Bu ülkede aç var mı, yok mu?
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan kızgın:
“Birileri çıkıp ‘Aç kaldık! diyor. Kim aç bu ülkede? Aç kalan yok!” diyerek “Açlık var” diyenleri azarladı.
Peki, gerçekten herkes tok mu?
Türkiye’nin tamamı sağlıklı geçinebiliyor mu? Çoluk çocuğuna yeterli gıda sağlayabiliyor mu? Evine bir kilo et götürebiliyor mu?
Bahse konu olan açlık nedir? İnsanların yaşamak için karınlarını bir şeylerle doldurması tokluk mudur?
Ben “Açız” diyen birçok kişiyle karşılaştım. Hatta bir tanesi “Vallahi açım. Türkiye’de Türk değil Suriyeli olmak varmış! Devlet Suriyeli sığınmacılara daha iyi bakıyor!” dedi. Bu sözler şahsen bana çok dokundu, bir şey diyemedim!
Saraylarda yaşayanlar açlığın ne olduğunu bilemez!
Aylık geliri 59.000 (Elli dokuz bin) lira olan Bakan Yardımcıları da açlığın ne olduğunu bilemez!
Toklara tüm dünya tok görünür!
★★★
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Ümit Özdağ “Azarlamakla insanların karnının doyduğu görülmemiştir” diye eleştiri yaptı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan “Dinlerken kulaklarıma inanamadım. ‘Aç kaldık’ diyenlere ‘Vicdansızlık yapma, dürüst ol’ diyor. Aç yatan insana ‘Sen aç değilsin’ diyor, üstüne de hakaret ediyor. Beştepe Sarayı’ndan ahkâm kesmek kolay. İşsiz kalan, borcu borçla kapatmaya çalışan vatandaşlarımıza açlığı bir sor” dedi.
Bu eleştirilerde haksızlık var mı?
★★★
AKP’li bir yönetici, geçim sıkıntısına karşı “Karpuz” önerisinde bulunmuş!
Prof. Ümit Özdağ böyle bir tavsiyeyi şaşırtıcı bularak “O yöneticinin aklına karpuz çekirdeği düşmüş olacak ki, ‘Evinizde karpuz yetiştirin!’ diyor. Geçim derdini kapuzla mı çözecekler” diye sordu.
Aklına karpuz çekirdeği düşenlere “Bu yaşta bu zekâ, akıllara seza!” demekten başka ne diyebiliriz?
Uzun lâfın kısası: Aç, tokun yüzüne bakmakla doymaz! Açlığı tanımayan yokluğu bilemez!
Bu dramlara son vermeli!
Van’da yaşayan inşaat işçisi Mustafa Atalay “3 yıldır karanlıkta yaşıyoruz. Lütfen gelin, halimizi görün” diyerek CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu evine davet etti.
Kılıçdaroğlu, elektrik borcu nedeniyle karanlıkta yaşayan Atalay ailesini ziyaret etti. Gittiği mahallede yalnız o aile değil, bütün aileler perişanlık içindeydi... Her evin büyük sıkıntıları vardı...
Kılıçdaroğlu ziyaretten sonra üzgün bir halde:
“Bu memlekette açlık yok diyenler bu insanların dramını görsün” dedi ve ekledi:
“Saray’da açlık yok. Herkesin bir eli yağda, bir eli balda. Sen Türkiye’nin gerçeği ile karşılaşmak istiyorsan gel, bu insanlarla otur, bu evlere bir gir, çocukları kucağına al bakalım. Bu çocukların derdi nedir bir dinle! Bu durum sadece Van’a özgü bir dram değil, her yerde var bu tür dramlar!”
Kılıçdaroğlu’nun bundan sonraki şu sözleri daha önemli:
“Sosyal bir devletin, bu dramları sonlandırması lâzım. İnşallah biz bunların hepsini çözeceğiz, hepsini halledeceğiz.”
Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri tüm halkımıza vaattir, umuttur. Biz bunun takipçisi olacağız.
TEBESSÜM
Bebek konuştu!
Adam işten eve dönünce karısı onu, bebeği kucağında sevinçle karşılamış:
“Müjde kocacığım, müjde!”
“Ne müjdesidir bu, n’oluyor yaa?”
“Bebeğimiz bugün ilk defa konuştu...”
“Maşallah... Maşallah... Ne dedi?”
“Parktan geçiyorduk... Orada ayı oynatıyorlardı... Bebeğimiz kocaman ayıyı görür görmez sevinçle ‘Baba, Baba’ diye bağırmaz mı?”
GÜNÜN SÖZÜ
Aç kuş gafil olur, gafil kuşun ise avcısı çoktur!
