BU maça çıkıncaya kadar, ligin az gol yiyen takımlarından biri Giresunspor. Bir oyun tarzları var. Çok adamla ceza sahasına girebiliyorlardı, önceki maçlarında. Gol yollarında ise büyük sıkıntı yaşıyorlar.

BEŞİKTAŞ’IN sahaya çıkan 11’i, oyunu rakip sahada kurgulamak üzerineydi. Bu anlayışta, orta saha üstünlüğünü her zaman koruyacaksın. Önemli olan, tempolu futbolun maçın büyük bölümüne yayılması. Orta sahanın merkezi, hücumda ve savunmada aktif olmak zorundalar. Oyuna istekli başlangıç, Batshuayi ve Rosier ile girilen pozisyonlar, Ghezzal’ın şutunu Okan’ın kurtarışı. Sonrasında haftalardır olan sendromun geri dönüşü. Giresunspor atağında Rosier’in elle oynaması ve VAR ile gelen Diabate’nin penaltı golü.

VAR sistemini her maç böyle görmek isterim. Eşit ve adaletli. Necip de VAR sonrası kırmızı kart gördü.

10 kişi ile oynamak zordur, ama imkânsız değildir. Takımlar, bu olayın provasını yapar antrenmanlarda. Ama sıfır hata ile oynayacaksın.

MERT, kariyerinin en kötü anlarından birini yaşadı. Topu karşılarken düştü. Balde, golü attı. Artık mucize lazımdı Beşiktaş’a. Ama teslimiyet ön plana çıktı. Serginho ile Giresunspor üçüncü golü buldu.

MERT’İN şanssızlığı ve 4 oldu, Champness’in golüyle...

BU kadro böyle devam edemez mümkün değil. Böylesine çökmüş bir takım nasıl ayağa kalkar? Radikal kararlarla! Sessizce oturup beklemek, seri mağlubiyetleri devam ettirir.