Can oynamaya fırsat bulduğu maçlarda, kaleyi gördüğü an şut girişiminde bulunuyordu. Onlardan birini yine yaşadık. Kendi topuyla çabaladı. Vurdu... Nefis bir gol attı. Hemen öncesinde, Larin, net pozisyonu kaçırmıştı.

İlk yarının büyük bölümünde, kaptırdığı topları hemen geri alan Beşiktaş izledik çoğunlukla... Hücumu gerektiğinde kanatlara yayan, duvar pasları girişimi ile Beşiktaş’ın gol düşüncesine 6 şut da eklenince, oyun kötü diyemeyiz. Batsuhayi, bu takıma çok gol atsın diye alındı. Yalnız, hiç öyle bir havası yok. Geçen sezon, Crystal Palace’da oynadığı 20 maçta, toplam 2 gol attığını düşünürsek, hala çıkış yapamadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Chelsea’de ise, 24 maçta 6 gol attığını da hatırlatmam lazım. Skorer değil! Umut, Ersin karşısında golü atsa, maç başka yere evrilirdi.

Ghezzal bu maçta iyi işler yaptı. Takımın en olumlu işler yapan oyuncusu olarak ön plana çıktı. Kasımpaşa, oyun üstünlüğünü ikinci yarının büyük bölümünde sürdürdü. Bu kadar kapanmak ve çabuk atağa çıkamamak, Kara Kartalın kötü fotoğrafı oldu. Ghezzal, sakatlığı yoksa bence erken oyundan alındı. Skoru korumak için çok kapanırsanız, o top sizin ağlarınıza sonunda gider. Öyle de oldu. Umut attı. Beşiktaş cephesinde değişen bir şey yok.