Futbolun içine düştüğü buhranın tarifi yok! TFF Başkanı Nihat Özdemir nihayet istifa etti. Neden ‘Nihayet’ diyorum; açıklayayım:

Yayın krizini çözemedi. MHK krizini yönetemedi. PFDK kararları çifte standartlarla dolu. Kurulların bağımsız olmadığı AİHM onaylı. Yönetimdeki istifalar. Ve belki de en önemlisi A Milli Takımımız’ın yine büyük şampiyonalardan uzak kalması. Bana kızacak ama; atamayla geldi, direktifle gitti! Şimdi herkesin aklında aynı soru: Bakalım siyaset hangi ismi bize pazarlayacak?

SİSTEMSİZLİK SİSTEM OLMUŞ!


Diğer sporlarda durum ne? En popüler ikinci branş basketbola bakalım: Milli takımlarımız artık elemeleri geçemeyecek duruma geldi. A Milli Erkek Takımı’nda yarı yolda koç değişiyor. Avrupa Şampiyonası elemelerinde Ufuk Sarıca’nın yerine Orhun Ene geldi. Dünya Kupası elemeleri devam ederken Ene gitti, TBF Başkanı Türkoğlu daha önce adını bile anmayıp ‘Paradan korkmasın’ dediği ve daha önce görevden aldığı Ergin Ataman’ı getirecek. Bir-iki kulüp sayesinde basketbol ayakta duruyor. Liglerdeki şike iddiaları aldı yürüdü...

OLİMPİYATLARDA DÖKÜLÜYORUZ


Takım sporlarında voleybol hariç uluslararası başarıya hasretiz. Amatör branşlarda dökülüyoruz. Yaz olimpiyatlarında 2 altına sevinir hale geldik. Madalya sıralamasında 35. olabildik; buna “Başarı” diyenler çıktı! Cimnastik, karate ve boks dışında yükselen branşımız yok. Ata sporumuz güreşte dökülürken Şeref Eroğlu’nun gelişi ile düzelme sinyalleri verdik. Kış olimpiyatlarında Madagaskarlı kayakçı bile bizimkileri geçti; sürat pateninde 6. olunca, kayakla atlamada finale kalınca havalara uçtuk; kar görmeyen ülkeler madalya kazandı!

Sonuç olarak... Türk sporu uçurumun kenarında. Bu ülke ve halk artık hayallerin peşinden koşmayı değil, sistem ve sürekli başarı istiyor. Beceremiyorsanız bırakın gidin kardeşim; yerinize liyakatlı birileri gelsin! Sizinle artık olmuyor.