Müjde büyüktü...

Nihayet mucizevi etkiye sahip “ödem giderici, ağrı kesici ve antiromatizmal” bir ilaç üretilmişti.

Aynı amaçla tüketilen diğerlerinden en önemli farkı, mideye dokunmamasıydı. Kanama yapmadığı için, ülserli hastalar bile rahatlıkla kullanabiliyorlardı.

Benzerlerine oranla çok pahalı olmasına rağmen, bu nedenle kapış kapış gidiyordu.

★★★

Örneğin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Eser Alptekin’in, 30 hastasından 25’i bu ilacın kullanıcısıydı...

Ancak dikkatli ve takipçi bir hekim olan Dr. Alptekin, çok geçmeden, hastalarında tuhaf belirtiler gözlemlemeye başladı.

Zira tansiyonları yükseliyor, bazıları çift görebiliyor, kimileriyse kalp hastalıklarına özgü şikayetler dile getiriyorlardı.

Kuşkuları giderek artınca, ilk önlem olarak ilacı yazmaktan vazgeçti.

Bununla da yetinmeyip üretici firmanın Türkiye’deki tıbbi direktörünü aradı. Yetkiliyle tespitlerini paylaştı. Aldığı cevap şaşırtıcıydı. Çünkü tıbbi direktör, mucizevi ilacın uzun deneyler sonucunda piyasaya çıkarıldığını söylüyor, sözü edilen belirtilerin hastaların sadece yüzde 1’inde görüldüğünü, bunun da normal olduğunu öne sürüyordu.

Oysa Eser Alptekin’e göre bu oran asla yüzde 1 düzeyinde değil, yüzde 70’ler civarındaydı!..

★★★

Aradan günler geçti.

“Amerika’daki yetkililerle görüşüp, size 10 gün sonra döneceğim’’ diyen tıbbi direktörden ses seda çıkmayınca, bir kez daha arayıp uyardı.

Üstelik bu kez çok sertti:

“Bana döneceğinizi söylediniz ama aramadınız. Sizi son kez ve çok ciddi olarak uyarıyorum. İnsanların sağlığıyla oynamayın!..”

★★★

Bu konuşmanın üzerinden bir yıl bile geçmeden (2004) ilaç endüstrisi tarihinin en büyük skandallarından biri patlak verdi.

Mucize ilaç Vioxx’un ölümlere yol açtığı belirlenmiş, Dr. Alptekin’in gözlemleri doğru çıkmıştı.

★★★

Ama Türkiye’de hâlâ peynir ekmek gibi satılmaya devam ediliyordu.

Bunun üzerine uzmanlardan görüşler alıp, konuyu Arena’da ekrana taşıdık.

Büyük ilgiyle izlenen programın ardından Hürriyet’te özetlediğim şu çarpıcı haber yer aldı:

“Uğur Dündar Arena programında, dünyada binlerce insanın ölümüne yol açtığı ispatlanan ‘Vioxx’ adlı ilaçtan Türkiye’de de çok sayıda kişinin ölmüş olabileceğini ortaya koydu. Dün akşam CNN Türk’te yayınlanan programda, Vioxx’un ülkemizde 15 bin kişi üzerinde ciddi koroner kalp yetmezliği ve damar hastalıklarına yol açabileceği, 4 binden fazla kişinin de ölmüş olabileceği öne sürüldü. İlaç Eczacılık Genel Müdürü Dr. Orhan Gümrükçüoğlu da bu ilaçtaki yan etkiler yüzünden bazı hastaların hayatlarını kaybetmiş olabileceğini kabul etti!..”

★★★

Piyasadan toplatılan “Vioxx”un üreticisi aleyhine, sadece Amerika’da 2 bin 500 dava açıldı. Milyarlarca dolarlık tazminat istendi.

Sonunda şirket bir milyar dolar tazminat ödemeyi kabul etti!

Bu arada Vioxx skandalını ortaya çıkaran araştırmayı Arena’da yapan muhabir Serap Belet kardeşimiz ile “Vioox”un ölümlere sebep olduğunu ülkemizde ilk tespit eden Dr. Eser Alptekin’in ve Serap’a cesur uzman görüşleri veren Prof. Cankat Tulunay gibi bilim insanlarının, o süreçte meğer ne büyük riskler üstlendikleri ortaya çıktı.

Çünkü Vioxx’un üreticisi Merck firmasının, mucizevi (!) ilacını eleştiren hekimler için ‘kara liste’ hazırladığı belirlendi.

Avustralya’da görülen tazminat davasında mahkemeye sunulan şirket yazışmalarına göre; kara listedeki doktorlar hakkında ‘etkisizleştir, itibarsızlaştır, yok et’ gibi talimatlar verildiği, hatta daha da ileri gidilerek ‘Onları aramamız ve yaşadıkları yerde yok etmemiz gerekebilir’ gibi korkunç emirler iletildiği açıklandı.

Bunlara ilaveten Merck’in sürümü arttırmak amacıyla sahte tıp dergisi çıkardığı, para verip pop şarkıları yaptırdığı, hayalet yazarlara Vioxx için methiyeler düzdürdüğü ve bu inanılmaz tezgahın, ilacın piyasadan toplandığı 2004 yılına kadar 80 milyon hasta tarafından tüketilmesi ve satış rakamının yılda 2.5 milyar doları bulması için kurulduğu belgelendi!..

★★★

İlaç ülkemizde de piyasadan çekildi ama göz göre göre kalp krizi ve felçlere mahkum edilen insanların çoğu ya çektikleriyle kaldı ya da “Vioxx vurduya” gitti!.

Hayatını hastalarına adayan ve onların sağlıklarını koruyabilmek için her türlü riski göze alarak ilaç devine karşı büyük mücadeleyi başlatan Dr. Eser Alptekin, yurdumuzda tek bir mağdura bile tazminat ödendiğini göremeden dün aramızdan ayrıldı.

Cenazesi bugün, Zincirlikuyu Camisi’nde kılınacak cuma namazının ardından, aile kabristanında toprağa verilecek.

Mekanı cennet olsun.