Geçen hafta 6,90’a kadar gerileyen dolar/TL kuru, bugün 7,48’i gördü. Özellikle dün akşam kurun bir anda 7,15’ten 7,40’lara sıçraması, herkesi şaşırttı.

Döviz kurlarında, 2020 yılı Kasım ayı başında ekonomi yönetimi ve para politikaları değişikliği sonrasında görülen düşüş eğilimi, birkaç gündür yerini yükselişe bıraktı.

Uluslararası finans uzmanı Dr. Murat Kubilay ve Pariterium Danışmanlık Kurucusu Dr. İsmet Demirkol, sozcu.com.tr okurları için kurdaki yükselişin temel nedenlerini anlattı ve bundan sonrasına dair öngörülerini paylaştı.


‘RİSKLERİ GÖZ ARDI EDEN PİYASA AYILDI’


1- Kurun birkaç günde 6,90'dan 7,40'lara gelmesinin temel nedenleri ne?

Murat Kubilay: Finansal piyasalar yükselişlerde olduğu gibi düşüşlerde de hedefi şaşma (overshooting) yaratabiliyor. TCMB’nin sadeleşmesi, reel faiz vermeye başlaması ve uzun süre bunu koruyacağı taahhüdü ile kısa vadeci bir bakışla riskleri göz ardı eden piyasa; dış politik riskler artacak mı sorusuyla meşgulken küresel piyasalardaki sarsıntı ile ayılmış oldu.

‘ABD’DE ENFLASYON RİSKİNİN ARTMASIYLA TAHVİL FAİZLERİ ARTTI’


2- ABD'de tahvil faizleri neden yükseldi? Bu yükseliş dünya ve Türkiye'de piyasalar ve kurlar için neden önemli?

Murat Kubilay: Pandemi sürecinde ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere önde gelen merkez bankaları parasal genişlemeye gitmiş ve genişleyici politikaları asgari 2021 yılı ortasına kadar koruyacaklarına ilişkin vaat vermişlerdi. Pandeminin ikinci dalgası ile beklenti 2022 başına kaymıştı.

Fakat son dönemde bu ülkelerde enflasyon riskinin artmasıyla gevşek para politikalarının daha önce sona erebileceği ya da sözlü müdahale ile piyasanın bu geçişe itileceği beklentisi oluştu.

Benzer şüphelerin yaygınlaşması ile ABD uzun vadeli tahviller büyük satış yediler ve faiz oranları yüzde 0,60’tan yüzde 1,60’a kadar çıktılar.

Bu tahviller diğer ülkelerin borçlanmaları için de gösterge niteliği taşıyorlar. Ayrıca riskli yatırım araçları olan hisse senetleri ve Türkiye’nin de dahil olduğu risk düzeyi yüksek olan gelişmekte olan ülke tahvillerine kıyasla güvenli liman niteliği taşıyorlar.

[caption id="attachment_6283472" align="alignnone" width="670"] Dr. Murat Kubilay[/caption]

‘ABD’DEKİ SARSINTI TÜRKİYE’DE DAHA ŞİDDETLİ HİSSEDİLİYOR’


Dolayısıyla ABD’de yaşanan bu tip bir sarsıntı Türkiye gibi 435 milyar dolar dış borcu olan, bu borçların 1 yıldan kısa vadeli olanlarının 189 milyar dolar ile rekor kırdığı ve hâlâ aylık düzenli 3 milyar dolar cari açık veren bir ülkede daha şiddetli hissediliyor.

İsmet Demirkol: Kurun 6,90’dan 7,40’a yükselmesinde en önemli etkenin küresel piyasalarda ABD 10 yıllık tahvil faizinin 1,10 seviyelerinden 1,70 seviyelerine yükselmesi olduğunu söyleyebiliriz.

ABD ekonomisi toparlanıyor, imalat, perakende satış ve istihdam piyasası güçleniyor. Dolayısıyla ‘aşırı bol likidite enflasyon yaratmaya devam edebilir’ fiyatlaması ABD 10 yıllık faizlerini 1,70’e çekti. Muhtemelen 2021’de 1,85 seviyeleri de görülebilir .

3-Rezerv ve kabine tartışmaları da kurdaki yükselişte etkili mi?

Murat Kubilay: Albayrak’ın göreve dönme ihtimali kısmen risk teşkil etse de kimse yeniden ekonomi yönetimine atanabileceğine ihtimal vermiyor. Ötesi, son dönemde kendisinin atamış olduğu bürokratlarda da görev değişikliği oldu.

Başka bir bakanlık ihtimal dahilinde olsa bile mevcut ekonomi yönetiminin kısa sürede değişme ihtimali çok düşük ve piyasalar bu riski fiyatlamıyor.

4- Kurda bundan sonrasına dair öngörüleriniz neler?

Murat Kubilay: Önümüzdeki dönemde Türkiye için önemli riskler para politikasında siyasi baskılar sonucu erken gevşeme, S-400 başta olmak üzere dış politik yaptırımların genişletilerek finansal piyasaları sarsması, küresel piyasalardaki risk iştahının aniden kesilmesi ve pandeminin uzaması.

Eğer bu riskler gerçekleşmezse TL yeniden değer kazanma sürecine girmese de enflasyonun ötesinde değer kaybetmez.

Fakat Erdoğan’ın krediler yoluyla ekonomiyi destekleme taraftarı olması, S-400 konusunda ABD ile ara çözüm bulunamaması, aşılamanın hâlâ beklenen düzeye ulaşmaması ve aşırı para bolluğunun tam kontrol içinde normale döndürmenin zorlukları nedeniyle TL cinsi varlıklar ilerleyen aylarında yeniden zayıf seyir izleyecektir.

[caption id="attachment_6283473" align="alignnone" width="714"] Dr. İsmet Demirkol[/caption]

‘KURDA KADEMELİ YÜKSELİŞ DEVAM EDEBİLİR’


İsmet Demirkol: Türkiye 2021’e pandemi riskleri nedeniyle milli gelire oranla yüzde 5 cari açık ve yüzde 3,5 bütçe açığı ile girdi. Şu an dolar/TL’nin yönünü ağırlıklı olarak TCMB faiz kararı ve yükselmekte olan enflasyon ile küresel anlamda ABD 10 yıllık faizler belirleyecektir. Dolar/TL’de kademeli yükseliş devam edebilir.

[old_news_related_template title="Dolarda yüksek tansiyon sürüyor" desc="Geçen hafta 6,89'a kadar gerileyen dolar/TL kuru, dün akşam 7,44'ü gördükten sonra bu sabah da 7,47'yi gördü. ABD tahvil faizlerindeki yükseliş, gelişen ülke para birimlerinde değer kayıplarını beraberinde getirdi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/02/26/iecrop/shutterstock_1767394223_16_9_1614319021.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/ekonomi/dolarda-yuksek-tansiyon-suruyor-6282645/"]

[old_news_related_template title="Türkiye rezerv azalışında dünya birincisi oldu" desc="TCMB'nin yurt dışı ve yurt içindeki bankalardan swap (takas) ile ödünç aldığı döviz ve altınlar düşüldüğünde brüt rezervi 2020 yılında 55,7 milyar dolar azaldı. IMF verilerine göre, rezerv kaybında Türkiye 2020 yılında birinci oldu." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/02/22/iecrop/shutterstock_393692620_16_9_1613983408.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/ekonomi/turkiye-rezerv-azalisinda-dunya-birincisi-oldu-6274463/"]