Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Belçika’nın başkenti Brüksel’de NATO Olağanüstü Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi ve G7 Liderler Zirvesi’ne katıldı. Macron toplantıların ardından düzenlediği basın toplantısında, Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin açıklamada bulunarak, müttefiklerin Ukrayna'yı askeri, ekonomik ve insani yardımlarla desteklemeye devam edeceğini söyledi.

Macron, "Rusya'nın bu savaşta askeri zafer hesaplamasına rağmen, işgale direnen Ukrayna halkının yanında duruyoruz. Müttefiklerimiz ve Avrupalı ortaklarımızla birlikte, kararlı bir tepkisellik ve birlik içinde yanıt vererek Ukrayna'ya askeri, ekonomik ve insani destek veriyoruz" dedi. Macron, "Avrupa, halihazırda Avrupa'da bulunan 3,6 milyondan fazla mülteci ile eşi görülmemiş bir karşılama kapasitesi kullandı. Rusya'ya karşı benzeri görülmemiş yaptırım paketleri uyguladık ve Rus ekonomisini baskı altına aldık" ifadelerini kullandı.

"ÇATIŞMANIN HERHANGİ BİR ŞEKİLDE TIRMANMASI ÖNLENMELİ"

Macron, "Bu sabahki NATO Zirvesi, her şeyden önce, Ukrayna'ya ihtiyaç duyduğu savunma teçhizatını sağlamaya devam etmeye karar verdi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy, video bağlantısı yoluyla bizimle görüştü ve bazı saldırı silahları ihtiyaçlarını açıkça dile getirdi ve bunları sağlamaya devam etmeyi kabul ettiğimiz için elbette verimli olmak istediğimizi belirttik. Ancak Almanya Cumhurbaşkanı ve diğer bazı Avrupalı liderlerle birlikte güvenilir bir müzakere edilmiş çözüm üzerinde çalışmaya devam edeceğimiz konusunda da ısrarcı olduk. Zirvemizden çıkan ikinci bir konu ise, bu çatışmanın herhangi bir şekilde tırmanmasını önlemenin gerekliliğidir" dedi.

Foto: İHA


"FRANSA, STRATEJİK AVRUPA SİLAHLANMASINA SOMUT BİR ŞEKİLDE KATKIDA BULUNUYOR"

Macron, NATO Zirvesinde liderlerin askeri varlığı sürdürmekle kalmayıp güçlendirmeye de karar verdiklerini ifade ederek, "Karadaki varlığımızı artırdık ve bazı yeni hava görevleri de ekledik. Fransa, hava politikası misyonlarına katkıda bulunuyor" ifadelerini kullandı.

Macron, NATO'nun askeri varlığını arttırma misyonu kapsamında ek Fransız askerlerinin de görevlendirileceğini belirterek, "Fransa şu anda Avrupa Parlamentosu'na çağrıda bulunduğumuz stratejik Avrupa silahlanmasına somut bir şekilde katkıda bulunuyor" dedi.

"DAYANIŞMA İÇİNDE DURMALIYIZ"

Macron, G7 görüşmelerinde müttefikler olarak çeşitli üye ülkeler arasında hiçbir fark olmadığından emin olmak ve yaptırımların düzgün uygulanması konusunda şeffaflık sağlanması için yaptırımları izleyecek bir mekanizma üzerinde anlaşıldığını belirtti.

Macron, G7 üyesi olmasalar da dost ülkelerle de birlikte hareket etmeye karar verildiğini aktararak, "Elbette yaptırımların Rusya'daki ekonomik etkisiyle beraber caydırıcı etkisini de sürdürmeye devam edeceğiz. İkinci olarak üyeler arasında bir dayanışma gündemi üzerinde anlaştık çünkü savaşın sonuçları her ülke için aynı olmuyor. Özellikle Ukrayna'nın komşu ülkeleri bu savaştan en çok etkilenen ülkeler oldu" dedi.

Ne ittifak ne de AB üyesi olmayan Moldova gibi ülkelerde dayanışmanın arttırılması gerektiğini dikkat çeken Macron, Birleşik Krallık, Kanada, ABD ve Japonya gibi devletlerden Avrupalılarla dayanışma içinde ve birlikte durmalarının istendiğini ifade etti.

Foto: İHA


"G7 ÜYELERİNİN ÜRETİMİ ARTIRMASI GEREKİYOR"

Macron, "Avrupa, fosil yakıtın ana alıcısıdır, çünkü biz üretmiyoruz, bu yüzden Rus gazına ve petrolüne bağımlıyız. Ama aynı zamanda Rusya'dan misillemeye maruz kalmamak için tedariklerimizi çeşitlendirmek ve Rusya'dan aldıklarımızı da azaltmak istiyoruz. Bu nedenle, Rus petrol ve gazına olan bağımlılığımızı aşamalı olarak ortadan kaldırmak, tedariklerimizi çeşitlendirmek ve G7 üyelerinin üretimlerini artırmamız gerekiyor" dedi.

GIDA KRİZİ UYARISI

Macron ayrıca, Ukrayna ve Rusya'nın büyük tahıl üreticileri olduğu için bu ülkelerden gelen ürünlere bağımlı olan ülkelerde gıda krizinin görülebileceğine yönelik uyarıda bulundu. Macron, "Orta Doğu'daki ve Kuzey Afrika'daki diğer bazı ülkeler, Ukrayna ve Rusya'da üretilenlere bağımlı. Yani Ukrayna'daki savaş ve Rusya'nın yaptığı seçimler, Afrika, Yakın ve Orta Doğu ülkelerini etkiliyor. Dolayısıyla bunun birçok ülkede insani kriz yaratması muhtemel ve birçok ülkede büyük sonuçları olacak. Dolayısıyla tüm bunlara karşı durmamız tepki vermemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor" dedi.