Kendi hayatınızdan anımsadığınız en eski anınız nedir hiç düşündünüz mü?

Benim aklımda birkaç sahne var. Biri çok net bir fotoğraf karesi gibidir gözümün önünde...

Bizim Susuz’daki hayatın (evlerimizin baktığı ortak alan) harman kısmında bir çadır ve bir tahta kulübe kurulmuş.

Ben de barakada tutulan bebek ve çocuklardan biriyim.

Dışarıda yağmur yağmasına rağmen tahta barakanın kapısı hep açık. Belki de kapısız.

Kapının tam karşısında beyaz bir çadır var.

Meraklı gözlerle dışarıya bakarken sivri tepesiyle, dönme dolabı anımsatan etekleriyle en çok o çadır dikkatimi çekiyor.

Kadınlar sürekli o çadıra girip çıkıyor. Çadırın kenarından çıkan baca sürekli tütüyor.

O çadırda pişen yemekler bizim konulduğumuz barakaya taşınıyor ve yemekleri hep barakada yiyoruz.

★★★

Hangi deprem, hangi tarih olduğunu haliyle hatırlamıyorum, bilmiyorum.

Ancak bu görüntü ömrü hayatımda hiç gözümün önünden çıkmıyor.

İlkokulda Sosyal Bilgiler dersinde Kızılay’ı öğrendiğimizde, o sivri başlı etekli beyaz çadırların resimlerini kitaplarımızda görünce, o çadırların üzerindeki kırmızı şeklin kızıl bir hilal ve aynı zamanda Kızılay’ın sembolü olduğunu öğrendiğimde hiç de yabancı gelmemişti.

Öğretmenimizin dağıttığı Kızılay zarflarına para koyarken, sınıflardaki Kızılay kumbaralarına para atarken, resim yarışmalarında Kızılay çadırlarını çizerken hep bacası tüten o beyaz çadırdan ilham almışımdır.

Eminim, hepinizin zihninde benimkine benzer bir anısı vardır o beyaz çadırların.

Eminim, hepiniz Kızılay’ı en az devlet kadar müstesna bir yere koymuşsunuzdur belleğinizde.

Eminim, hepiniz başınıza bir felaket geldiğinde, devletle birlikte o kızıl hilalin de yanınızda olacağına dair bir güven duygusu taşımışsınızdır kalbinizde.

★★★

Kahramanmaraş merkezli depremde öğrendik ki AK Parti iktidarında sadece o beyaz çadırlar tarih olmamış.

O gururla bakıp, onur duyduğumuz kızıl hilalle sembolleşen “insani yardım kuruluşu” Kızılay da silinip gitmiş.

Yerine de kâr hırsı olan, ticaret yapan ve kazancıyla “arpalığa” dönüşen bir “şirketler topluluğu” kurulmuş.

Milletten topladığı bağışlarla, kanla, dara düşene ücretsiz çadır, battaniye ve kan vermesini beklediğimiz o Kızılay, para hırsıyla kan ve çadır satmaya başlamış.

Oysa Kızılay’ın deposunda ne kadar çadır varsa, Kızılay topladığı yardımlarla ne kadar çadır üretebiliyorsa, afet anında ihtiyacı olana ücretsiz, aracısız ulaştırmak zorundadır.

Oysa Kızılay’ın deposunda ne kadar kan varsa ücretsiz ve aracısız ihtiyacı olana ulaştırılmak zorundadır.

Yardımla topladığınızı parayla satamazsınız!

Çadırın kanın ticaretini yapamazsınız!

Yazıyı bitirmeden bir çift sözüm de ortaya çıkan rezalete rağmen istifa etmek yerine “Ortaya böyle bir başarı konulmuşken goygoycuların lafı ile hareket etmem” diyen Kızılay Başkanı’na olacak:

“Goygoycu sensin, bağışla üretip parayla sattığın çadırlar da...”


Seçim 14 Mayıs’ta


AK Parti, CHP ve MHP kulislerinde seçimin ne zaman yapılacağına dair konuşmaları dinleme şansım oldu. Gördüm ki seçim tarihinde bir değişiklik yok: 14 Mayıs.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’deki odasında yaptığımız görüşmede YSK’nın bu tarihe “yetiştiremem, yapamam” gibi gerekçelerle itiraz etme hakkının olmadığına dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, YSK’dan böyle bir talep gelirse bunun kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu’nun yaptığı tespiti AK Parti’li ve MHP’li yetkili isimler de teyit etti. Ortak görüş şu: Cumhurbaşkanı veya TBMM seçimleri yenileme kararı alırsa YSK yasadaki takvime göre hazırlıklarını tamamlamak zorunda. Depremzedeler için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak da YSK’nın ödevi.

Bu arada Kılıçdaroğlu’na Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı’nı da sorduk. Yarın yapılacak toplantıda adayın belirlenebileceğini ama hemen açıklanmaya-bileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

“Nasıl ki ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metnini, Anayasa taslağımızı belirledik ve belirlediğimiz başka bir tarihte açıkladık, Cumhurbaşkanı adayını da belirledikten sonra başka bir tarihte açıklarız.”

“Cumhurbaşkanı adayını açıklamak için özel bir tören düzenler misiniz” sorumuza da Kılıçdaroğlu “Hepsini 2 Mart’ta belirleyeceğiz” karşılığını verdi.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 10 Mart’ta Parlamento’yu yenileme kararı almasının Millet İttifakı’nın aday belirleme takvimini etkilemeyeceğini söyledi.