Ülkede geçim sıkıtısını anlatacak kelimeler tükendi...

Bir bir yoksulluk intiharları haberleri alıyoruz...

Öğrenciler, işçiler, emekçiler, emekliler yaşam şartlarının ağırlığı altında eziliyor.

Bu gerçekleri yalnızca biz mi görüyoruz?

Yemek kartımda para kalmamış” notunu geride bırakarak intihar eden İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli’nin acısından da mı ders almadılar!

★★★

Bu kez bir başka devlet üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri, Ayazağa Kampüsü’nde özel yemek işletmeleri zulmü yaşanıyor.

Ülkenin en çalışkan, yetenekli gençlerinin binbir emekle girdikleri İTÜ’de, bir tabak makarnanın 20 TL satılmasını normal gören zihniyet yönetimde...

Öğrenciler Aralık 2019 başında, özel yemek işletmelerini boykot kararı aldılar.



Özel yemek işletmelerindeki pahalılığı protesto edip, ücretsiz çay/kahve büfesi açmışlardı ki...

Üniversitenin özel güvenlik görevlileri çay kazanını gözaltına alıp, öğrencilere saldırdı.

İTÜ Rektörlüğü, kantin boykotuna katılan öğrencilerden 11’i hakkında soruşturma açtı. 7 öğrenci hakkında 1 hafta ile 1 yıl arasında değişen sürelerde okuldan uzaklaştırma cezası verdi. Adli soruşturma yürütüldü.

İstanbul 14. İdare Mahkemesi; öğrencilerin bu karardan olumsuz etkileneceği gerekçesiyle “yürütmeyi durdurdu”...

★★★

1926 yılında kurulan İstanbul Teknik Üniversiteliler Birliği Mezunlar Derneği (İTÜ Birlik), “gençliğe/geleceğe” sahip çıktı.

Aralarında Türkiye’nin önde gelen müteahhitleri, bürokratları, mühendisleri, bilim insanları olan dernek üyeleri; rektörlüğün aldığı “eğitimden uzaklaştırma” kararını kaldırması için imza kampanyası başlattılar.

Mezun olma süresini uzatacak 1 aya bile tahammülü olmayan müstakbel meslektaşlarına, destek olmaya çalışıyorlar.

★★★

Ailesinin ekonomik durumu güçlü olan öğrenci; zaten ya yurt dışında ya da yemek pahalı diye simide talim etmek zorunda değil.

Bilim yuvalarının işinin, özel işletme karlılığını korumak olmadığını sanırım tüm hocalar biliyordur.

Sahi merak ediyorum, hocalar bu restoranlarda-cafelerde yemek yiyebiliyor, kahve içebiliyorlar mı?

Yoksa kariyerlerinden olmamak için seslerini çıkarmayıp, sefertasına mı talim ediyorlar?

★★★

Öğrencilerin boykot kararı aldıkları 18 Aralık 2019 tarihi size de benim gibi İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın “İTÜ Vakfı, Doğa Kolejleriyle ilgili müzakereleri olumlu yönde devam ettirmektedir” açıklamasını hatırlamıştır.

O müzakereler bitti...

Şimdi şapkadan tavşan çıkaracaklar!

İTÜ Rektörlüğü; Doğa Koleji’nin bağlı olduğu Asist Şirketi’nde olduğu gibi, üniversiteye yüksek gelir getiren İTÜ Teknopark’ta da sermaye/iktidar oyunlarına giriyor.

★★★

Tazminatlarının, içeride kalan maaşlarının peşine düşen Doğa Koleji öğretmenleri çaresiz...

Cumhurbaşkanı’ndan bakanına iktidar desteğini arkasına alan kurumda, insanlar evlerine götürecek ekmeğin kavgasını veriyor.

★★★

Çoğu üniversitenin öğrencisi “destek personelin” 7 aydır maaşı ödenmedi.

Yaz bitti, kış geldi unutuldular!

Arabuluculuk görüşmelerine gidenler karşılarında okulu temsilen muhatap bulamıyorlar. İTÜ “öğrenci kantini” açamıyor ama en az 800 milyon TL açığı olan Doğa Koleji’ni kurtarmaya soyunabiliyor.

247 yıllık İTÜ’nün kolonları çatlamamalı-ydı...