Menzilciler Sağlık Bakanlığı’nda...

Hak-Yol’cular yargıda, YÖK’te ve üniversitelerde...

Nurcular Emniyet’te...

İsmailağacılar da Diyanet İşleri Başkanlığı’nda örgütleniyor.

İsmailağa’nın medrese ve kurslarında yetişen müritler müftülüklere atanıyor.

Rize Müftüsü Naci Çakmakçı’nın İsmailağa’ya bağlı Pekmezli Köyü Kuran
Kursu’ndan mezun olduğu biliniyor.

Şu günlerde Rize’de, hafızlık camiasını sarsan bir kayırmacılık konuşuluyor. Diyanet’in Rize’de yalnızca İsmailağa’nın kurslarına eleman gönderdiği ileri sürülüyor.

İSMAİLAĞA’NIN DOKUZ KURSLARI

Rize’de hafızlık eğitimi veren ‘A’ ve ‘B’ grubu 69 Kuran kursu var.

47’si erkek ve yatılı.

22 de kız Kuran kursu bulunuyor.

Tüm kurslara yardımcı eleman gerektiği halde Diyanet, sadece İsmailağa’nın altı erkek ve üç kız kursuna elaman yolladı.

Bu kurslar arasında Müftü Çakmakçı’nın mezun olduğu Pekmezli de yer alıyor.

İsmailağa’nın eski Rize ‘vekili’ ‘Zavendikli Mustafa Hoca’ lakaplı Mustafa Yıldız adına kurulan iki Kuran kursu ile Kendirli Köyü, Pazarköy Abdulgafur Kart ve Taşçıoğlu Camisi kurslarına da eleman atandı.

FEDERASYON AYAKTA

Bu kayırmacılık Rize Kuran Eğitimi Veren Kuran Kursları Dernekleri Federasyonu’nu çok öfkelendirdi.

Federasyon 5 Eylül’de şu kararı aldı:

“Altı Kuran kursuna yardımcı eleman (hizmetçi, temizlikçi, aşçı) 17 kişi verilmişken, diğer 41 erkek yatılı hafızlık Kuran kursuna hiç verilmemiştir. 22 kız Kuran kursundan üç tanesine yardımcı eleman verilmişken, diğer kurslara verilmemiştir.”

Kurslar arasındaki eşitliğin bozulduğu belirtilerek, şöyle devam edildi:



“Kurumlar arası eşitliğin sağlanması, adil bir dağılım yapılması gerektiği göz önüne alındığında Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Hafızlık Daire Başkanlığı tarafından yapılan bu işlemin Kuran kursları arasında eşitliği bozduğu aşikardır.”

Federasyon, kararı 6 Eylül’de Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne yolladı.

Yanıt 15 Eylül’de geldi.

Kurs yerleştirmelerinde Eğitim Hizmetleri ile İnsan Kaynakları genel müdürlüklerince ortak çalışma yapıldığı ifade edilerek, şöyle denildi:

“A grubu Kuran kurslarından başlayarak, öğrenci sayısına göre destek personeli yerleştirilecek Kuran kursu isimleri tespit edilmiştir. Sıralamaya uygun olarak tespit edilmiş ve destek personeli ihtiyacı en çok olan Kuran kursu isimleri İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nce tercih işlemlerine başlanmıştır.”

KAPALI KURSA ATAMA

Bu yanıt Rize’deki Kuran kurslarında hizmet veren hafızları ve yetkilileri ikna etmiyor. Bir yetkili kapalı olduğu halde Pekmezli kursuna eleman verildiğini ifade ederek, “İnsanın zoruna gidiyor” dedi.

Trabzon’da da İsmailağa’cıların kayırıldığını iddia eden hafız, “Trabzon’da vaziyet böyleyse Türkiye genelinde aynıdır. Bütün köşeleri kapmışlar. Kendi adamlarını Diyanet’te genel müdürlüklere atamışlar, oradan yönlendiriyorlar.”

ATEŞLE OYNUYORLAR

İsmailağa gibi, İslam’ı en tutucu şekilde yorumlayan, televizyonu haram sayan, kız çocuklarını okula göndermeyen, çoklu evlilikleri uygun gören bir tarikatın Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ele geçirip yönlendirmesi, inananlar içerisinde ve toplumda çatışmalara sebebiyet verir.

Camilerde kavga çıkmasına, imamların bir gerginlik kaynağına dönüşmesine yol açar.

Diyanet kadrosunu kendi kurslarına yönlendiren, diğer kurslara ayrımcılık yapan bir tarikat laiklere hayat hakkı verir mi?

Dün cuma hutbesinde, gururumuz olan kadın voleybolcuları kafirlikle suçlayan cami hocası; bugün hafız kızların yüzünü buzlamayı marifet sayan müftü...

Sanıyor musunuz ki, istisnadır?

Bu cüret Diyanet’teki tarikat örgütlenmesinden bağımsız değil.

15 Temmuz’dan ders almayan iktidar, Diyanet’in kapısını İsmailağacılara açarak, ateşle oynuyor.

O lise Erenköycülerin proje okulu mu?


Büyük kurtarıcımız Atatürk’ün fotoğrafına saygısızlık eden 17 yaşındaki A.E.S. adlı serseri cezaevine gönderildi.

Pek sanmıyorum ama dilerim, nasıl bir nankörlük içinde olduğunu anlayıp özeleştiri verir.

A.E.S.’nin sınıf ortamında yaptığı bu hakaret, dikkatleri okula çevirdi.

A.E.S., Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde okuyor.

Aslında bu okul, bir helikopter kazasında oğluyla birlikte şehit düşen polis Ragıp Ali Bilgen’in adını taşıyordu.

Daha sonra adı İstanbul Ticaret Odası Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak değiştirildi. Bilgen’in adı da okuldaki konferans salonuna verildi.

Okul Aile Birliği’nde Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan, Yeni Şafak’ın sahibi olan Albayrak Holding’den Mustafa Albayrak ve Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan var.

Üsküdar Küçük Çamlıca Mahallesi’nde kurulan lise 2016’da proje okul haline getirildi.

Hafızlık eğitimi ve Arapça hazırlık sınıfı kondu.

Pansiyon açıldı.

Erkek ortaokulu kuruldu.

Zamanla “İTO” adı kullanılmaz oldu, yalnızca “Marmara Anadolu İmam Hatip” tercih edildi.

Çünkü iddiaya göre bu lise Aziz Mahmud Hüdai Cemaati veya ‘Erenköycüler’ diye bilinen Nakşibendilerin kontrolüne geçti. Erenköycülerin bu okulu Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin lise ve ortaokulu haline getirmek istediği iddia ediliyor. Ancak Marmara İlahiyat’ta bu girişime karşı direnç olduğu ifade ediliyor.

Kerem Kınık’a ödül: Anabilim Dalı Başkanı oldu


6 Şubat Depremi’nin ikinci gününde AHBAP Derneği’ne çadır sattığı ortaya çıkan Kızılay Başkanı Kerem Kınık, kurumu tarihinde hiç olmadığı kadar itibari kaybına uğrattı.

O kadar ki Kızılay’ın kan stokları dibe vurdu.

Kınık, seçimden hemen önce görevinden istifa etmek zorunda bırakıldı.

Kerem Kınık


Hacca gidip göz önünden kayboldu.

Ve dönüşte, Kızılay tarafından kendisine ‘İyilik ve Merhamet Elçisi’ ünvanı verildi.

Yaklaşık iki hafta önce, öğretim üyesi olduğu Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde Afet Tıbbı Anabilim Dalı Başkanlığı’na getirildi.

Hatırlayacaksınız...

15 Temmuz’dan sonra kapatılan Gülhane Askeri Tıp Akademisi binası bu üniversiteye devredilmişti.

Bu atama Kınık’ın hâlâ korunduğunu, halkın gözünü boyamak için seçimden önce istifa ettirildiğini ortaya koyuyor. Gelecekte Kınık’ı daha kritik bir görevde görürsek şaşırmayacağım.