CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi (GP), Deva Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi temsilcileri bir araya gelip, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”de mutabakata varılacak konulara yönelik görüşlerini ortaya koyuyor. Öneriler arasında hukuksuz kararlara imza atan hakimlerin, tazminatlarının kendileri tarafından ödenmesinin de etkin bir biçimde uygulanması amaçlanıyor.

Bugüne kadar 2’si uzaktan olmak üzere kadar 7 toplantı yapıldı. Daha önce mutabakat konuları üzerinde partilerin görüşlerini aktarmıştık. Bugün de Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Anayasa Mahkemesi ile ilgili görüşlere geçelim.

HSK YERİNE AYK 

İYİ PARTİ: HSK, 15 üyeden oluşacak. Bu üyelerin 3’ü ve bunlardan en az 1’i kadın olmak kaydıyla hukuk fakültesi mezunları arasından, 15 yıllık meslek tecrübesi olan hâkim, savcı, avukat veya öğretim üyeleri arasından Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan atanacak. Diğer üyeler seçimle belirlenecek. Görev süresi 5 yıl olacak.

GP: HSK, ‘Hâkimler Kurulu’ ve ‘Savcılar Kurulu’ olarak ikiye ayrılacak. HSK’nın disiplin kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulmasını engelleyen hüküm değiştirilecek, özerk bir yapıya kavuşturulacak.

CHP: HSK lağvedilecek, yerine Adalet Yüksek Kurulu (AYK), üst yargı örgütü olarak düzenlenecek. AYK, yargı mensuplarıyla ilgili, adaylığa ve mesleğe kabul, eğitim, atama, yükseltme, nakil, denetim ve disiplin gibi işlevlerinden de sorumlu olacak. AYK, yargıçlar ve savcılar için olmak üzere iki ayrı daire (birim) şeklinde örgütlenecek. Kurul üyelerinin yarısı yargıç ve savcılarca, yarısı ise TBMM tarafından seçilecek. Kurulun yargıç-savcı üyeleri kendi meslektaşları tarafından; yargıç-savcı olmayan üyeleri ise TBMM tarafından seçilecek.

DEVA PARTİSİ: Hâkimlik ve savcılık meslekleri tam bağımsızlık için birbirinden ayrılacak. Kurullara üye seçiminde cinsiyet kotasına yer verilecek. Hâkimlerin idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlı olduğuna ilişkin Anayasa hükmü kaldırılacak. Birinci sınıfa mensup olan hâkimler için coğrafi teminat güvencesi sağlanacak.

TAZMİNATI HAKİM ÖDEYECEK

İYİ PARTİ: Fiili uygulamada savcıların açtığı soruşturma taleplerinin âdeta onay makamı haline gelen sulh ceza hâkimlikleri kararlarına karşı yine sulh ceza hâkimliklerine itiraz edilebilecek ve bu hakimlikler yeniden yapılandırılacak.

Verdiği hukuksuz kararlar ile devleti tazminata mahkûm ettiren ve zarara uğratan hâkimlere, tazminat miktarı kadar rücu işlemi yasada mevcut olmakla birlikte uygulanmıyor. Rücu işlemi eksiksiz uygulanacak. Özellikle, insan haklarına ve adalete aykırı olarak verilen, vatandaşın hayatının kararmasına yol açan ve kamu vicdanını yaralayan yargı kararlarının altına imzalarını atan hâkimlerin, sebep oldukları zararlardan dolayı ileride sorumlu tutulacaklarını, disiplin hükümlerine muhatap olacaklarını bilmeleri, hukukta adaletin yerine getirilmesine hizmet edecek.

GP: Tutuklamanın istisna olması ilkesi titizlikle uygulanacak ve objektif kıstaslara bağlanacak. Suçların şahsiliği ilkesine, masumiyet karinesine ve lekelenmeme hakkına özen gösterilecek. Hâkim ve savcıların mesleğe kabullerinde adaletsizliklere yol açan mülakattan vazgeçilecek. Özel sınavlar yapılacak.

CHP: Adalet Yüksek Kurulu (AYK), üst yargı örgütü olarak düzenlenecek. Yargıç ve savcıların mesleğe kabulünde ve atanmasında liyakat ve cinsiyetler arası eşit temsil esası gözetilecek. Yargıtay, yeniden düzenlenecek. Danıştay üyelerinin seçim usulü değiştirilecek.  Sayıştay, yüksek yargı mercii olarak düzenlenecek. Anayasa Mahkemesi, Avrupa modeline uygun olarak yapılandırılacak.

O MAHKEME DEĞİŞECEK

İYİ PARTİ: Anayasa Mahkemesine üye seçiminde, TBMM’nin, Yargıtay ve Danıştay, barolar ve üniversitelerin etkisi arttırılacak, üye sayısı 17’ye çıkarılacak Cumhurbaşkanı 3 üyeyi üst düzey kamu görevlileri arasından atayacak, diğerleri Yargıtay, Danıştay, Sayıştay Genel Kurulları, Barolar Birliği ve YÖK tarafından 9 yıllığına belirlenecek.

GP: Hukuk sistemimiz için bir kazanım olan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı genişletilecek, vatandaş lehine düzenlenecek.

CHP: Anayasa Mahkemesi, Avrupa modeline uygun olarak yeniden yapılandırılacak, üye  sayısı 21’e çıkarılacak. Cumhurbaşkanı 2 üye belirleyip, atayabilecek, diğerleri seçimle gelecek. Yüce Divan yetkisi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında paylaşılacak.

DEVA PARTİSİ: Anayasa Mahkemesi üye sayısı artırılacak, en az yarısı TBMM tarafından nitelikli çoğunlukla seçilecek. Üye seçiminde cinsiyet kotası getirilecek. Kayırmacılığı ortadan kaldırmak için yüksek yargı ve TBMM tarafından yapılacak seçimlerde adaylar kamuya açık şekilde mülakata tabi tutulacak. Anayasa Mahkemesi’nin yetki ve görev alanları genişletilecek.

Cumartesi günü yeni konu başlıklarıyla ilgili önerileri aktaracağız.

----------

Not: 14 Kasım 2020’de kaybettiğimiz ağabeyim Vali Refik Arslan Öztürk’ü anlattığımız “VALİ BEY” ve diğer kitaplarımı Cumartesi ve Pazar günü Şanlıurfa Kitap Fuarında Doğan Kitap standında imzalayacağım.


Dedektifler, hafiyeler


Polis Memuru Şaban Bayram, Ankara Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi Basın Bürosu’nda görev yapıyordu. Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan şikayetler ya da savcılığın re’sen açtığı soruşturmalarla ilgili evrakları bize tebliğ eder, hangi gün ve saatte hangi C. Savcısına ifadeye gitmemiz gerektiğini de bildirirdi.

Şaban Bey büromuza geldiğinde sesini duyduğumuzda içimizden “Eyvah” derdik. Bakalım bu kez kim şikayet etmiş, C. Savcısı hangi konuda soruşturma yapıyor diye merak ederdik. Elinde evraklarla gelen Şaban Bey’i ilk gören, “Kime geldin?” diye sorar, eğer soran kişiyle ilgili evrak değilse, “Ohh... ben kurtardım” derdi. Açıkçası Şaban Bey, hepimizin sevdiği ama bir o kadar da korkulu rüyamızdı. Yazdıklarımızdan değil, Adliyeye git-gel, orada bekle, dava açılırsa duruşmalara katıl, hepsi zaman aldığı ve işimizden koptuğumuz için hayıflanırdık.

HAKİMLER VAR

Biliyoruz ki Şaban Bayram, bizim üzüldüğümüz kadar üzülürdü. “İnanın sizlere hiç böyle evrak getirmek istemiyorum ama ne yapayım” der boynunu bükerdi. Artık gide-gele Şaban Bey bizim arkadaşımız, dostumuz olmuştu. Çay içirmeden göndermezdik. Hele, Star gazetesinde çalıştığım dönemde bir ara hakkımda yapılan şikayet sayısı 150’ye ulaşmıştı. Şaban Bey neredeyse iki günde bir geliyordu. Artık mal bildirimi için arama gereği bile duymuyor, kendisinde bulunan bildirimi aynen yazıyordu. Ama o davaların tamamı lehime sonuçlanmıştı. İnanın yargıya güveniyor, en küçük bir endişe taşımıyordum.

Bugün aynı şeyi söylemeyi de çok isterdim. 2016 yılında yazdığım İnsansız Hava Araçları’yla (İHA) ilgili haberden dolayı Selçuk Bayraktar tazminat davası açmıştı. Yerel mahkemede tazminat talebi reddedildi. Yani dava lehimize sonuçlandı. Ama bitmiyor ki. Karşı taraf İstinafa götürdü. İstinaf, yerel mahkemenin lehimize verdiği kararı kaldırdı, 40 bin lira tazminata hükmetti. İyi de yazık değil mi bizlere? Yalan mı yazmışım? Hayır. Kendilerinin görüşünü mü sormamışım? Hayır. Eee bu ceza neden?

Bir yanda böyle bir durum, bir yanda hakime yapılan baskıya rağmen hem yerel mahkemenin, hem istinafın onadığı kararlar da var. İşte bu tür kararlar veren yargı mensupları bizi umutlandırıyor, “Türkiye’de hakimler var” dedirtiyor.

İLK İSTEK 3.600 EK GÖSTERGE DEĞİL

Polis Memuru Şaban Bayram emekli oldu. Arkadaşlarıyla birlikte Emekli Polis Birlikteliği Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı. Şaban telefon edip gazetemize gelmek istediğinde, “Eyvah, Şaban emekli olduktan sonra yine mi bize savcılık evrakı getirecek?” diye aramızda espri yaptık.

Şaban Bayram, derneğin Genel Başkanı İdris Aykul, Yardımcısı Adnan Köşker ile birlikte geldi. Mutlaka “Polislere 3.600 ek gösterge sözü verilmişti, niçin bu söz tutulmuyor” diyeceklerini sandım. Baktım, istek sıralamasında onu en sona almışlar. Onların isteği çok farklı oldu. Başkan İdris Aykul; “Emekli Polislerimizin bilgi ve deneyimlerinin, kendinden sonraki meslektaşlarına aktarabilmesini sağlayabilmek ve emekli Polislerimizin maddi, manevi ve her türlü sıkıntılı durumlarının yasal zeminlerde çözümüne destek olabilmek maksadıyla kurulmuş olan birlikteliğimiz, ‘Artık emekli Polislerimizin hatırlanmasının ve hatırlarının sorulmasının vakti gelmiştir’ sloganıyla yoluna kararlılıkla devam edecektir” diyor. Aykul şöyle devam ediyor:

KURULUŞ OLMALI

“Emekli Polislerimizin tecrübelerinden faydalanabilmek ve becerilerinin toplumumuzun huzuruna katkı sağlamasını temin edebilmek İçin Dedektiflik ve Hafiyelik kuruluşları olmalı. Bu aynı zamanda toplumumuzda kanunsuz işler yapan çete, mafya ve terör örgütleriyle mücadele anlamına gelmektedir. Milletimizin huzuruna çok katkı sağlayacağına inanıyoruz.

Emekli Polislerimizin büyük bir bölümü emeklilik sonrasında çalışmak mecburiyetinde kalıyor. Yine büyük bir bölümü de özel güvenlik birimlerinde çalışıyor. İşte bu özel güvenlikte çalışan polislerimize ‘özel güvenlik kartı’ zorunluluğunun olmamasını istiyoruz. Zira zaten emekli polis kurum kimliği ve taşıma ruhsatlı silahları mevcut, kurum kimliğinin üstünde bir özel güvenlik kimliğini doğru bulmuyoruz.”

POLİS MASASI

Emniyet Genel Müdürlüğü ve İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde “Emekli Polis Masası” kurulmasını da öneriyorlar. Başkan, “Emekli polislerimizin yaşadığı bölgelerde gönüllülük esasına göre toplumumuzun huzur ve refahını bozan unsurların ve durumların tespiti yapılabilmeli, duruma müdahale için ilgili birimler emekli polis masası tarafından haberdar edilmelidir” önerisinde de bulunuyor. Bitmedi. İdris Aykul şöyle devam etti:

“Emekli Polislerimizin birinci derece yakınlarının Emniyet teşkilatı bünyesinde çalışmalarının teşvik ve desteklenmesi sağlanmalı. Son istekleri ise “Memleketimizi yöneten siyasetçilerimiz tarafından Polisimize defalarca verilen bir söz vardı 3.600 Ek gösterge. İşte polisin hakkı olan bu ek göstergeyi talep ediyoruz. Daha fazla bekletmeyin” oldu.

Onlarla sohbet ederken emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı aradı. Avcı’ya, “Dedektiflik ve Hafiyelik” isteklerini hatırlattığımda, “Esasa bağlanırsa neden olmasın” dedi. Emekli polisler, Avcı’dan bu sözleri duyduklarında çok da mutlu oldular.