Dünya ekonomilerinde şunun şurasında son altı ay iyi gitti, geçen yılın izleri silindi... Bizimkiler işi kuvvetli Türkiye ekonomisine bağladılar... Şaka gibi...

Hata yaptıklarına inanmayacak kadar yüksek egoya sahiplerse, düzelmeyeceklerdir. Nitekim umut verici hiçbir söylem yok ortada...

★★★

Yahu halen en kırılgan ekonomilerin halay başı değil mi Türkiye ekonomisi? Kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu dirhem yukarı çıkarmadı. Kimse onlara çok büyüdüğümüzü duyurmadı mı?

Nelere bakılıyor not verilirken? İhracat, ithalat rakamları, faiz oranları, harcamalar, enflasyon, kur dengeleri, ekonomi politikaları... Ve siyaset!

★★★

Zira Türkiye’de yarın ne olacağını bizim bile bilemediğimiz bir ortamda adamlara dönüp ne dememiz gerekiyor? Türkiye’de hiçbir şeyin garantisi yok ki, el alemin parasının garantisi olsun!

Nasıl gaza gelmişsek, çıktı “Faizler düşürülmeli” dedi, Merkez Bankası ciddi ciddi bunu emir telaki etti. Gelecek toplantıda, 23 Eylül’de bile faiz düşürebilir.

★★★

Piyasalar da aptal değil... Yapılan hamleler zoraki faiz indirimi gösterince dövize abandılar... Doları 8.60’a fırlattılar. Tat kaçırdılar.

Artışı frenlemek için yakında döviz alışlarında yeni düzenlemelere gidilir. Mevcut yönetimden en fazla bu beklenir. Sonuçta kur orta ve uzun vadede buradan uzaklarda kendine yer beğenir.

★★★

Ekonomik krizde olan Türkiye ne yapacak? Nitekim hâlâ anlayamadılar... Ekonomik kriz olması demek ortada paralı adam kalmayacak demek değildir. Para belirli bir zümrede toplanacak, geniş halk kitleleri refaha uzaktan bakacak demektir.

Ülkenin yarısı asgari ücrete talim ederken zırvalamak ayrı bir meziyet! Asgari ücret ne kadar? Yaklaşık 280 Euro ya da 330 dolar... Diğer ülkeler bunu mu kıskanacaklar?

★★★

Cumhuriyetin parlamenter sistemini yıkarken onun ekonomisinin de yıkılacağını düşünmediler. Ayağımıza kadar gelen onca fırsatı teptikten sonra yeniden reform ipine tutunup yeni bir hikaye yazma derdindeler.

Reform yapmak için ya mevcut düzenden nemalananların ekmeğini keseceksin... Daha 4 ay önce yalandan reform yaptılar. Sahi neydi o açıklananlar? Yazmakla olsaydı keşke...

★★★

“Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız, tarafsız, erdemli, güçlü, kuvvetli, delikanlı, karakterli, korkusuz, harbi, güvenilir, azimli, civanmert, faziletli, cesur, maşallahı olan mahkemelerce kullanılır” denilse bile niyetleri yoksa uygulamaya ne faydası var? Onca yolsuzluk dosyasından tek birinin dahi kapağını açmadılar.

Bir ülkede yolsuzluk çok ciddi boyutlara ulaşmışsa yoksulluk kaçınılmazdır. Fakir ülkelere bakın hemen hepsinin yöneticileri yolsuzluğa bulaşmıştır. Belirli bir zümre semirir, halk fakirleşir. Kaçınılmazdır.