Sevgili okurlarım, şu başlıkta yer alan ‘öyle bir iş yaptı ki’ ifadesi yerine ‘öyle bir halt etti ki’ diyebilirdim ama ayıp olurdu.

Ama itiraf edelim hanımefendi bir çuval incirin niteliğini bozdu (!), elde kalmış değerini adeta çöpe attı.

Oysa o değer 6’lı masa toplantılarında defalarca görüşülüp tartışılmış, eksikleri, yanlışları ve gecikmesi olsa bile önemli bölümleri kamuoyu önünde benimsenmişti.

İşin bundan sonrası ne olur, arkası nasıl gelir, şu anda bilen yok.

Bekleyip göreceğiz ama kim ne derse desin gemi ağır hasar gördü, su aldı.

★★★

Masadan kalkıyorsun...

Çok güzel!

Peki karşılığında cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ne öneriyorsun?

Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş’ı...

Hem de isimlerini vererek!..

İyi ama hanımefendi, onların ikisi de CHP’li Büyükşehir belediye başkanları.

Seçime CHP’den girdiler, aynı kimlikle kazandılar.

Yakınlık duymana, takdir etmene sonsuz saygı duyarız. Kusura bakmayınız sayın hanımefendi, onlar sizin partinizin mensupları ya da üyeleri değil ki!

Böyle bir olay değil sadece Türkiye’de, dünya siyasi tarihinde bile ya az görülmüş, ya da hiç olmamıştır.

Nitekim gerek İmamoğlu ve gerekse Yavaş, ikisi birden bu acayip öneriyi veya çağrıyı reddettiler.

İkisini de kutluyorum.

★★★

Meral Hanım’ın tanımları arasında ilginç benzetmeler vardı.

6’lı masayı her şeye onay veren noter masasına, daha da ötesinde dayatmalarla dolu kumar masasına benzetiyordu.

Oysa o masada alınacak kararlara saygı duyacağını kısa süre önce defalarca açıklayan da kendisi idi.

Çelişkilerle, yanlışlarla dolu sözler, davranışlar ve açıklamalar...

Ama bence en büyük hatası kendilerine oy veren, ya da verecek olan seçmeni şaşırtması oldu.

Hem de en başta kendi seçmenini!

★★★

Önümüzdeki haftalar ve aylar bir sürü yeni olaylara gebe ama ne olacağını şu anda bilen kimse yok.

Belki kendisi de bilmiyor. Çok yönlü ve bizim gibilerin aklının mantığının almadığı bu gibi konularda bir bildiği varsa kendisi de farkında değil.

Doğrusunu isterseniz biz saf vatandaşlar 6’lı masada alınacak kararlara güveniyorduk...

Bizim gibiler için herhangi bir parti ayırımı yoktu.

Amaç böyle bir iktidarın gitmesiydi.

Ben de burada birkaç kez şöyle demiştim:

“Masadan saçma sapan, yolsuzluğa ve hukuksuzluğa bulaşmış acayip biri çıkmadığı sürece oyum 6’lı masa adayına gidecektir.”

Size kendi açımdan soruyorum...

Gerçi bundan sonra neler olacağını bilemiyoruz da, ben ve benim gibi düşünen milyonlarca saf vatandaşımız bundan sonra ne yapmalı?

★★★

Meral Hanım durup dururken umudumuzu kırdı, coşkumuzu ve heveslerimizi yok etti demeyeyim de en azından törpüledi...

Büyük bir yanlışa damgasını vurdu.

Başka partinin listesinden seçilmiş iki büyükşehir belediye başkanını bile isimlerini vererek ayartmaya kalkıştı...

Şimdi ağır bir vebal altındadır.

Bir ay önce büyük depremi yaşamıştık.

Şimdiki ikinci deprem oldu, memleketi salladı ama bu siyasi...

★★★

Sevgili okurlarım, akıllara şöyle bir soru mutlaka gelmiştir.

Meral Hanım’ın yaratıp önümüze koyduğu bu süreç acaba kime yaradı?

Hiç kuşkunuz olmasın, Saray ve AKP iktidarına.

Sözleri ve her şeyi ile geçmiş yıllardan beri bu ikilinin en amansız karşıtı olarak görünen hanımefendinin günün birinde teslim bayrağını böyle kolayca çekebileceği hangimizin aklına gelirdi?

Partisinin üst düzey bir yetkilisi dün kendisine sessizce sormuş:

“Seçimde Kılıçdaroğlu ve Recep Tayyip olursa parti olarak hangisine destek vereceğiz?”

Yanıt muhteşem:

“Onu sonra düşünürüz.”

Hanımefendi bu son kararıyla sadece kendisinin değil, partisinin de ayağına kurşun sıktı.

Acaba kurşunları çıkarmayı başaracak mı!