Dün “Elektrik, sonunda bu iktidarı çarpacak!” diye bir yorum yazmıştım.

Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), kısa bir süre önce acayip bir tebliğ yayınlamıştı.

Bu tebliğle, elektrik dağıtımını yapan 18 özel şirkete, temsil, ağırlama ve reklam harcamaları gibi özel masraflarını vatandaşın faturalarına yükleme imkanı verilmişti.

“Elektrik faturaları zaten kabarıktı, şimdi daha da can yakacak. İnsaf bunun neresinde?” demiş ve eklemiştim:

“Acı çeken vatandaşın sandıkta hesap soracağını düşünüyorum!”

İyi ki böyle demişim... İktidar, sanırım pabucun pahalı olduğunu anladı, birilerinin kulağını büktü hemen...

Çünkü Türkiye’de hiç görülmeyen bir şey oldu, EPDK Yönetim Kurulu acele bir toplantı düzenleyerek, halka yeni kazıklar getiren tebliğ maddelerini değiştirdi ve bu vatandaş adına olumlu bir sonuç oldu.

Alınan yeni karara göre, elektrik dağıtım şirketlerinin patronları, CEO’ları, genel müdürleri, bölüm şefleri, vatandaşın kesesinden yiyip içemeyecek, eşe dosta davetler veremeyecek, temsil adı altında hediyeler dağıtamayacak!

★★★

EPDK (Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu) Başkanı Mustafa Yılmaz, yönetim kurulu toplantısından sonra:

“Kurulumuzun bugün toplanarak aldığı kararla, tebliğde yer alan temsil, ağırlama, reklam, sponsorluk, bağış gibi yanlış algıya sebep olacak hükmü kaldırıyoruz. Şirketler bu tip giderlerini tarifeden alamayacak ve gelir elde edemeyecek” diye açıklama yaptı.

Doğru olan da bu tabii ki...

SONUÇ: Elektrik tüketicisi olan vatandaşlar, Nasreddin Hoca’nın hikayesindeki gibi, eşeklerini önce kaybettiler, sonra bulup sevindiler!

Ceza ödeme işkencesi!


Bir arkadaşım aradı:

“Bizi yönetenlerin çoğunun aklından şüphe ediyorum!” dedi.

“Hayrola, ne oldu?” diye sordum. Anlattı:

“11 Aralık Cuma günü adresime ‘Trafik Ceza Tebligatı’ geldi... Duraklama ihlali nedeniyle 132 lira ödemeliymişim. Her türlü haksızlığa alışmış bir milletin ferdi olarak bu cezayı da olağan karşıladım.

14 Aralık Pazartesi sabahı doğruca Garanti Bankası’na koştum. Daha önce gelen cezaları o bankada ödemiştim çünkü... Fakat bu defa bana ‘Kusura bakma, trafik cezalarının ödenmesi işlemleri bizden alındı. Artık yetkili değiliz’ dediler.

‘Ee, nasıl ödeyeceğim?’ diye sordum.

‘Bir devlet bankasına gideceksiniz’ dediler. Ben de doğruca Halk Bankası’nın Etiler Şubesi’ne gittim. Aaa... Onlar da ‘Biz de artık yetkili değiliz.’ demezler mi?

‘Peki, ben bu cezayı nasıl ödeyeceğim?’

‘İnternete girip ödeyebilirsiniz. Artık internetten ödeniyor’ dediler.

Yahu ben internetten ne anlarım? Üstelik bilgisayarım da yok! Vatandaşa böyle ödeme işkencesi yapılır mı yaa? Lanet olsun!”

Bunları anlatan arkadaşıma “Peki ne yapacaksın?” diye sordum.

“Bu eziyetten sonra cezayı ödememeye karar verdim!” dedi ve ekledi:

“Artık hiçbir trafik cezasını ödemeyeceğim!”

“Ee, sonra ne olacak?”

“Burası Türkiye... Nasıl olsa bir af çıkar!”

TEBESSÜM

Temel’in amca oğlu!


Temel, Almanya’dan gelen kadın turistle arkadaş olur. Beraber şahane günler geçirirler. Kadın yurduna dönerken:

“Temel’ciğim, seni de Almanya’ya götürmek istiyorum, gelir misin?” diye sorar.

Temel “Ben gelemem, amcamın oğlunu götür” der.

“O da senin gibi mi?” diye sorar kadın...

“Ne demek senin gibi mi? O geçen yıl dağda dişi bir ayı ile tanıştı, iki gün iki gece beraber oldular!”

“Eee, sonra?”

“Ayı bir yıldır ona bal taşıyor!”

GÜNÜN SÖZÜ


Önce siz kendinize inanın. O zaman size başkaları da inanır!