Suriyeliler başta olmak üzere ülkemizdeki sığınmacı sayısı net olarak bilinmiyor. Kayıtlı olanlardan fazla, yasadışı olarak giriş yapanlar var. Yakalanan ve ‘Geri Gönderme Merkezi’ne götürülenlere ülkeleri sahip çıkmadığı için, bunların bakımları da devlet tarafından yapılıyor. Gönderilemeyenler belli bir süre merkezlerde kaldıktan sonra bırakılıyor.

CHP’li milletvekillerinin ülkemize sığınanlarla ilgili sorularına İçişleri Bakanı ya hiç cevap vermiyor ya da aylar sonra, “İşlemler kanun ve yönetmeliklere göre yapılmaktadır” deyip sözde cevap vermiş oluyor. CHP Genel Başkanı’nın, çok rahatlıkla cevaplandırılabilecek sorularına cevap vermek yerine, konuyla ilgisi olmayan karşı sorular yöneltiyor.

SURİYE’DEN KAÇIŞIN BEDELİ

Suriye başta olmak üzere ülkemize sığınan yabancı sayısında önemli ölçüde artış yaşanıyor. Sınır boylarına duvarlar çekilince, kamera sistemi kurulunca,  nöbetçi kulübelerinin sayısı artırılınca ülkemize giriş de zor oluyor. Ama imkansız değil. Sadece Türkiye’ye kaçak olarak girişin bedeli arttı.

İnsan kaçakçıları, Suriyeli hangi ile gitmek istiyorsa ona göre fiyat belirliyor. Kendileri için en güvenli il olarak İstanbul’u seçiyor, oradan da yurtdışına gitmenin çabası içine giriliyor. Kaçak olarak girmenin bedeli 25 bin dolardan başlıyor, “İstanbul teslimi” 50 bin doları buluyor.

TEŞVİK OLMASA DÖNÜŞ OLMAZ

Suriye’de yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle Suriye’ye dönüşler hemen hemen yok gibi. Konuştuğum Suriyeli sığınmacıların liderlerinden birisi bana şunları söyledi:

“Dönüş için Suriye’de bir ortam yok. Hayat pahalılığı almış başını gitmiş. Paranın değeri kalmamış. Herhangi bir af ya da dönüşü özendirecek bir düzenleme yapılmamış. ‘Suriyeli tartışması’ Türkiye’ye özgü bir tartışma. İktidar geri göndermeyi teşvik edici düzenleme yapmadıkça gidişler olmaz. Ancak, suça karışanlar sınır dışı edilebiliyor. Gönderilenler de kısa süre sonra dönüyor. Bizim için önemli olan mahallelerde Türk-Suriyeli çatışmalarının yaşanmaması. Bunun için de çok dikkatli olunuyor.”

SURİYELİ SEÇMEN SAYISI

2019 yerel seçimlerinden önce yapılan resmi açıklamada Hatay’da oy kullanan Suriyeli seçmen sayısı 12 bin 596 olduğu belirtilmişti. Gelelim günümüze... CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanlığı’nın Mart-2022 seçmen listesi üzerinde bir çalışma yaptı. Hatay’daki Suriyeli seçmen sayısına ulaştı. Güzelmansur, vatandaş yapılan ve oy kullanma hakkı olan Suriyeli seçmen sayısının 22 bin 61’e yükseldiğini belirledi.

İçişleri Bakanı, vatandaşlığa alınanların sayısını milletvekillerinin sorularına rağmen açıklamıyor. Bunun bir “Devlet sırrı ya da politikası” olduğu açıklanmış olsa anlayışla karşılanır. Böyle bir bilgilendirme de olmuyor. Sadece Hatay’da Suriyeli seçmen sayısı 3 yılda yüzde 75 arttı. Bunda hem vatandaşlık verilen Suriyeli sayısının artması hem de oy verme yaşına erişen Suriyeli sayısının artması etkili oldu. 7 yılda oluşan Suriyeli seçmen sayısına artık 3 yılda ulaşılıyor.

5 SEÇMENDEN 1’İ SURİYELİ

Biz, güncellenen YSK verilerine dayanarak seçmen sayısındaki artışı aktarıyoruz. Örneğin Yayladağı’nda 2019 yerel seçimlerinde Suriyeli seçmenin yerel seçmene oranı yüzde 14 idi. Şu anda yüzde 20’ye yakın. Bu durumda Yayladağı’nda her 5 seçmenden 1’i Suriyeli demektir.

Biz, Yayladağ örneğini vermeye devam edelim. Yayladağı Tutlubahçe Mahallesi’nde son güncellenen seçmen listesine göre toplam 3 bin 171 seçmen bulunuyor. Bunlardan 2 bin 295’i Suriye kökenli yeni vatandaşlarımız.

Bu durumda, Suriyeliler istediği muhtarı seçecek çoğunlukta. Yani, mahallede seçmenin yüzde 75’e yakını Suriyeli. Biz bir mahalleden örnek verdik. CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, “Böyle onlarca mahalle var. Suriyelilere vatandaşlık verilirken geçmişleri araştırılmıyor, herhangi bir kriter göz önünde bulundurulmuyor, Suriyeli seçmen/Türk seçmen oranı hesaba katılmıyor. Bunlar geri dönüşü olmayan, çok zararlı sonuçlar doğuracak yanlışlar” diyor.

ÇETREFİLLEŞİYOR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaşanan ve ileride yaşanacak sıkıntıları dile getiriyor. AR-GE’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ulvi Yönter, konunun uzmanlarıyla bir çalışma yaptı ve iki ciltlik “Sınır Aşan Göçler” kitabı yayımlandı. Önsözünde Genel Başkan Devlet Bahçeli, ülkemiz açısından sınır aşan göç meselesinin özellikle son on yılda daha da çetrefilleşerek millî bekamızı ve güvenliğimizi çok yönlü etkilemeye başladığını belirtti ve uyarısını şöyle sürdürdü:

“Ülkemiz, Afganistan ve çevresinden düzensiz şekilde kopan; İran, Irak, Suriye gibi istikrasız ülkelerden gelen göçmenlerin hedef ülkesi konumuna dönüşmüştür. Türkiye’mizin demografik yapısından ekonomisine, siyasetinden kültürüne, hayat tarzları arasındaki farklılıklara kadar birçok alan yönetilebilir ve hazmedilebilir kapasiteyi aşmaktadır.”

Türkiye bizim evimizdir. Suriyeliler de misafirimiz. Ama bu misafirlik daha nereye kadar?