2003, Marmaris’te orman yangını çıktı, mayıs ayıydı, sayın hükümetimiz 10 uçak kiralamıştı ama, kiralama sözleşmesi 1 Haziran’dan itibaren başladığı için, uçaklarla müdahale edilemedi.



2004, Marmaris’te orman yangını çıktı, yangın söndürme uçağımızın olmadığı ortaya çıktı, herhangi bir ihmalleri olmadığını belirten orman bakanımız “çam ormanları yangına karşı hassas” dedi.



2005, Marmaris’te orman yangını çıktı, yangın söndürme uçağımız yoktu ama, orman bakanımızın oğlunun gemi aldığı ortaya çıktı.



2006, Marmaris’te orman yangını çıktı, yangın söndürme uçağımız yoktu, İstanbul büyükşehir belediyesi iki uçak kiraladı, ama o uçaklar Marmaris’e gelene kadar hava karardı, denizden su alınamadı, sorti yapılamadı, neyse ki geceyarısı rüzgar yön değiştirdi, yangın sabaha kadar kendi kendine söndü.



2007, Marmaris’te orman yangını çıktı, yangın söndürme uçağımız yoktu, orman bakanımız müjde verdi, “bu iş kiralamayla olmuyor, cumhuriyet tarihinde bir ilki gerçekleştiriyoruz, başbakanımız Tayyip Erdoğan bizzat talimat verdi, 10 adet amfibik yangın söndürme uçağı alıyoruz, 20 adet yangın söndürme helikopteri alıyoruz” dedi, uçak muçak alınmadı, helikopter zaten alınmadı.



2008, Marmaris’te orman yangını çıktı, yangın söndürme uçağımız yoktu, orman bakanımız değişmişti, yeni orman bakanımız müjde verdi, “başbakanımız Tayyip Erdoğan bizzat talimat verdi, amfibik yangın söndürme uçakları, yangın söndürme helikopterleri alacağız” dedi, uçak muçak alınmadı, helikopter zaten alınmadı.



2009, Marmaris’te orman yangını çıktı, sayın hükümetimiz yine almamıştı ama, Türk Hava Kurumu nihayet iki adet yangın söndürme uçağı aldı, ikinci el’di, satın alındıklarında bile 40 yaşındaydılar!



2010 yılında Marmaris’te 23 defa orman yangını çıktı, orman bölge müdürümüz yüreğimize su serpti, “bu 23 yangında sadece 25 hektar kül oldu, bu rakam bizim için çok sevindirici,
çünkü son 10 yılda en az bu yıl orman alanımız yandı, cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık” dedi!



2011, Marmaris’te orman yangını çıktı, orman bölge müdürümüz yüreğimize su serpti, “yanan orman alanımız son beş yılın ortalamasının altında kaldı, bu rakam bizim için çok sevindirici” dedi.



(Merak edenler, internete girip, gazetelerde yeralan bu haberleri yıl yıl teyit edebilir.)



2012, Marmaris’te orman yangını çıktı, kiralık helikopterler gelene kadar hava karardı, neyse ki geceyarısı rüzgar yön değiştirdi, yangın sabaha kadar orman işçileri tarafından söndürüldü.



2013, Marmaris’te gene orman yangını çıktı, kiralık helikopterler gelene kadar gene hava karardı, neyse ki geceyarısı rüzgar gene yön değiştirdi, yangın sabaha kadar gene orman işçileri tarafından söndürüldü.



2014, Marmaris’te orman yangını çıktı, kiralık helikopterler gelene kadar hava karardı, 50 hektar kül oldu, orman bölge müdürümüz “yangına müdahalede herhangi bir sorun yok, sadece helikopterler kullanılamadı” dedi!



2015, Marmaris’te orman yangını çıktı, orman bakanımız “orman yangınlarıyla mücadelede dünyanın en ileri teknolojisini kurduk, orman yangınlarıyla mücadelede son 80 yılın en başarılı durumundayız” dedi.



2016, Marmaris’te orman yangını çıktı, uçak olmadığı için havadan müdahale yapılamadı, daha önce iki defa yandığı için dört yıl önce yeniden ağaçlandırılan 60 hektar yeniden kül oldu, yangını sabaha karşı başlayan sağanak yağmur söndürdü.



2017, Marmaris’te orman yangını çıktı, rüzgarla büyüdü, rüzgarın ters yönde esmesiyle söndü.



2018, Marmaris’te orman yangını çıktı, orman bakanımız yüreğimize su serpti, “son beş yılda Türkiye’de 13 bin 653 orman yangını çıktı ama, kimse endişe etmesin, yanan orman alanları ormancılık tekniklerine uygun olarak tekrar ağaçlandırılıyor” dedi.



2019, Marmaris’te orman yangını çıktı, orman bakanımız müjde verdi, “cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan talimat verdi, amfibik yangın söndürme uçakları alacağız” dedi, uçak muçak alınmadı.



2020, Marmaris’te orman yangını çıktı, bu defa Akp milletvekilimiz yüreğimize su serpti, “yanan ağaçlar kesilecek ve mangal kömürü olarak ekonomimize kazandırılacak” dedi.



2021, Marmaris’te orman yangını çıktı, yangın söndürme uçağı olmadığı için dokuz gün söndürülemedi, orman bakanımız “envanterimizde yangın söndürme uçağımız ve helikopterimiz yok, bu ezelden beri böyle” dedi. Peki ne yapacağız diye sordular... “Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan talimat verdi, amfibik yangın söndürme uçakları alacağız” dedi, uçak muçak alınmadı.



(  Yunanistan’ın 39 adet yangın söndürme uçağı var.  Fransa’nın 52 adet yangın söndürme uçağı var.  İspanya’nın 74 adet yangın söndürme uçağı var.  İtalya’nın 88 adet yangın söndürme uçağı var.  ABD’nin orman yangınlarına müdahale etmek için sahip olduğu ve her yangın sezonu başında kiraladığı toplam uçak ve helikopter sayısı kaç biliyor musunuz... 1000! Yazıyla bin!  Kanada’nın 136 adet yangın söndürme uçağı var. Hırvatistan’ın toplam yüzölçümü bizim sadece Ege bölgesinin yarısı kadar ama, sekiz adet yangın söndürme uçağı var.  Fas’ın yarısından fazlası çöl, beş adet yangın söndürme uçağı var.  Kıbrıs Rum Kesimi bizim Antalya’nın anca dörtte biri büyüklüğünde ama, üç adet yangın söndürme uçağı var.)



2022, Marmaris’te orman yangını çıktı, üç gündür söndüremiyorlar, çünkü, yangın söndürme uçağı diye İspanya’dan zirai ilaçlama uçakları kiraladıkları ortaya çıktı.

Bu kiraladıkları uçaklar amfibik değil, yani denize inip su alamıyor, her sortide Dalaman havalimanı’na geri dönüp, suyu anca karada yükleyebiliyor.

Zaten, uçağın adı bile, air tractor!

Yani, bildiğin hava traktörü, çiftçinin havadaki traktörü, tarım uçağı!

Normal bir amfibik yangın söndürme uçağı en az beş ton su alabilirken, bu en fazla üç ton alabiliyor, onu da denizden alamıyor, Dalaman’a git, in, doldur, gel, bir saatte anca bir sorti yapabiliyor.

Üstelik, 14 uçakla müdahale ettik diyorlar ama, hava radarına bakan herkes görüyor ki, sadece altı uçakla müdahale ediyorlar.

Orman bakanımız vaziyeti gayet nefis izah ediyor, “herhangi bir kontrolsüzlük yok fakat kontrol altına alınmış bir yangın da söz konusu değil” diyor!



20 senedir kardeşim, 20 senedir... Kontrol altına alınmış bir yangın söz konusu değil fakat herhangi bir kontrolsüzlük yok!