Türkiye dünyanın en büyük 2’nci bal üreticisi. Gelin görün ki, modern arıcılığın kıymeti ancak 300 yıl sonra anlaşıldı!

Türkiye’nin tarıma verdiği önemi, buradan anlayın...

BM 2017 yılında; Slovenya’da 1734 yılında doğan ve modern arıcılık tekniklerine öncülük eden ressam Anton Jansa’nın doğum günü olan 20 Mayıs’ı, “Dünya Arı Günü” ilan etti.

★★★

BM’ye bu fikir, ilk kez İstanbul’da düzenlenen Uluslararası 45. Dünya Arıcılık Apimondia Kongresi”nde aşılandı.

Kongrenin ev sahipliğini Altıparmak Gıda üstlenmişti. 2 yılda bir düzenlenen kongrenin ilki 1893’te Brüksel’de yapılmıştı. Kongreye 124 ülkeden gelen 600 bilim insanı İstanbul ve çevresindeki bal paketleme tesislerini gezdi.

Özen Altıparmak


Türkiye yılda 110 bin ton olan ticari bal üretim kapasitesini, 2023 yılında 123 bin tona yükseltmeyi hedefliyor. Dünyada çam balı üretiminin yüzde 90’ı Türkiye’de gerçekleşiyor.

150 bin hane geçimini bal satışından sağlıyor. Yıllık bal ihracatımız 2.5 milyon Euro civarında... En büyük pazarlar Suudi Arabistan, Almanya, Fransa ve İtalya.

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği verilerine göre, Türkiye’deki bal üretiminin ham piyasa değeri 450 milyon dolara ulaşıyor.

Yılda yaklaşık 1 milyar dolar katma değer yaratan bir piyasa...

★★★

Orman Genel Müdürü (OGM) Bekir Karacabey “Dünya Arı Günü” nedeniyle yaptığı açıklamasında 2023 yılında; “Bal Ormanı” sayısını da 720’ye yükseltmeyi hedeflediklerini belirtiyor.

Balparmak markası ile iç pazarda yüzde 27 pay sahibi olduklarını söyleyen Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, 2018 yılından beri; TEMA Vakfı ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle arıcılık eğitimi verdiklerini belirtiyor.

Altıparmak, “Minicik kanatlarıyla dünyayı yarına taşıyan bu muhteşem varlığın yarınımızı koruması için, bizim de arıların yarınını korumamız gerekiyor” diyor.

Yaklaşık 4 milyon Euro yatırımla kurdukları laboratuvarlarında, 500 bin datayı inceliyorlar. Bu sayede her bir kavonaz “QR Kod” etiketi yer alıyor. Covid-19’un piyasa etkilerine gelince, bal ve propolis ürün satışları 3 kat, ciroları yüzde 30  artmış.

★★★

Tarım Bakanlığı 2020 yılında kovan başına verdiği 10 TL’lik desteği 15 TL’ye yükseltti. Bu destekten yararlanacak işletmelerde, en az 30 kovan şartı aranıyor. Altıparmak, kadın ve genç arıcılara desteklerin artırılması gerektiğini vurguluyor.

“SIFIR AÇLIK” MÜMKÜN MÜ?

- Ömürleri boyunca bir çay kaşığının ucu kadar bal üretmek uğruna 30 bin çiçek gezip, 240 km uçuyor.

- Yüzbinlerce polen taşıyarak bitkilerin üremesini ve doğanın sürekliliğini sağlıyor. Gıdaların en az üçte biri, arıların tozlaşma işlemi sayesinde elde ediliyor.

- Çiçekli bitkilerin ve ağaçların yüzde 80’i arıların taşıdığı polenler sayesinde çoğalıyor.

- Arılar Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden biri olan “Sıfır Açlık” hedefinin tutturulması için de önemli bir rol oynuyor.

- Tozlaşma, iyileştirilmiş yönetim ile verimi dörtte bir artırma potansiyeline sahip.

- Tek bir bal arısı günde yaklaşık 7 bin çiçeği ziyaret eder ve bir kilogram bal üretmek için 4 milyon çiçeğe konar.

Herkese bal tadında bayramlar dilerim.

Amerika ve İngiltere endüstriyel tarımın faturasını mı ödüyor?


Nobel ödüllü ünlü fizikçi Albert Einstein (1879-1955) “Arılar olmasa insanlık ancak 4 yıl yaşayabilir. Arılar döllenmezse; tozlanma olmaz, bitki olmaz, hayvan olmaz, sonunda da insan olmaz” demiş...

Einstein’a atfedilen bu sözü yalnızca, “20 Mayıs Dünya Bal Günü” değil, Covid-19 salgını da hatırlatıyor.

★★★

20 Mayıs günü; dünyada Covid-19’dan yaşamını yitiren 321 bin insanın 91 bini ABD’de, 35 bini İngiltere’de yaşıyordu...

Arılarda koloni halinde yok oluş haritasına baktığımızda bu iki “hadise” arasında paralellik kurmak hiç de zor değil.

★★★

İngiliz Arıcılar Birliği-BBKA” 2018 raporunda, Birleşik Krallık’ta yaşanan toplu arı ölümlerinin, gıda kıtlığına yol açacağı tehlikesine vurgu yapıldı. 2007 yılında İngiltere’de yaşanan “Koloni Çöküş Sendromu” (CCD) neticesinde arılarda yüzde 30’lara varan oranlarda kayıplar yaşanmıştı.

2004’te Kaliforniya’da büyük bir arı kaybı meydana gelmişti. ABD’de arı kayıpları 2017’de yüzde 33’e ulaştı.

ABD’de mısır alanlarının yarısından fazlasını kaplayan GDO’lu mısırın bu çöküşte etkili olduğu öne sürüldü.

★★★

Amerikan üniversitesi Harvard, 12 yıl süren araştırmayla RobotBee (robot arı) projesi üretti...

Viral hastalıklar, küreselleşme nedeniyle dünyaya hızlı yayılan yeni zararlılar, tarımsal alanı daraltan kentleşme, iklim değişikliği arılarda toplu ölümlere neden olabiliyor.

Demem o ki; biyoçeşitliliğin önemini kavratan Covid-19 insanlığa bilmediği değil, bildiği ama umursamadığı gerçeği yaşatıyor...