Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partilerin öncelikleri arasında “seçim güvenliği” var. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, bazı grupların seçime gölge düşürmek için planlı bir çalışma içinde oldukları bilgisi ulaşmış olacak ki, “Seçimi sandıkla vermeyiz” diyenlerin kapısına dayandı. O gidiş, boşuna bir gidiş değildi.

Seçimi siyasi partiler yapar, kuralları Yüksek Seçim Kurulu (YSK) koyar, il ve ilçe seçim kuralları eliyle yönetir. Seçimin oyuncuları siyasi partiler, hakemi ise YSK il ve ilçe seçim kurullarıdır. YSK’da siyasi partilerin temsilcileri de bulunuyor. AKP Temsilcisi Recep Özel, “İddia ediyorum dünyadaki en güvenli seçimler Türkiye’ de yapılıyor” dedi. Doğru olsa bununla kıvanç duymalıyız. Ama yaşananlar hiç de öyle olduğunu göstermiyor.

HUKUKİ DEĞİL

Mehmet Hadimi Yakupoğlu, 2011 yılından bu yana YSK’da, CHP temsilcisi olarak görev yapıyor. YSK’nın, seçim alanına girip oyun kurucu gibi seçime müdahale ettiğinin tanığıdır. 16 Nisan 2017’de ‘mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması, 6 Mayıs 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edilmesi’ de bunun somut örnekleridir.

Hukuki bir dayanağı olmayan sandık taşıma ve birleştirme ile kısmi hatalı pek çok karar oy çokluğuyla alındı. O yüzden, 16 Nisan 2017 halkoylaması sonuçlarını CHP “yok hükmünde” sayıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi de YSK’nın hukuka aykırı kararının en somut örneklerinden biridir.

AYAK SESLERİ

YSK’nın 2014 mahalli idareler ve 2018 cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçim sonuçlarına CHP’nin kısmi itirazları olmuştu. Seçimlerin öncesi ve sonrasında tüm aşamaları rahatlıkla denetleyebildiler. Ama 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimi öncesi ve sonrasında YSK’nın kimi kararları, alışılmış ve siyasi partilerce de kabul görmüş şablonların dışına çıkmaya başladı. Sonuçta 6 Mayıs 2019’da İstanbul seçimini iptal ettiler.

Gelecek seçim sürecinde benzer olayların yaşanmaması için yapılacak yasal düzenlemeler dışında,  YSK “fabrika ayarlarına” dönüp, siyasi partilerce uzlaşmayla kabul ettiği, itiraza uğramamış karar ve genelgelerini uygulamalı. AKP, YSK’nın fabrika ayarlarına dönebilme ihtimalini zayıflatmak için seçim kanununu değiştirdi. İşte bu değişiklik seçim iş ve işlemlerine karışmaya başlamanın ayak sesleridir. YSK’da CHP Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, bunu şöyle açıklıyor:

İŞTE O SESLER

“1- 1950’den beri sorunsuz olarak uygulanan en kıdemli hakimin seçim il-ilçe seçim kurulu başkanlığı yapması uygulaması kaldırıldı.  Yerine, Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) mesleğe kabul edip kıdemlerine ayırdığı hakimler arasında kura çekilmesi gibi kendi içinde anlamsız, Ak Parti için son derece anlamlı bir düzenleme getirildi.

2-Kura çekme işi ise tamamen Adalet Bakanlığı’na bağlı adalet komisyonlarına verildi. YSK’daki itirazlarımız üzerine siyasi parti temsilcilerinin kura çekiminde hazır bulunmaları kabul edildi.

3-Değişiklikle, AKP siyasi partilerin sandık kurulu üyeliklerinde rahatça yer almalarını güçleştirdi. Daha önce siyasi partiler, kendi üyeleri olsun veya olmasın seçmen vasfını taşıyan herkesi sandık kurulu üyesi olarak bildirebiliyordu. Şimdi, siyasi partinin üyesi olma zorunluluğu getirdi. Bu düzenlemenin nasıl uygulanacağına YSK henüz karar vermedi. Böylece seçmenin sandık kurulu üyesi olması yasaklandı. Seçmen müşahit olmaya devam edebilecek. Şimdilik buna yasak yok.

VATANDAŞLIK VERİLENLER

4- Cumhurbaşkanı’na sınırsız ve kamu kaynaklarını rahatça kullanabileceği propaganda serbestisi getirildi. Böylece YSK’nın “propaganda” kararı işlevsiz kılındı.

5- Seçmen kütükleri üzerinde kontrollerimizi gerek parti olarak, gerekse bağımsız kuruluşlar eliyle yürütüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yabancılar hakkında sağlıklı verilere ulaşamıyoruz.

6- Mevcut kanuna göre oy verme günü veya sandık başında yapılan her türlü usulsüzlük ve hilenin tutanağa bağlanmazsa hile olmasına rağmen o sandıkta ‘hile yoktur’ hukuki sonucu doğar. Hilenin olup olmadığı incelenmeden, itiraz usulden reddedilir. Bu sebeple ıslak imzalı sandık sonuç tutanaklarının alınması son derece önemli.’’

ONLARA HAKARETTİR

Oy verme günü yapılacak şikayet ve itirazların da sandık tutanak defterine kaydedilmesi veya dilekçe ile başvurulması gerekiyor. CHP’nin Bilişim Teknolojileri Merkezi, YSK’nın paylaşım ekranları ile eş zamanlı olarak çalışıyor. Bu çalışmanın ve yapılacak çapraz kontrollerin sağlıklı olabilmesi için doğru zamanda, doğru verilerin partililerin ilçe örgütlerine ulaştırılması da “olmazsa olmaz” kuraldır.

Mehmet Hadimi Yakupoğlu, “Unutmayalım sandık, sandık ve dahi sandık. Sandığın başında olmazsak o sandığa değil kedi, fil girer. Geçmişte fil giren sandıklarımız oldu. Ama artık böyle bir lüksümüz olmadığı gibi hem kedileri hem filleri önlemek asli görevimizdir” diyor.

Şimdi de istedikleri sonuç çıkmazsa, seçimlere silahlı bazı grupların müdahale edeceği söylentileri çıkarılıyor. Bu söylentinin çıkarılması bile ülkemizin polisine, jandarmasına, yargısına hakarettir… Eli silahlı birileri çıkarsa, Devletin silahlı güçleri de gereğini yapar. Bu söylentiler bile seçmeni sandıktan soğutur. Buna da kimsenin hakkı yoktur.