Korkunç cinayet geçtiğimiz yıl Kasım ayında yaşanmıştı. Denizli’nin Pamukkale İlçesi’ne bağlı Pınarkent Mahallesi’nde bir yıllık eşi Elif Irmak (18)’ın kürtaj yaptırdığını ileri süren Ahmet Emre Irmak (25) genç kadını babasının evine götüreceğini söyleyerek zorla sürüklemiş ve evden 82 metre uzaklaştıktan sonra 4 bıçak darbesiyle öldürmüştü. Ahmet Emre Irmak, kendisine engel olmaya çalışan babasını da bıçaklayarak yaralamıştı. Genç kadının otopsisinde hamile olmadığı ve kürtaj yaptırmadığı ortaya çıkmıştı.

‘İLK DURUŞMA GÖRÜLDÜ’

Ahmet Emre Irmak’ın yargılamasına başlandı. Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savcılık ‘kadına karşı kasten öldürme’ ve ‘eşi kasten öldürme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet cezası istedi. Cezaevinden getirilen Ahmet Emre Irmak, yaraladığı babası Hikmet Irmak, olayın tanığı annesi Nazan Irmak, genç kadının anne ve babası ile olayın görgü tanıkları mahkemede dinlendi.



‘GAİPTEN SESLER DUYMUŞ’

Katil, mahkemedeki ifadesinde üç ayrı zamanda gaipten sesler duyduğunu ileri sürdü. İzmir’de amcasının yanındayken bir akrabalarının çocuk aldırdığını duyduğunu, kendi eşinin çocuk aldırdığını sandığını ileri süren Ahmet Emre Irmak; “Bipolar bozukluk ve şizofreni rahatsızlıklarım var. İzmir’de doktora göründüm. Bir gün sonra halamın kızı çocuğunu aldırdı. Onlar kendi arasında bu konuyu konuşuyordu. Ben üstüme alındım. Eşim benden habersiz çocuk aldırdı sandım. Bana o esnada gaipten sesler geldi. Halamın kızı değil de eşim çocuk aldırmış gibi sesler duydum. Annem ve babamın bu konuyu konuştuklarına dair sesler duydum” ifadelerini kullandı.

‘SESLER BENİ SİNİRLENDİRDİ’

Katil zanlısı olay anını şu şekilde anlattı: “Denizli’ye döndüm. Eşimle konuştum. Çocuk aldırmadığını söyledi. Olay akşamı anneannemlere gittik. Orada da gaipten sesler duydum. Babamın Suriyeli bir kadınla evlendiğini duydum. Eşimi nikâh şahidi olarak götürmüş. Suriyeli kadının oğlu ile eşimin yakınlaşması olmuş. Eşim beni aldatmış, bu şekilde sesler duydum.

Evde konu tekrar açıldı. Kulağıma gelen sesleri hatırlayarak sinirlendim, eşime tokat attım. Babam araya girmeye çalıştı. Çenesine yumruk attım. Bu sırada Elif mutfağa koştu. Peşinden koştum. Seni babanın evine götüreceğim dedim. Bir tartışma çıkar düşüncesiyle mutfak tezgâhının üzerindeki bıçağı belime soktum. Saçından ve kolundan sürükledim. Babam engel olmaya çalıştı, bıçağı savurdum. İki kez isabet etti, beni bıraktı”

‘CİNAYETTEN SONRA DİVANA UZANMIŞ’

“100 metre gittikten sonra kayınvalidemin sesini duydum. ‘Onu nereye götürüyorsun. Onun sevdiği var onu sevdiğine vereceğim’ diye gaipten sesler duydum. Eşimin karnına ve beline bıçağı salladım. 4 sefer bıçak darbesi vurdum. Eşim yere düştü, hareketsiz şekilde yerde kaldı. O sırada yaşıyordu. Pişman oldum, koşup eve döndüm. Ambulansı aradım. Eşimi ve babamı bıçakladığımı söyledim. Sonra kız kardeşimle divana uzandım. Jandarma gelince teslim oldum. Bir an gözüm karardığı için eşimi bıçakladım öldürme kastım yoktu”

'10 YILDIR UYUŞTURUCU KULLANIYORUM'

Mahkeme başkanı sanığın mahkemede verdiği ifadeler ile hazırlık soruşturması sırasında verdiği ifadedeki tutarsızlıkları işaret ettiğinde ise; “İfade verdiğimde aklım başımda değildi” diye konuştu. Katil zanlısı avukatların sorusu üzerine 10 yıldır uyuşturucu kullandığını, AMATEM’de tedavi gördüğünü, son üç yıldır da psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle tedavi gördüğünü belirtti.

'BABASI ŞİKÂYETÇİ OLMADI'

Oğlunun iki bıçak darbesi ile yaraladığını söylediği fakat 4 bıçak darbesi ile yaralandığını ifade eden baba Hikmet Irmak ise mahkemede; “Oğlumdan şikâyetçi değilim. Tedavi görüyordu. Karısının çocuk aldırdığını iddia ediyordu. Olay gecesi seslere uyandım. Elif’e tokat attı, müdahale ettim. Bana yumruk attı, bayılmışım. Bayıldıktan sonra da bana vurmuş. Kalktığımda duvara yaslanarak ayakta durabiliyordum. Dört yerimden beni ‘al sana’ diyerek bıçakladı. Düştüğümü hatırlamıyorum. Hastanede kendime geldim” diye konuştu.

‘PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLDUĞUNU ŞİMDİ ÖĞRENDİM’

Elif Irmak’ın babası Adem Çimen “Bir yıllık evlilerdi. Psikolojik rahatsızlığı olduğunu bilmiyordum. Şu an öğreniyorum. Şikâyetçiyiz” dedi. Genç kadının annesi İpek Çimen ise; “Akıl sağlığında bir rahatsızlık yoktu. Aralarında sorun yaşamıyorlardı. Kürtaj konuşmalarını olay akşamı öğrendim. Ayrıca babası bana ‘Emre seni de öldürecek’ şeklinde sözler söyledi. Sabah ölüm haberini aldık. Adalet istiyorum, benim canım gitti” ifadelerini kullandı.

Ailenin avukatı Kübra Kenanoğlu olayla ilgili şüpheler bulunduğunu belirterek; “Ailenin fikir birliği içinde bir şeyler yaptığını düşünüyoruz. Kız iki gün boyunca işe gitmiyor. Telefonunu kullanmıyor. Evde zorla tutuluyordu. Bu konu araştırılmalı” diye konuştu.

‘SÜRÜKLEYEREK GÖTÜRDÜ, İKİ DAKİKA SONRA YANIMA GELDİ’

Ahmet Emre Irmak'ın annesi Nazan Irmak ise mahkemede; “Oğlum madde kullanıyordu, bununla ilgili tedavi gördü. Psikolojik tedavi de görüyordu. Ahmet gelinimin çocuk aldırmadığına inanmadı.

Ahmet kayınvalidesini kast ederek; “O nasıl benim çocuğumu öldürdüyse ben de onun çocuklarını öldüreceğim” şeklinde sözler söyledi.  Olay günü Elif’i sürükleyerek götürdü. Daha sonra görüş alanımdan çıktı. İki dakika sonra yanıma geldi. Ben babamı bıçakladım ambulansı ara dedi. Elifle ilgili bir şey söylemedi. O sırada komşular boynunu kesmiş dediler. Elif Ahmet’e çocuk aldırdım demedi” ifadelerini kullandı.

'CEZAİ EHLİYET DURUMUNA BAKILACAK'

Bir görgü tanığı Nazan Irmak’ın Ahmet Emre Irmak'a ‘bıçağı sakla’ dediğini duyduğunu ifade etti. Diğer tanıkların da dinlenmesinden sonra mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına, Adli Tıp Kurumu’nun yazısına istinaden otopsiyi yapan adli tıp uzmanından kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için görüş alınmasına karar verdi. Ayrıca sanığın tedavi gördüğünü söylediği Pamukkale Üniversitesi Hastanesi, Denizli Devlet Hastanesi ve özel kliniklerden tüm evraklarının alındıktan sonra en yakın ruh ve sinir hastalıkları hastanesine sevk edilerek cezai ehliyetli olup olmadığının belirlenmesine karar verdi.

'SUÇTAN KURTULMAYA ÇALIŞIYOR'

Duruşma çıkışı görüşlerini paylaşan ailenin avukatı Kübra Kenanoğlu; “Karşı tarafın iddiaları sanığın akıl hastası olduğu yönünde. Biz bu iddialara katılmıyoruz. Sanığın tamamen suçtan kurtulmaya yönelik bir beyanı olduğunu düşünüyoruz. Kaldı ki tek başına akıl hastalığı cezai ehliyeti olmadığı anlamına gelmez. Sürecin takipçisiyiz, raporun da lehimize çıkacağını düşünüyoruz.

Sanığın en ağır cezayı alması için uğraşıyoruz. Kamu vicdanını az da olsa rahatlatacak bir karar çıkacağını umuyoruz. Ülkemizde her geçen gün artan kadın cinayetlerini kanıksamayacağız. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dur diyeceğiz. Bu hafta ülkemiz gündemini meşgul eden 6284 sayılı kanunun kaldırılması teklif dahi edilemez. Hatta bu kanunun kapsamının genişletilmesi ve etkin bir biçimde uygulanması için çalışmalar artırılmalıdır. Burada kanun koyuculara büyük iş düşmektedir” ifadelerini kullandı.