalım kaçını bulabileceksiniz?

★★★

1) Antigua, 2) Arakan, 3) Palau, 4) Tuvalu, 5) Zimbabve, 6) Togo, 7) Gana, 8) Moritanya, 9) Tanzanya, 10) Gambiya, 11) Lesoto, 12) Burkino Faso, 13) Komor, 14 Mali, 15) Somali, 16) Nijer, 17) Cibuti, 18) Etiyopya, 19) Çad, 20) Sierra Leone, 21) Kamerun, 22) Uganda, 23) Kongo, 24) Kenya, 25) Eritre, 26) Mozambik, 27) Tunus, 28) Yemen, 29) Sudan, 30) Haiti, 31) Filipinler, 32) Lübnan, 33) Filistin, 34) Mısır, 35) Irak, 36) Pakistan, 37) Afganistan, 38) Bangladeş, 39) Tayland...

Son olarak uçak ve gemi, dolusu yardım yolladığımız İtalya ve İspanya’yı da eklersek, ülke sayısı 41 ediyor... “Kırk bir kere maşallah” bize...

★★★

Böylece parasız kaldık... Şimdi halkın yapacağı bağışları bekliyoruz.

Hani ünlü bir lâf vardır:

“Kendi himmete muhtaç dede,
Nerde kaldı gayrıya himmet ede?”


Halimiz buna benziyor işte!

TEBESSÜM

Pozitif bir haber!


Orijinali İngilizce olan ve “Koronavirüs salgını” nedeniyle günümüze adapte edilen bir fıkra. Okuyalım:

Seyahatten dönen bir adam havaalanından, çiftliğindeki bahçıvanını aramış:

“Ne haber? Her şey yolunda mı?”

“Evet efendim, her şey yolunda ama küreğin sapı kırıldı, şimdi onu tamir ediyorum.”

“Kürek neden kırıldı?”

“Köpeğinize mezar kazarken zorlamıştım, ondan kırıldı!”

“Nee? Köpeğim mi öldü?”

“Maalesef havuza düştü efendim...”

“Nasıl olur? Benim köpeğim çok iyi yüzerdi yahu...”

“Havuzun suyu boşalmıştı, atlayınca havuza çakıldı!”

“Havuzu yeni doldurtmuştuk, neden boşalttınız?”

“İtfaiyeciler evdeki yangını söndürürken ilave suya ihtiyaç duydular!”

“Nee, evde yangın mı çıktı?”

“Evet efendim, annenizin vefatı dolaysıyla eve taziyeye gelenlerden birisi yanık sigara bırakmış...”

“Annem öldü mü? Yahu daha geçen gün sapasağlamdı...”

“Haklısınız. Ama yatak odasında karınızla en yakın arkadaşınızı aynı yatakta görünce kalp krizi geçirmiş!”

“Ulan hayvan herif, sende hiç POZİTİF haber yok mu?”

“Var efendim, siz seyahatten önce koronavirüs testi yaptırmıştınız ya...”

“Eee?”

“Onun sonucu geldi: POZİTİF!”

GÜNÜN SÖZÜ


Batı’nın karnı tok, sırtı pek, keyfi gıcırdı, bir virüsle mıcır oldu!