Adana (20), Osmaniye (4), Antalya (10), Mersin (7), Muğla (4), Kayseri (1), Manisa (1), Kütahya (1), Balıkesir (1), Kilis (2), K. Maraş (1), Kocaeli (2), Kastamonu (2), Sakarya (1), İstanbul (1), Hatay (1), Bursa (1), İzmir (1), Diyarbakır (1), Karaman (1)...

Son birkaç günde yangın çıkan illeri sıraladım.

Yanlarındaki sayı da o ilde çıkan yangın sayısı.

Ben yazıyı yazarken toplam yangın sayısı 63 olmuştu.

★★★

“Ülke yangın yeri” deyimi mecaz olmaktan çıkmış, saf gerçeği yansıtıyor artık.

Her yer alev alev. Sadece ormanlar değil, köyler, mahalleler yanıyor.

Biz ne yapıyoruz? Çaresizce seyrediyoruz. Elimizden hiçbir şey gelmiyor. Söndürme çalışmalarına aktif katılan helikopter sayısı 45.

Peki ya yangın söndürme uçağı sayısı?

Bilmiyoruz!

Ülkenin Cumhurbaşkanı dahi çıkıp şöyle bir açıklama yapıyor:

“Bugün itibarıyla uçak sayımız 5-6’ya çıktı. Rusya’dan Ukrayna’dan aldığımız uçaklar var. Azerbaycan da amfibik uçağını gönderecek. Bununla birlikte 6-7 uçak olacak.”

Beş mi altı mı?

Azerbaycan uçak gönderince altı mı olacak yedi mi?

Ya beştir ya altı

Ya altıdır ya yedi.

Bunu ülkenin Cumhurbaşkanı bilmiyorsa kim bilir?

★★★

Bir zamanlar bu işlerde öne çıkan bir kurumumuz vardı: Türk Hava Kurumu.

Kurban derilerini toplar, onlara verirdik ki misyonunu yerine getirsin. Türkiye’de havacılığa eşsiz katkılar sunarken bir yandan da bu tür felaket günlerine hazırlıklı olsun.

Peki memleket yangın yeriyken bu kuruma ne oldu?

El cevap: “Kayyumda.”

Cemaatlere, tarikatlara deri toplaya toplaya o kurumun kolunu kanadını kıranlar, içini boşaltanlar, şimdi kentlerimizi esir alan o alevlere bakarken bu konuda ne diyordur acaba?

Neymiş efendim?

Dört milyon dolar harcanırsa Türk Hava Kurumu uçakları iş görür hale gelirmiş!

Şimdiye kadar aklınız neredeydi?

Niye harcamadınız?

Cuma namazından çıkan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açıklamalar yapıyor. Amacı siyasi rakiplerini mat etmek:

“Türk Hava Kurumu’nun elinde uçaklar varmış, neye göre söylüyorsun neyi biliyorsun? Türk Hava Kurumu’nun şu anda elinde buralarda rahatlıkla kullanılabilecek uçak yok. Bunlar duymaz uydurur kabilinden konuşuyor.”

Ne yani?

Bu trajik durum için sevinelim mi şimdi?

Türk Hava Kurumu düşmanın mı?

Türk Hava Kurumu’nda yangınları söndürecek durumda uçak olmaması iyi bir şey mi?

Peki bunun sorumlusu kim? Gazeteciler mi? Muhalefet liderleri mi?

20 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor?

13 VIP uçaklık bir filo kurmayı, 3 saray yaptırmayı biliyorsunuz da Türk Hava Kurumu ya da başka bir devlet kurumunda ya da hava kuvvetlerinde yangın söndürecek halde aktif uçak bulunan filolar oluşturmayı beceremiyor musunuz?

Neden ciğerimiz yanarken Rusya’nın, Ukrayna’nın, Azerbaycan’ın uçaklarına muhtaç kalıyoruz, hiç düşündünüz mü?

Sorumlular gün ışığına çıkarılmalıdır!


63 yangının aynı günlerde, değişik noktalarda başlaması tesadüf olabilir mi?

Denildiği gibi yangınları vatan haini PKK’lı teröristler çıkarmış olabilir.

Türkiye’yi düşman gören ülkelerin casusları da yakmış olabilir?

Kibriti Suriye’den gelenler de çakmış olabilir.

Her kim yaptıysa lanetliyorum.

Aynı zamanda yanan her canlı için yüreği yanan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gerçeğin ortaya çıkarılmasını, varsa eğer sorumluların bulunmasını ve bu ülkeye yaşattıkları büyük acının hesabının sorulmasını istiyorum.

Kimden mi?

Tabii ki hükümetten.

Zira hükümet, tıpkı yangını söndürme meselesinde olduğu gibi, sorumluların ortaya çıkarılması konusunda da “şikayet makamı” değildir.