İktidardaki saltanat merakını, israfı bir kenarda tutarak ülkenin mali kaynaklarını sömüren iki büyük ekonomik alana işaret edebiliriz:

Bunlardan birisi gümrüklerde meydana gelen kaçakçılık faaliyetleri ve yolsuzluklar...

İkincisi de ihalelerdeki hukuksuzluklar...

Ticaret Bakanlığı’nda ikisi bir yerde buluşuyor.

★★★

Geçtiğimiz aylarda Ticaret Bakanlığı’na bağlı Gümrük Muhafaza Müdürlüğü’nde yapılan denetimler sonucu, parası ödenen ancak teslim alınmayan X-ray cihazları olduğu saptanıyor.

İddiaya göre devletin kasasından 2 milyon dolar çıkmış, cihazlar ortada yok.

★★★

Kamu kurumlarının açtığı X-ray cihazları ve güvenlik sistemleri ihalelerinden en çok iş alan şirketlerden Arempa Uluslararası İnşaat Elektronik ve Sanayi, gümrüklerde soruşturma konusu ihalenin de yüklenicisi...

★★★

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 2022 yılı başında “2021 Yılı Kaçakçılıkla Mücadele Değerlendirme Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, bir önceki yıla göre yüzde 76 artışla, 7 milyar 749 milyon lira değerinde kaçak eşya ele geçirildiğini açıkladı.

★★★

Ele geçirilen kaçak eşyaların önemli bölümünü uyuşturucu maddelerin oluşturduğunu vurgulayan Muş, aynı konuşmasında Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü’ne bağlı kolluk güçlerinin, X-ray operatörleri ve detektör köpek idarecilerinin 2021’i uyuşturucu yakalamalarında büyük katkı sunduğunu söyledi.

Teslim alınmayan X-ray cihazları sayısının yetersizliği halinde doğabilecek “kontrol” boşluğunu bu açıklamadan da anlayabiliriz.

★★★

Uyuşturucuların ve terör eylemlerinde kullanılan patlayıcı maddelerin yakalanmasında İçişleri Bakanlığı’nın yanı sıra, Ticaret Bakanlığı’nın da önemli sorumlulukları var.

Emniyet birimleri tarafından son aylarda Ticaret Bakanlığı’na bağlı Gümrük Müdürlülerinde artan operasyonları, naylon faturadan kaçakçılığa kadar bir dizi suça işaret ediyor.

★★★

Muş’a sormak istiyorum: Şu anda cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü kaç gümrük memuru bulunuyor?

Yakalanan kaçak mallar açıklanırken, yürütülen adli ve idari soruşturmaların sonuçları neden kamuoyu ile paylaşılmıyor?

★★★

Ağustos ayında Ticaret Bakanlığı bürokrasinde yurt dışı temsilciliklerine atamalar gerçekleşecek.

Elime ulaşan listede dikkatimi iki isim çekiyor.

İlki daha önceki yazılarımda da adı geçen Ticaret Bakanlığı Personel Genel Müdürü Yahya Baba...

★★★

3 Ağustos 2014 tarihli Sabah gazetesinde şöyle bir haber vardı:

“Hayati Yazıcı paralellerin fişini çekti.”

Haberde dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın imzasıyla aktif görevlerinden alınan isimler arasında Baba da yer alıyordu.

★★★

Baba bu kararname ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Personel Daire Başkanlığı’ndan kızak bir görev olan müfettişliğe çekiliyor.

Baba 2017 yılında da Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı’ndan ayrılıyor.

2016 ve 2018 yıllarında kurduğu gümrük müşavirliği şirketlerindeki hisselerini ortaklarına devrederek, 2019 yerel seçimlerinde Terme’den AKP belediye başkan aday adayı oluyor.

Aynı yıl Ticaret Bakanlığı’na Personel Genel Müdürü olarak geri dönüyor.

Ticaret Bakanlığı Baba’nın adeta oyun parkı; tahterevalliye binmiş gibi bir iniyor, bir çıkıyor.

★★★

Ticaret Bakanlığı’nda henüz ilan edilmeyen atama kararlarıyla, Baba’nın tayini Kazakistan’ın başkenti Astana Ticaret Ateşeliği’ne çıkmış.

Ticaret Bakanlığı’nda aralarında “ithalat” ve “ihracat” genel müdür yardımcıları ve daire başkanlarının da yer aldığı yurt dışı tayinlerde dikkat çeken isimlerden bir diğeri de Gümrük Muhafaza Genel Müdürü Murat Yaman...

Yaman, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye atanıyor.

★★★

Gümrüklerde yapılan yolsuzluk ve kaçakçılıklarla “yurt dışı” atamalar arasında ne ilişki var diye sorabilirsiniz...

Bu atamalara, her 5-6 ayda bir yapılan tayinlerde olduğu gibi rutin görev değişimleri olarak bakmak mümkün olabilirdi.

★★★

Kurumlarda liyakati değil, “lidere sadakati” ön plana alan AKP tutumunu dikkate alarak, “Yurt dışına atanan ticaret ateşeleri yaklaşık 8 bin dolar maaş alıyor. 144 bin lira maaş...  Bakanlığın has evlatları yurt dışı görevlere atanıyor...” yorumu yapabilirim.

★★★

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aktardığı ekonomiye ilişkin kaygılarının gümrüklerdeki deneyimlerinden bağımsız olduğunu düşünmüyorum.

★★★

Öte yandan Barış Soydan’ın halktv.com.tr’de yayımlanan “Partide zaman zaman etkili görevler alan siyasetçinin son dönemde Ankara’daki gayrimenkullerini elden çıkardığı söyleniyor. Buna dair, hem de parti içinde yapılan ilginç bir yorum var: ‘Abi kaçıyorlar.’  Bu bir yakıştırma olabilir. Ama parti tabanındaki psikolojiyi göstermesi açısından hayli ilginç bir yakıştırma...” yorumu da insana ister istemez seçimler öncesi oyları düşen AKP’de “büyük göç” hareketi mi başladı sorusunu sorduruyor.