Habire anket açıklanıyor, kararsızların oranı yüzde 14.



Geçmediği köprüye, girmediği tünele, uçmadığı havalimanına, görmediği otoyola parayı veriyor... Kararı veremiyor.



Bakın, Türkiye’de toplam 13 milyon otomobil var.

Geçiş garantisi verilen Avrasya Tüneli’nden geçmediği halde parası ödenen otomobil sayısı 40 milyon.

Yani, Türkiye’deki bütün otomobiller peş peşe dizilip, Avrasya Tüneli’nden üç defa geçse, geçiş garantisi verilen açık gene de kapanmıyor.



E, karar veremez hakikaten insan!



Marul olmuş 10 lira, millet artık salataya değil vazoya koyuyor, ayçiçek yağı anca bardakla satılıyor, insanlarımız lapa lapa yağarken bile ucuz ekmek kuyruklarında bekleşiyor, dolar yükselirken benzine zam yapılıyor, dolar düşünce benzine daha büyük zam yapılıyor, elektrik faturasını gördüğümüzde parmağımızı prize sokmuş gibi çarpılıyoruz... Hâlâ kararsız.



Kuru ekmek yiyorsan aç değilsin diyorlar, paran yoksa başını kaldır da şu yolların güzelliğine bak gözün gönlün açılır diyorlar, ekonomik sıkıntı çekiyorsan iki kilo et yerine yarım kilo et al diyorlar, peygamber efendimiz de midesinin üçte birini boş bırakırdı diyorlar, doğalgaz pahalıysa kombiyi kıs diyorlar, ısınamıyorsan evde atletle dolaşma diyorlar, bu zamları biz yapmıyoruz Chp yapıyor diyorlar...

Bu kadar izahat yeterli olmuyor demek ki, ondan kararsız.



Merkez bankasının kasasını boşalttılar, fabrikaları, limanları, madenleri, rafinerileri, barajları, santralları sattılar, Arap emlakçılar reklamla İstanbul’u satıyor, Türkiye’yi Avrupa’nın çöplüğü yaptılar, bizim çocuklarımızı Suriye’ye savaşmaya gönderip, dokuz milyon Suriyeliyi buraya doldurdular, bir yandan din-iman tweetleri atıp, beri yandan revü kızlarıyla jakuzide poz verip, elektrik süpürgesi gibi kokain çekiyorlar, memleket karapara tabakhanesine döndü, Güney Amerika’dan şehir hatları vapurları gibi vızır vızır uyuşturucu gemileri geliyor, servetinin kaynağı belirsiz oligarklar, küresel baronlar, casinocular, çantacı gazteciler, suikastlar gırla gidiyor...

Karar vermesi için daha ne olması gerekiyor acaba?



Günde 20 kişi ölürken “sokağa çıkmayın” diyen Fahrettinden masallar, günde 200 kişi ölürken “endişe etmeyiniz, müsterih olunuz, hastalık eski gücünde değil” dedi, günlük ölü sayısı 300’e yükseldi...

Ölmez sağ kalırsak, kararsızlar karar verecek hayırlısıyla.



Türkiye’nin kredi notu Uganda seviyesine indirildi, Ruanda’yla Tanzanya’yla aynı sınıfa konulduk.

Dünya demokrasi listesinde Bangladeş’in Senegal’in El Salvador’un Sri Lanka’nın altındayız.

Dünya eğitim kalitesi sıralamasında, İran’ın Pakistan’ın gerisinde yeralıyoruz, Nikaragua’yla Kamboçya’yla aynı seviyedeyiz.

Hukukun üstünlüğü sıralamasında, Burkina Faso’nun Kolombiya’nın Guatemala’nın altındayız, Sudan’ın altındayız, Mali’yle birlikte son 10 yılda bütün dünyada özgürlükleri en çok gerileyen iki ülkeden biriyiz.



Karar vermekte fazla aceleci davranmayıp biraz daha kararsız kalırsa, karar vermemizi gerektirecek bir ülke kalmayacak zaten!