Milli takımımız grubumuzdaki en zayıf rakibi karşısında çok rahat bir şekilde galip geldi. Norveç’in Letonya’ya takılmasıyla da fırsat ayağımıza geldi. Artık ipler elimizde.

1- Kuntz Paşa rakip özellikle on kişi kaldıktan sonra forvette hiç oyuncusu yokken, atak yapamazken hala 4 defans oyuncusunu, özellikle iki stoperi orada neden tutar? İnsanın aklı almıyor. Belli ki rakip çok katı bir savunma yapacak, dar alanda Türkiye’nin en etkili ve formda oyuncusu, Abdülkadir Ömür neden şans bulmadı ayrıca Yusuf Yazıcı neden milli takıma çağırılmadı?

2- Kuntz Paşa’nın taktik planlama ve rakibin sistemine karşı galip gelmek için yapılması gereken bir stratejik kadro planlaması yok. Şu an sadece geleceği inşa etmek varken günü kurtarmaya çalışıyoruz.

3- Kaptanımız, 37 yaşında ve çok değerli özelliklere sahip Burak Yılmaz arkadaşlarını yönlendireceğine ha bire elleri havada, arkadaşlarına kızıyor, orta hakeme kızıyor, yan hakeme kızıyor. Biz izleyenleri görse bize de kızacak. Bu yaşta olgun, toparlayıcı olması gereken kaptan maalesef kavga etmekten futbol oynayamıyor.

4- Çok değerli kardeşim milli starımız ve 10 numaramız Hakan Çalhanoğlu, İtalya’da başka milli takımda başka. Türkiye’ye gezmeye tozmaya gelmiş gibi sahada ikinci vitesle kendini yormadan, ikili mücadeleye ve rizikoya girmeden, vurdumduymaz şekilde Boğaz’da geziyormuş gibi sahada geziyor.

Sonuç olarak 6 gollü galibiyet büyük bir umut doğmuştur, şansımız son maça taşınmıştır. Bu futbol ve mantalite ile Karadağ’ı yenmemiz çok zordur. Mutlaka milli ruhu, taktik ve oyun disiplini içerisinde ortaya koyup, oluşacak sinerji ile beraber hedefine ulaşabilir. Yoksa bu futbol ve anlayış yetmez.