Sevgili okurlarım, şu anda medyanın en az yüzde 95’i iktidarın emrinde ve hizmetinde...

Medya deyince herkesin bildiği bir konuya kısaca bir kez daha değineyim.

Televizyon kanalları, gazeteler ve internet haber siteleri.

Türkiye’de yaşayan 83 milyon insanımız bu medya aracılığı ile her gün yoğun bir beyin yıkama kampanyasına tabi tutuluyor.

Partili cumhurbaşkanı başta olmak üzere bütün AKP
kadroları sürekli konuşuyor,
bu kampanyanın içerisinde her gün değil, her dakika görev yapıyor.

★★★

Belli günlerde ve belli saatlerde sokağa çıkma yasağı var. İnsanlar evlerinde oturuyor...

Bu hesabı bile her dakika yapan iktidar kadroları her gün ekranlarda boy gösteriyor.

Recep Tayyip en başta...

Bütün törenler, açılışlar, önündeki elektronik aygıttan okuyacağı bütün siyasi nutuklar o saatlere, o günlere denk getiriliyor ki hitap edilen kitle mümkün olduğunca büyük olsun!

Hoşuna gitmiyorsa izleme kardeşim!

★★★

Karşımıza çıkarılan tablolar hep iyimser!..

Her şey muhteşem!..

Her şey dört dörtlük!..

Oysa milyonlarca insanımız aç, millet işsizlikten kıvranıyor...

Hayat pahalılığı almış başını gidiyor.

Toplumun bir kesimi krallar gibi yaşarken öteki büyük kesim resmen sürünüyor.

Türkiye’nin gerçekleri o bize yutturmak istedikleri pembe tablolar ve hayal ürünleri değil, işte bunlar.

★★★

Buraya yolsuzlukları da ekleyin.

Türkiye resmen soyuluyor.

Bal tutanın parmağını
yaladığı bir düzen içerisinde yaşamaktayız.

Soygunun, vurgunun, rüşvetin ve hırsızlığın bu kadarına Türkiye’de hiç tanık olmamıştık.

Çürük bir düzen kuruldu.

Yandaş medyanın ‘Her şey dört dörtlük’ feryatlarını artık hiç kimse yutmuyor.

Ama ne yaparsınız ki, az önce dediğim gibi medyanın yüzde 95’i bunların emrinde ve hizmetinde.

O medya hiç utanmıyor.



★★★

Şimdi gelelim yazımızın başlığı konusuna...

“Satılık hastaneler.”

Satılık konut, satılık iş yeri, satılık arsa gibi ilanların bugüne kadar binlercesini görmüştük ama satılık hastaneler karşımıza hiç çıkmamıştı.

Bu ilan iktidarın Sabah gazetesinde geçen hafta ‘Tam sayfa’ olarak çıktı.

Şimdi de dörtte bir sayfa olarak (dün dahil) sık sık yayınlanıyor.

★★★

Aynen şöyle:

 “SATILIK HASTANELER.

İstanbul’un çeşitli bölgelerinde tam teşekküllü hizmet veren hastanelerimizin satışı hakkında bilgi almak için bizi arayınız.

Gayrimenkul takası değerlendirilir.

Satın alma teklifleri grup veya tekli olarak da alınmaktadır.

İletişim Tel: 0539 558 57 38.” 

★★★

Belli ki satıcıların İstanbul’da birden fazla hastanesi var.

İstanbul dışında var mı, onu bilemiyorum.

Tam teşekküllü hastaneler...

Anlaşıldığı kadarıyla bunlar büyük sağlık kuruluşları.

Dün verilen telefon numarasını aradım, kendimi özellikle tanıtıp birkaç soru sordum. Fazla bir şey söylemek istemediler.

“Piyasa iyi değil, o yüzden satıyoruz” demekle yetindiler.

★★★

İktidar gazetesinde çıkmakta olan bu kocaman ilanlar aslında iktidara hem ders, hem de kulağına küpe olmalıdır.

Satışa çıkarılan bu sağlık kuruluşları öyle sıradan hastaneler değil...

Ve şimdi, çalışan hekimleri, hemşireleri, teknisyenleri, bütün personeli, binaları ve teknik aygıtlarıyla birlikte satılık!

Tek tek veya topluca.

İktidarın bu konuda şöyle bir amacı olabilir:

“Deniz bitti. Bize para lâzım. Bu ekonomik çöküş ortamında bu hastaneleri kimse satın almaz. En iyisi, eğer bulursak yabancılara kakalamaya çalışalım.”

★★★

Peki o halde bizi yönetenlerin
bol keseden savurduğu vaatlerle birlikte çizdikleri pembe tablolar nerede?

Bir yanda palavralar, yapacağız edeceğiz, fena halde kalkınıyoruz edebiyatı...

Öbür yanda ise bir dünya kenti olan İstanbul’da kat satar, arsa satar gibi elden çıkarılmak istenen tam teşekküllü hastaneler...

İnanılmaz bir çelişki.

Peki ama bu çelişkiyi bize kim anlatacak?

Sağlık Bakanı mı, Recep Tayyip Erdoğan mı?

Kim, kim?