İktidarın gözünde, milletin gönlünde ve okullarda anlatılan üç farklı Atatürk var. Ölümünün 82. yıl dönümü bu tuhaf durumu, yine görünür kıldı. Memleketin dört bir yanında ilk günkü gibi yas, gözyaşı, gurur, özlem ve sevgiyle Atasına koşan milyonlar, Atatürk ile Mustafa Kemal arasına sıkışan dinciler ile eğitime muhtaç bir eğitim sistemi. Siyasal İslamcıların, her 10 Kasım’da açtığı bir Atatürk Çekmecesi var. Cephelerde hak ettiği “Gazi” unvanına itiraz edemediklerinden, ‘Gazi Mustafa Kemal’ diyorlar. Hilafeti kaldırıp, tekkeleri kapatan, laikliği getiren, harf devrimi mimarı Atatürk’ü, ‘Türklerin Atası’ kabul etmiyorlar.

İDEOLOJİK ÖRTÜLER

Atatürksüz 10 Kasım anması için örtülü çekmece her yıl açılıyor. 15 Temmuz Darbesi’nin olduğu 2016’da anma metni kısmen farklı olsa da, aynı cümleler yayınlanıyor. ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi” denilerek, ‘Kurucu’ anlamına geldiği toplumda pek bilinmeyen ‘Bani’ kelimesiyle, kurucu liderliği perdeleniyor. Cumhurbaşkanı bu yıl, ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ vurgulu diğerlerinden farklı bir mesaj yayınladı. Atatürk’ün dünyanın takdir ettiği liderliğini anlamak, gençlere, çocuklara anlatmak gerektiği, milli iradeye aşkı, Cumhuriyet’e inançla sahip çıkmanın önemini sıraladı. Bu cümlelerin sahibi için ‘Atatürk devrimlerine karşı’ korkusu boşuna olmalı...

ŞUURSUZ EĞİTİM

Toplumda sözleri, ‘güven ve kuşku’ sorgulamasına muhatap olsun istemiyor ise şahsının yapacağı çok önemli işler var. Yüksek sesli itirazları ortadan kaldırmak için anlattığı gibi Cumhuriyet’e inançla sahip çıkacak, nesiller yetiştirilmeli. Öncelikle, 7 yıldır ertelenen 20. Milli Eğitim Şurası acil toplanmalı. Eğitimdeki şuursuzluk, ortak akılla son bulmadan, Atatürk anlatılamaz. 10 Kasım sabahı arayan bir ilkokul öğretmeni, “İkinci sınıftaki öğrencim, ‘öğretmenim, Atatürk alkolik, dinsiz mi?’ diye sordu” diye ağlıyor. 2021’de Hazine’den 214 milyar TL para aktarılan eğitim sisteminin 7 yaşındaki bu çocuğa, gerçekleri öğretmek boynunun borcu değilse, nesillerin öğrenme hakkı yeniliyor.

DERSİMİZ SAMİMİYET

Atatürk, ilkokullarda Sosyal Bilgiler içinde yılda 50 ile 86 ders saati kazanımla anlatılır. Eğitim sistemi Atatürk gibi bir dahiyi, ‘dayısının tarlasında karga kovalayan sarı saçlı mavi gözlü çocuk’ olarak anlatmanın ötesine geçemedi. İlkokul 4’üncü sınıfta, ‘Bir lider doğuyor’ ünitesini kaldıran MEB, 5’inci sınıfta Atatürk İlkeleri ve Devrimlerindeki çağdaşlaşma, etkin vatandaşlık, bağımsız Türkiye kavramları konularını çıkardı. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi zaten ortaokul ve lisede sadece 8. ve 12. sınıflara yani öğrencilerin merkezi sistem sınavlara girdiği sene veriliyor. Atatürk kurduğu ülkede, eğitim müfredatında saklanırken, Amerika’dan Çin’e okullarda ‘çağın lideri’ diye öğretiliyorsa bu utanç kimin?

SARIKLI HAFİYELER

Oysa, ders kitaplarına bile sığmayacak bir başka Atatürk daha var. Fransızca’dan Japonca’ya 9 lisan bilen, ‘Peygamberimiz ne kadar bilge’ diyerek, Hz.Muhammed’e ve Fatih Sultan Mehmet’e hayran, Napolyon’u savaş dahisi gören, üçgen-dörtgenin isim babası, 1’i geometri 9 kitap yazmış, cephede bile kitap okuyan, gözlerinden yaşlar gelse de kitabını bitirmeden uyumayan, not tuttuğu 32 defteri olan, bu defterlerden birinde Osmanlı’ya karşı bir gerici ayaklanma olan 31 Mart’ı, ‘Kurmay Başkanı’ olarak bastırırken yazdığı, “Sarık saran hafiyelerin, din perdesi altındaki icraatı, menfaatten başka bir şey değildir. Din, şeriat, vatan ve millet onurunun hakiki gerekleri Kuran-ı Kerim’ın hükümlerini ve onun hükümlerinin uygulanması olan Anayasa’yı muhafaza etmektir” cümleleri gizlenemez.

UNUTURSAK YIKILIRIZ!

İktidarın, sıklıkla ‘dış güçler’ diye şikayet ettiği emperyalistlere karşı Atatürk’ün, dik duruşu öğretilmeden, ulusal güvenlik açığı riski sürecek. Atatürk’ü, ölümünden 20 yıl önce çok üzen o gün mutlaka okullarda ders olmalı. Hangi gün mü? 10 Kasım 1938’den 20 yıl önce 13 Kasım 1918... İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan 61 savaş gemisinin, 3 bin 500 işgal subayıyla İstanbul Boğazı’na demir attığı kara gün. Gençler, işgal gemilerinin bir boğaz gezintisi için milli sınırlarımıza girmediğini idrak edecek, eğitimi hak ediyor. Atatürk dehasını yeni nesillere anlatmazsak, 10 Kasım Anmaları karşılığını asla bulamayacağı gibi söylemler gerçek dışı, başlar hep eğik kalacak...