Çok enteresan işler oluyor hakikaten... Betül Yılmaz adında bir hanımefendi Merkez Bankası Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı.

Genel Müdürü çok mu iyi ki gittin yardımcısına takıldın diyebilirsiniz. Haklısınız da bu kadro ülkenin para politikasını yönetiyor. Bizim de durumu sorgulamamız gerekiyor.



★★★

Hemen Twitter’da iş değişikliğini duyurmuş maşallah... Hayırlı olsun ama çalışacağı kurumun adını bile doğru yazamaması enteresan geldi bana... Kendisine hatırlatayım, orası “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası”... “Cumhuriyeti” değil yani... Ne fark eder ki? Çok şey... Anlatırım bir ara nedenini... Bir ara düzeltirse iyi olur sanki...

Biz mi kurtaracağız Türkiye’yi?


1973’ten bu yana... Tam 50 yıldır... “Dünyada Özgürlük” raporlarında ülkeleri demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler, siyasi haklar, iktidarların yargısal denetimi vb. kriterle değerlendiren Freedom House’ın 2023 raporunda Türkiye, ‘Özgür Olmayan Ülke’ kategorisinde yer aldı.

Raporu yazanlar dibine kadar haklı! İnanmıyorsanız üç beş kişi bir araya gelip “Hükümet istifa” diye bağırarak yolda yürümeye çalışın. Anayasa’da bunun “yasal” olduğu yazıyor. İyi de Anayasa’yı kim takıyor?



★★★

Türkiye, son beş yıldan bu yana dünyadaki 195 ülkeyi kapsayan demokrasi ve özgürlükler sıralamasında hızla en alt sıralara geriliyor.

Bu yıl da yine geri kalmış, darbelerin yaşandığı, dikta ya da otokrasiyle yönetilen, yargının bağımsız olmadığı, kadın haklarının engellendiği 57 ülke arasında... Özgürlük endeksinin en çok gerilediği ilk beş ülke; Libya, Nikaragua, Güney Sudan, Tanzanya ve Türkiye... Hoşunuza gitti mi geldiğimiz seviye? Daha iyi yeri hak etmiyoruz ki bu yönetimle...

Raporda, geçen yıl çıkarılan Dezenformasyon Yasasıyla muhalefetin kampanyalarının ve bağımsız medyanın daha fazla baskıya uğrayabileceği endişesi dile getiriliyor.

★★★

Hadi gel de gazetecilik yapmaya çalış bu ülkede... Hepsinden geçtim bir de televizyon kanalı kurduk iyi mi?

Bildiğin kafayı sıyırmışız aslında... Sözde daha özgür daha adaletli daha iyi bir Türkiye bırakmak için çalışıyoruz çocuklara...

Durun bakalım daha ne işler açacağız başımıza?

Yandaş kadar alamadı afetzede


Merkez Bankası son olarak şubat ayında politika faizini yeniden indirerek yüzde 8.50’ye çekti. Bankalara sağladığı finansmana uyguladığı politika faizi indirimde sürekli...

İyi de üç kamu bankasının depremzedeler için başlattığı ‘düşük faizli kredi’ kampanyasında yüzde 0.99 olarak açıklanan faiz oranı, üç günde yüzde 1.59’a yükseltildi. Nasıl yani?



★★★

Merkez Bankası’ndan yüzde 8.50 ile para alan kamu bankaları depremzedelerin kullanacakları ihtiyaç kredisi yıllık faizini yüzde 11.88’den, yüzde 19.8’e mi çıkardı?

Seramayesini milletin ödediği vergilerle hazineden sağlayan kamu bankaları, böyle bir felaket ortamında afetzedeye destek olmayacak da başka ne zaman olacak?

Yandaş müteahhide ilk yılları ödemesiz krediyi dağıtırken, tüpçü gazete sahibinin verdiği zararı sineye çekerken iyi, depremzedelere kredi verirken yükselt faizi... İşte budur millet sevgisi!

İşiniz yoksa bu yazıyı okuyun!


İşsizlik yüzde 9.7 ile yeniden tek haneli rakamlara indi. İşsiz sayısı bir önceki aya göre 166 bin kişi azaldı. Vallahi öyle açıklandı.

Buna karşılık atıl işgücü olarak nitelendirilen geniş tanımlı işsizlik artış göstererek yüzde 22’ye yükseldi. Yani arttı. Yani işsizlik düştü ama işsiz sayısı arttı gibi bir şey oldu. Yani bu ne demek? Bana ne? Size ne? Bunu açıklayan kurum aynı zamanda pandemi döneminde herkes evde otururken işsizliğin düştüğünü de açıklamıştı. O derece...

Şimdi oturup bunu mu yorumlayayım size? Siz de okuyup sanki gerçekmiş gibi değerli zamanınızı harcayın. Bu kötülüğü yapmayacağım!