Günlük hayatta herkesin başına gelebilecek ev, iş ya da trafik kazası, deprem gibi afetler ve acil müdahale gerektiren durumlarda ilk yardım yapılmadığı için pek çok kişi hayatını kaybediyor.

Dünyada her yıl 830 bin çocuk önlenebilir kazalar sonucu hayatını kaybediyor. Türkiye'de 2021 yılında trafik kazalarında 5 binden fazla, iş kazalarından ötürü bin 500'e yakın kişi yaşamını yitirdi. Türkiye'de depremler nedeniyle 1900 yılından bu yana, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerle birlikte can kaybı ise 140 bini aştı.

İnsan sağlığında erken müdahale gerektiren tüm durumlarda ilk yardım bilgisinin önemine dikkat çekmek için 2021 yılında, Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD), Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) ve AstraZeneca Türkiye iş birliği ile 'İlk Yardıma İlk Sen Koş' projesi başlatıldı. 11 ilde, lise öğrencilerine acil tıp uzmanı hekimler tarafından verilen ilk yardım eğitimleriyle 28 bin öğrenciye ulaşıldı.

Projenin detayları Şişli'de bir otelde yapılan basın toplantısıyla anlatıldı. Basın toplantısına, TATD Başkanı Prof. Dr. Serkan Yılmaz, TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun ve AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Serkan Barış katıldı. Toplantıda, ani kalp durmalarında yapılabilecek ilk yardım müdahalesi de gösterildi.

28 BİN ÇOCUĞA ULAŞILDI 

TATD Başkanı Prof. Dr. Serkan Yılmaz, "Proje toplumda sağ kalımı artırmak için uzun süreden beri düşündüğümüz bir çalışmaydı. Gençlere biz ilk yardım ve temel yaşam desteği eğitimi verdik. Biz bunun müfredatta, ortaokul düzeyinden itibaren var olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu proje kapsamında 28 bin çocuğumuza ulaşarak onlara ilk yardım ve temel yaşam desteği eğitimi verdik. Bu projenin sonuna kadar da 55 bin çocuğumuza ulaşmış olacağız. Her zaman ambulanslar, sağlıkçılar, her yerde olamayabiliyorlar. Halktan insanların temel ilk yardım bilgisine sahip olması gerekiyor. Temel ilk yardım bilgisine sahip olmamız, temel yaşam desteği bilgisine sahip olmamız gerekiyor ki bu insanları sağ kalmasını sağlayabilelim" ifadelerini kullandı.



"BİRİNCİ DAKİKADA MÜDAHALEDE HASTA YÜZDE 90 SAĞ KALIYOR " 

Prof. Dr. Yılmaz, şunları söyledi:

"Yaşadığımız afet gibi durumlarda hep birlikte gördük, çok geniş bir alanda çok fazla sayıda yaralımız olduğu için kurtarma faaliyetlerimizde bazı aksaklıklar meydana geldi. Böyle bir afet durumu da olabilir. Böyle durumda hastaya erken müdahale yapabilecek yetişmiş insanların var olması hastaların hayatta kalma oranları için son derece önemli.

Birinci dakikada müdahale başlayan bir hastada yüzde 90 oranında hasta sağ kalırken, 10'uncu dakikada ambulans gidince müdahale başlayan hastada bu oran yüzde 10'lara kadar düşebiliyor. Bu şansı insanlara verebilmemiz için de toplumun bu müdahaleyle ilgili farkındalığının artırılması, eğitimlerin artırılması gerekiyor. Olmazsa olmaz bir şey varsa o da 112'nin aranması."

"TEMEL AFET BİLİNCİ EĞİTİMİ VEREBİLİRSEK SAĞ KALIM İÇİN FAYDAMIZ OLABİLİR" 

Deprem anında yapılabilecek ilk yardım müdahalesinin de hayat kurtaracağına vurgu yapan Prof. Dr. Yılmaz, "Afet çok farklı bir alan. Travmayla ilgili ölümlerin önemli bir nedeni olmakla birlikte son deprem de bize gösterdi ki, afetle ilgili halkımızın da bilgisi eksik, bizim de bilincimiz çok eksik. Bu nedenle bunu nerede kapatabiliriz? Geçen yıl AFAD bir farkındalık yılı ilan etmişti ve kampanya da yapmıştı. Bütün yıl boyunca herkese farkındalık eğitimi vermeye çalıştılar. Genç yaşlarda, çocuk yaşlarda biz bunları temel afet bilinci eğitimini verebilirsek, müfredata sokabilirsek, deprem anında neler yapabileceklerini anlatabilirsek, olası kötü senaryolar karşısında nasıl ilk yardım yapabileceklerini, kalp masajı yapabileceklerini anlatabilirsek, insanlara sağ kalımları için faydamız olabilir" dedi.

"ÇÖK, KAPAN, KURTUL BİNALARIN ÇÖKMEYECEĞİ SENARYODA GEÇERLİ " 

Deprem anında farklı türde birçok yaralanmayla karşılaşılabileceğini dile getiren Prof. Dr. Yılmaz, şöyle konuştu:

"Çocuklarımıza müdahaleden ziyade korunmayı, farkındalığını öğretmemiz gerekiyor. Çök, kapan, kurtul anlattık ama bu binaların çökmeyeceği senaryo için geçerliydi. Binalar çöktüğü zaman istediği yere çöksün kapansın, üstüne çöküyor. Farklı şeyler öğretip, farklı yaklaşmamız gerekiyor.

Solunumun nasıl değerlendirileceğini, kalbin nasıl değerlendirileceğini, hastanın yaşayabilir olduğunu nasıl değerlendirebileceğini, nereye kalp masajı yapacağını çocuğa öğretmek onların ileri yaşlarda bunla ilgili eğitimlerini geliştirerek bu müdahaleleri yapmalarına fayda sağlamak, onun farkındalığını sağlamak gerekiyor.

Müdahale yapılmadığı zaman sonucun ölüm olacağı kesin. Bu nedenle yapmamanın sonucu ölüm, yaptığınız zamansa temel bazı şeyleri istiyoruz. Bazen komplikasyonlar olabilir ama yaptığımız için hayat kurtarmak olduğu için bunlar bir şekilde göze alınabilir şeyler." (DHA)