Kılıçdaroğlu yanılıyor!

Solcu-Liberaller ile buluşmasını eleştirenler için Deniz Zeyrek’e konuştu:

- “Ülkede bütün bu olumsuzluklar yaşanırken eski tartışmaları gündeme getirmek anlamlı değil. Bizim asıl gündemimiz geçmişte kimin ne hata yaptığı değil. (...) Kavgaymış, intikammış, ‘geçmişte bize destek vermedi, iktidarı destekledi’ymiş... Bu tür ayrışmaların tümü Erdoğan’ın işine gelir...”

Kılıçdaroğlu anlamak istemiyor mu?

Mesele kişisel değil; o masada bulunan sol-liberallerin kimiyle arkadaşız. Ne intikamı?

Yaptığımız ideolojik tartışmadır; toplumsal- siyasal öğreti farklılığını göstermektir. Biz kişiyi değil, fikri tartışırız...

Hesaplanmış kötülüğe yardımcı olmalarının politik nedenini tartışmazsak geleceği nasıl inşa edilebiliriz? Kırık pusulanın kime ne yararı olur?

Politikacılar... Güç durumlar karşısında, davranışlarını ahlak ilkelerine ya da düzenli bir düşünceye göre değil; çıkarlarına en uygun düşecek biçimde ayarlayan oportünist tutum takınabilir. Biz öyle olmayız...

Ne yani FETÖ ile mi ittifak yapacağız?

Ne yani Atatürk’ün kurduğu ulus devlete-devrimlere düşmanlık yapan sol-liberaller ile mi ittifak yapacağız?

Kılıçdaroğlu’nun hatası, teorisiz düşünmektir.

Meselemiz eski defterleri açmak değildir. Meselemiz buradan politik ders çıkarmaktır.

Biliriz ki; her büyük gerçeklik ve her büyük tecrübe, insanoğluna düşünme yeteneği kazandırır; ve bu anlamda insanoğlunu düşünsel zenginliğe ulaştırır.

Sol liberaller neden hiç özeleştiri yapmıyor, ders çıkarmıyor? Aynı siyasi çizgideler çünkü! Yanıldıklarını sanmıyorlar...

FETÖ KİTAPLARI


Saygı Öztürk ile dün telefonda sohbet ettik. Konu “Menzil: Bir Tarikatın İki Yüzü” adlı kitabına geldi. Kitabı soluksuz okudum; elbet bir gün yazacağım.

Saygı Öztürk’e şunu söyledim:

“Bizim Mahalle” ısrarla araştırmalar yapıp kitap yazıyor. Habercilik bayrağını yere düşürmüyor...

Ya “Karşı Mahalle?” Örneğin, FETÖ hakkında -Abdülkadir Özkan’ı saymazsak- niçin pek kitap yazmadılar/yazmıyorlar? Keza solcu liberallerin de bu konuda tek kitabı yok! Niye?

Ne diyor Ziya Paşa:

“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde...”

Oysa. Bizim arkadaşlar FETÖ konusunda her hafta kitap çıkarıyor. Sadece bu Ocak ayında:

- SÖZCÜ’den Can Özçelik, “FETÖ Borsası” ...

- Odatv’den Caner Taşpınar, “Damat -Fethullahçıların AKP’li Kayınpederleri” ...

-Ve SÖZCÜ’den Aytunç Erkin, “TSK-MİT-Emniyet-Yargı: Dayının Casusları” kitabını çıkardı...

Hepsini okumak için sabırsızlanıyorum.

İnsan istiyor ki sol liberaller de Abant Toplantıları’nda filan neler oldu vs. yazsınlar. Susmayı tercih ediyorlar. Niye? Hâlâ FETÖ’ye inanıyor olabilirler mi?

KILIÇDAROĞLU’NA ÖNERİ


Sol liberallerin de katkısıyla FETÖ gerçeği unutturulmak isteniyor... Oysa daha ortaya çıkmamış neler var.

Aytunç Erkin’in yazdığı “Dayının Casusları” buna örnek. Bir olayı yazmalıyım:

19 Nisan 2010... “Mert Akın” adında meçhul biri, “Deniz Teğmen Ülkü Öztürk’e ait bilgisayarlardan elde ettiğim bilgi ve belgelerin kopyasını 3 DVD halinde kurumunuza gönderiyorum. Bu DVD’ler içerisinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı merkezli Ergenekon yapılanmasına ait (bin 426 albay, üsteğmen, teğmen ve astsubayın bulunduğu) detaylı bilgiler mevcuttur” diye yazdığı mektubu 3 DVD’yi MİT Müsteşarlığı’na gönderdi...

MİT Müsteşarlığı bu gelenleri Genelkurmay’a teslim etti.

Genelkurmay, mektubu ve 3 DVD’yi soruşturma yapması için Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderdi.

Soruşturmalar devam ederken, 16 Eylül 2011 ve 14 Ekim 2011 tarihlerinde iki ihbar mektubu ve bir CD daha MİT’e gönderildi. MİT bunları da askerlere ulaştırıldı.

Yapılan soruşturmalardan bir şey çıkmadı...

Peki... Bu yalan ihbarı kim yapmıştı?

Genelkurmay Askeri Savcılığı harekete geçip, Savcı Binbaşı Kurtuluş Kaya’ya soruşturma görevi verdi. Savcı araştırmasında mektup ve DVD üzerinde parmak izi bulunmadığını belirtip dosyayı kapattı.

Ancak...

15 Temmuz darbesi ardından dosya tekrar açıldı. Sebebi, dosyayı kapatan Savcı Binbaşı Kaya’nın yurt dışına kaçmasıydı!

Gerçek ortaya çıktı:

Gönderilen ihbar mektubundaki parmak izleri FETÖ’nün MİT içindeki elemanı Ahmet Yılmaz’a aitti. Bugüne kadar “Vatansever”, “Mehmetçik” rumuzlu ihbar mektuplarıyla ilgili ilk isim tespiti yapıldı...

Gerisi “Dayının Casusları” kitabında yazıyor!

Kılıçdaroğlu’na bu kitabı öneririm.