Torba yasa teklifiyle yapılması planlanan düzenlemeyle, iktidar çoğunluğu bankalar olmak üzere yaklaşık 200 mükelleften 3 yılda 40 milyar TL almayı hedefliyor. Düzenlemenin 50 sayfalık tebliğ taslağının hazır olduğu belirtiliyor

Torba yasa teklifi ile 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin olarak, kurumlar vergisi mükelleflerine gelecekte yapılacak kâr dağıtımlarında alınacak tevkifatın peşin alınması uygulaması getiriliyor.

Gelir Vergisi Kanunu’na eklenmesi düşünülen geçici 92’nci madde ile yıllık ve özel beyanname veren kurumlar vergisi mükelleflerinden, indirim ve istisnalar (yurtiçi iştirak kazancı istisnası ile yatırım fon ve ortaklarından elde edilen istisna kazançları hariç) düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kazanç tutarı üzerinden 2020 ve 2021 yılı içinde %10, 2022 yılı için %5 oranında tevkifat yapılacak. Bu tevkifat tutarı mayıs ayında ödenecek.

Bir örnek yardımı ile açıklamaya çalışalım: (X) A.Ş. ,2020 hesap dönemi ile ilgili olarak 1 milyon lira kurumlar vergisi matrahı beyan edip, 220 bin lira vergisini Nisan 2021’de ödeyecek. Mayıs 2021’de bu defa (1.000.000-220.000=)780.000x %10=78.000 lira ilave vergi ödeyecek. Böylece 2020 hesap dönemi vergi yükü 220.000+78.000=298.000 lira olmaktadır. Dolaylı olarak kurumlar vergisi oranı %30’a çıkmaktadır.

HEDEF 3 YILDA 40 MİLYAR TL

İktidarın, çoğunluğu bankalar olmak üzere yaklaşık 200 mükelleften 3 yılda 40 milyar TL almayı hedeflediği anlaşılıyor. Aldığım duyumlara göre, bu düzenlemenin 50 sayfalık tebliğ taslağı bile hazır.

Yıl bittikten sonra geçmişe yönelik vergi getir, sonra yabancı sermaye ülkeye neden gelmiyor de. Yapılacak bu düzenleme açıkça Anayasa’ya aykırıdır.

İsraf rekoru kır, sonra geçmişe yönelik vergi getir.

Oh ne âlâ memleket.

Mahsup edilecek


Birinci fıkra kapsamında tevkifata tabi tutulan kazancın dağıtılması halinde, dağıtılan kâr payı veya dar mükellefler tarafından ana merkeze aktarılan tutar üzerinden bu kanun ile 5520 sayılı Kanun uyarınca ayrıca tevkifat yapılır. Bu durumda tevkifat matrahı, dağıtıma konu olan ve safi tutar olarak kabul edilen kâr payının veya ana merkeze aktarılan tutarın, birinci fıkra kapsamında yer alan oran kullanılmak suretiyle brüte iblağ edilerek bulunan gayrisafi tutarıdır. Birinci fıkra kapsamında tevkif edilen vergi, bu kanun ile 5520 sayılı kanun uyarınca yapılan tevkifattan mahsup edilir. Şu kadar ki, mahsup edilecek vergi, kurum kazancı kapsamında tevkifata tabi tutulan ve sonrasında dağıtılan kâr payına veya ana merkeze aktarılan tutara konu gayrisafi tutarın birinci fıkra kapsamında yapılan tevkifat oranına isabet eden kısmından fazla olamaz. Mahsup edilemeyen vergiler red ve iade olunmaz.


KAZANÇLARA VERGİ TEVKİFATI


MADDE 6- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na geçici 91’inci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 92- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların indirim ve istisnalar (5520 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (d) bentlerine göre kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlar ile geçici 61’inci madde kapsamında elde edilen kazançlar hariç) düşülmeden önceki kurum kazancından hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra, kalan kazanç tutarı üzerinden kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip eden ay içinde söz konusu kurumlar tarafından 2020 yılı ve 2021 yılı vergilendirme dönemlerine ait kazançları için %10, 2022 yılı vergilendirme dönemine ait kazançları için %5 oranında vergi tevkifatı yapılır (özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için bu tevkifat, ilgili yıl içinde başlayan hesap dönemlerine ait kazançlarına uygulanır) ve yapılan tevkifat 98 ve 119’uncu maddelerdeki esaslar çerçevesinde beyan edilip ödenir. Bu fıkra kapsamında, vergi tevkifatının yapılacağı tarihe kadar kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği hesap dönemine ilişkin kârın dağıtımına (avans olarak dağıtılanlar dahil) veya dar mükellef kurumlar tarafından ana merkeze aktarılan tutara bağlı olarak tevkifat yapılması durumunda, tevkifat yapılan tutara isabet eden kısım için bu fıkraya göre ayrıca tevkifat yapılmaz.


Esasları Hazine ve Maliye Bakanlığı belirleyecek


Birinci fıkra kapsamında tevkifata tabi tutulan kazancın tam mükellef kurumlara veya Türkiye’de bir iş yeri veya daimî temsilci aracılığıyla kâr payı elde eden dar mükellef kurumlara dağıtılması durumunda, tevkif olunan vergiler red ve iade olunmaz. Kazancı elde eden bu kurumlarca, dağıtıma konu olan ve safi tutar olarak kabul edilen kâr payı birinci fıkra kapsamında tabi olduğu tevkifat oranı kullanılarak brüte iblağ edilir ve bu tutar üzerinden kanuni defterlerine kaydedilir. Bu kazancın, kazancı elde eden kurumlar tarafından bu kanun ile 5520 sayılı Kanun uyarınca tevkifata tabi tutulması gereken kâr payı veya ana merkeze aktarılan tutar olarak dağıtılması durumunda, birinci fıkra kapsamında tevkif edilen vergi, dağıtıma konu edilen kâr payına veya ana merkeze aktarılan tutara isabet eden kısma ilişkin yapılan tevkifattan mahsup edilir.

Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne istinaden tevkifata tabi tutulan kazancın; sermayeye eklenmesi halinde sermayeye eklenen tutara isabet eden vergi, tevkifatı yapan kuruma, kurumlara kâr payı olarak dağıtılmasını müteakip kazancı elde eden bu kurumlarca sermayeye eklenmesi durumunda ise sermayeye eklenen tutara isabet eden vergi, sermaye artırımında bulunan kuruma red ve iade edilir.

Bu maddede yer alan bu kanun ile 5520 sayılı Kanun uyarınca yapılması gereken tevkifat; 94’üncü maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b.i) ve (b.ii) alt bentleri ile 5520 sayılı Kanun’un 15’inci maddesinin ikinci ve 30’uncu maddesinin üçüncü ve altıncı fıkraları uyarınca yapılması gereken tevkifatı ifade eder.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.