Akşam lisesi yıllarıydı. Gündüz çalışıp gece okula gidiyorduk. Tatil oldu. Benim gibi hem çalışıp hem okuyan dört arkadaş Bodrum’a gitmeye karar verdik. Biri Almanya’dan alınan çadır getirdi, biri piknik tüpü, tava tencere toparlandık Köseoğlu otobüsü ile Bodrum’a vardık. Eylül sonları, Bodrum eski Bodrum. Gümbet’te Baba Kamping’de kurduk çadırı, koştuk denize. Suyu arkadaki kuyudan çekerken inekleri otlatan teyze başındaki tülbenti çıkarıp verdi, “Suda yosun var, süzüp kaynatıp kullanın” dedi. Bütün gün yorulmuştuk. Tencerede makarna yapıp yedik ve yattık.

Sabah karanlığında çadırımın üstüne şıp dedi damladı... Yağmur yağıyor! Başımı uzatıp baktım bayağı yağıyor. Yağmur durunca çıktık çadırdan. Ne görelim? Yan tarafta kocaman kirli bir kumaş yığıntısı! Biz bu ne derken, kumaş yığıntısında kımıltılar başladı. Altında iri iri bir şeyler var...

İnsanmış! Daha doğrusu insanlar. Kumaşın orasından burasından sürünerek çıkan çıkana. 9-10 kişi! Saz ekibiymiş. Köylere düğünlere falan geliyorlarmış. Gece geç saatte yorgun argın gelip Kızılay çadırı gibi orta direkli bir çadır kurup uyumuşlar. Sabaha karşı rüzgar, yağmur devirmiş direği. Çadır üstlerine çökmüş! Bunlar uyanamamışlar işe.

Dünya liderimizin enflasyon yok demesine rağmen, yılın orta yerinde eriyen 2022 bütçesine ek bütçe istenince aklıma geldi orta direkli çadır hikayesi...

Orta direk bir zamanlar meşhurdu bizde!

***

“Muhterem üyeler, Ortadirek derken memur, işçi, çiftçi, esnaf ve emekliden bahsettim. Ortadirek kelimesini biz getirdik. Türkiye’yi, Türk milletini eğer büyük bir çadıra benzetirseniz dedik, bu çadırın orta direği vardır; çadırı ayakta tutar. İşte o çadırı ayakta tutan orta direk, esas ana direk bu söylediğimiz unsurlardır. İşçisidir, memurudur, esnafıdır, çiftçisidir ve emeklisidir. Ortadirek güçlü olursa aynen çadır misalinde olduğu gibi, çadır çökmez. Ama, Ortadirek gücünü kaybederse çadır çöker... Ortadireği zayıflatan, çadırı yıkan hadise ise enflasyondur!”

Tarih 19 Aralık 1983. 45. Cumhuriyet Hükümeti’nin Başbakanı Turgut Özal’ın hükümet programını sunuş konuşmasından bir bölüm...

Bir fabrikada memur olarak çalışan Şaban, kavanoz müzesi diyerek kavanozda sakladığı tek zeytini ve bir başka kavanozda tuttuğu bir parça beyaz peyniri koklayarak kuru ekmeğe talim yaşamaktadır. Her gün gelen zamlardan bitkin düşen Şaban her zam haberini aldığında düşüp bayılır. Hatta arkadaşları bir gün, ‘bugün hiç zam olmadı’ der yine düşüp bayılır!

Bu da, rahmetli Kemal Sunal’ın 1984 yapımı Ortadirek Şaban filminden bir bölüm...

Kaç yıl geçmiş Özal’ın Ortadirek icadından? 39!

1980’de darbe yapıp memleketin anasını ağlatan Kenan Evren hala cumhurbaşkanı iken 1984’te çekilen Ortadirek Şaban filminin üzerinden kaç yıl geçmiş? 38!

Arada çok değişiklik oldu ama iki şey tamamen yok oldu...

Türkiye çadırını ayakta tutan orta direk ve yapılan hataları, yanlışları, aymazlıkları, bozulanları gırgır geçip eleştirebilecek Ortadirek Şaban gibi filmleri çekecek, çekilse gösterilecek salonları açacak cesaret!

***

Ortadirek, planlı programlı nasıl yok edilmiş ona bakalım...

TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırma verilerini en fakir yüzde 10’dan başlayarak en zengin yüzde 10’a kadar 10 ayrı grupta inceliyor. Son araştırmanın sonuçlarına göre 2014 yılından 2021 yılına kadar TÜİK’in tablosundaki en zengin bölüm hariç, diğer 9 grubun gelirden aldıkları pay sürekli düşmüş. Düşenlerin payı nereye gitmiş peki? En zengin yüzde 10’luk bölüme!

En zengin yüzde 10, en fakirden başlayarak toplam nüfusun yüzde 60’ının gelirini cebe indiriyor... Bu rakamlar TÜİK’in üstelik! Acaba ne kadar makyajlandı?

Fakir fukara edebiyatı ve fakir fukara oyları ile 20 yıldır iktidarda olan AKP döneminde en çarpıcı sonuç AKP’nin oy deposu, 88 milletvekilinden 46’sını kazandığı İstanbul’dan geldi.

İşte bu İstanbul’da zenginler diğer kesimlerden birer puanı, ortadirek denilen bölümü ise tamamen ham yaptı... 2014’ten 2021’e kadar gelirden aldıkları pay yüzde 28.3’ten yüzde 35.5’e çıktı iyi mi!

Bugün bakın çevrenize... “Yolumuz Turgut Özal’ın yoludur” diyen AKP’yi yönetenler, siz de bakın!

Özal’ın 39 yıl önce “Ortadirek derken memur, işçi, çiftçi, esnaf ve emekliden bahsettim” dediği Ortadirek’ten eser kaldı mı?

Orta direk yıkıldıysa, memleket çadırı kimin kafasına geçti?