Arap mutfağında pirinç, bizde olduğu gibi biberin içine girer dolma olur. Üzüm yaprağının içine girer sarma olur. Ama damgasını pilava vurur. Tereyağı tencerede eritilir. Dolmalık fıstık, kuskus, tarçın, karanfil eritilmiş tereyağında kavrulur. Kuskusun rengi değişince pirinçler eklenir. Üstüne İran safranı konur. Kaynar tavuk suyu ve kararı kadar tuz da ilave edilir. Kısık ateşte pişer. Haşlanmış küçük parçalara ayrılmış gezen tavuk etleri pilavın üstüne mantolama yapar gibi serilir. Böylece damak çatlatan lezzet şaha kaldırılır.

Kadere bak!

Kısmete küs!

Tayyip Erdoğan’ın politik karizmasının simgesi “dik dur eğilme millet seninle” efsanesi Arap’a pilav oldu.

★★★

Anketlere göre, milyonlarca insanı “fatura mahkumu, ucuz ekmek ve yağ kuyruğunda üşüyen KDV dilencisi” haline getiren ekonomik krizle birlikte milletin (halkın) yarısından çok fazlası Tayyip Erdoğan’ı terk etti. Terk edenleri geri kazanabilecek yeni bir hikaye bulma mecburiyeti doğdu.

Uğraştı.

Denedi.

Bulamadı.

Asgari ücreti yüzde 50 yükseltmeler, KDV indirimleri, fahiş fiyata karşı timler “halkın yükselen öfkesini” dindirmedi. Sonunda krizin halkın hayatında tutuşturduğu yangını dış para (yeni borç- sıcak döviz) bularak söndürme çözümüne gelindi. Maliye Bakanı’nı Londra’ya finans kurtlarının sofrasına gönderdi. Kendisi de dün “FETÖ’nün destekçisi” diye suçlayıp kızdığı Birleşik Arap Emirlikleri’ne “dolar bulma gezisine” çıktı. Taze sıcak dolarlar bulunacak; krizin halkta yarattığı “iktidarı seçimde sandığa gömme öfkesi” azalacak (!)

Dik duruş eğildi.

Arap’a pilav oldu.

Afiyet olsun.

Yarasın.

★★★

Ordunun içine sızdırdığı imamları aracılığıyla tanklarla, uçaklarla kendi halkına ateş etmiş, kendi meclisini bombalamış, Cumhurbaşkanını devirmeye kalkmış CIA tasarımlı FETÖ’nün dış destekçisi Birleşik Arap Emirlikleri’ydi. Türk tarihinin en kanlı gecesinde FETÖ’nün arkasında BAE vardı. Bunun böyle olduğunu bizzat Tayyip Erdoğan kendi söylemiş ve “hesabını verecekler” demişti.

Hani nerede dik duruş!

Birleşik Arap Emirlikleri’nin arkasında Amerika ve Londra para babaları var. Onlar “olur vermeden” Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye’ye bir dolar bile göndermez. Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye’nin krizine seçim gününe kadar çare olacak dolarları göndermeye başlarsa daha fazlası Amerika’dan ve Londra’dan da gelebilir.

Beklenti bu!

Bul doları.

Krizi narkozla.

Acısı dinsin.

Böylece kızgın, öfkeli halk kitlelerine; “Gördünüz mü yine çözerse Tayyip çözer” başarı öyküsü yazılmaya, okunmaya, pazarlanıp, parlatılmaya başlansın. Seçimlere “50+1’i ucu ucuna da olsa tutturacak” yeni yol haritası masada olsun.

★★★

Özetle:

Dik duruş feda edildi.

BAE yıkandı, aklandı.

“Stratejik Ortak” ilan edildi. “Körfezin Yatırım Devi” ile 10 milyar dolarlık 13 anlaşma imzalandı diye gazetelere manşetler atıldı. Gösterişli, görkemli, saray görüntülü törenler yapıldı. Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan 13 Ekim 2019’da yaptığı “dik duruşlu konuşmasında” tüm Arap yönetimlerine şöyle seslenmişti: “Sizin topunuz bir araya gelseniz zaten bir tane Türkiye etmezsiniz... Siz petrolünüzle konuşuyorsunuz... Ama Türkiye duruşu ile konuşur...”

Ne oldu dik duruş?

Arap’a pilav oldu.

Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye’ye taze dolar getirecekleri işaretini ocak ayında vermişti. BAE’nin Abu Dabi Kalkınma Başkanı Muhammed Hasan el Suwadi, “faiz sebeptir... ben ekonomistim...” büyüklenmesi sonunda 1 dolar= 18.00 TL’yi geçince, “Türkiye’de alım yapmak için harika bir zaman. Varlık Fonu ile görüşüyoruz” demişti...

Seçkin dikkat isterim:

Cilalı törenlere takılma.

Niyetin arkasına da bak.

Arap’ın gözü; Türkiye’de devlet varlıklarını ucuza kapatmaya vidalı; dik duruş efsanesi pilav olma kıvamında ocağa konuldu.