Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu’daki Kürt vatandaşlarımız dahil, herkesi kucaklamak istiyor.

Seçildiği taktirde, bir partinin değil, 85 milyon nüfusun Cumhurbaşkanı olacak, vatandaşlar arasında kesinlikle hiçbir ayrım yapmayacak.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan göreve geldiğinden beri insanlarımızı “Bizden olanlar” ve “Bizden olmayanlar” diye ikiye böldü, toplumda dostluk duyguları kayboldu.

Kılıçdaroğlu bu yanlışı yapmayacak, hiç kimseye hakaret etmeyecek.

★★★

Şimdi ısrarla, Kılıçdaroğlu’na suikast düzenleneceği haberleri yayılıyor etrafa... Bu iddialar doğal olarak muhalefet kanadında huzursuzluk yaratıyor.

İçişleri Bakanlığı iddialara boş veriyor ama CHP’liler kendi çaplarında önlemlerini alıyor.

İhbarları ciddiye almak, “Olmaz böyle şey” dememek lâzım...

Bu ülkede her türlü melaneti gördük...

Kılıçdaroğlu’nun, bazı çıkar çevrelerinin hedefinde olduğu malûm...

Günün sorusu şu:

Neden Kılıçdaroğlu’ndan rahatsız oluyorlar?

Neden onu düşman gibi görüyorlar?

Bence bu tipler, ülkeyi soyanlar, fakir-fukaranın hakkını gasp edenler, çıkarcılar, rantçılardır.

★★★

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nın sadece şu sözleri bile, vurguncu takımının tüylerinin diken diken etmeye yetiyor:

Milletin gasp edilen 418 milyar dolarını soygunculardan geri alıp millete vereceğim.

Beşli çeteler, mafyalar, çantacılar, rantçılar, hiç fark etmez, hiç!

Hepinizle hesabım var!

Şimdi oturun, bana tehdit mektupları yazın.

Herkes olması gerektiği yere gidecek.

Bu da benim sözüm olsun!”

★★★

İşte, o çevreleri büyük endişeye düşüren bu cümlelerdir.

“Bu da benim sözüm olsun” ifadesi, Kılıçdaroğlu’nun “şeref sözü” niteliğindedir. Tutacağına eminim.

Böylece o kişilerin çıkarları bozulacak, avantadan milyonlar, milyarlar kazanma dönemi bitecek. Ayrıca hesap vermeleri gerekiyor tabii ki...

O nedenle çelme takıp Kılıçdaroğlu’nu düşürerek kendileri için muhtemel tehlikeyi yok etmek istiyorlar!

Meselenin özü bu...

★★★

Ülkeyi krizlere sürükleyen “Tek Adam” rejiminden, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişi sağlayacak ideal kişi olarak gördüğüm Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanırsa, Türkiye’de çok şey değişecek.

Gerçekten Kılıçdaroğlu’na suikast düzenlemeyi düşünen bazı çıkarcı ve karanlık güçler varsa bunlar Türkiye’nin, Türk halkının umutlarını yok etmek isteyen şerefsizlerdir!

“Afganistan olmaktan Tanrı bizi korusun!”


14 Mayıs seçimlerinde CHP’yi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıklayan DSP’li eski 51 parlamenterin arasında bulunan 21. ve 23. dönem İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, eski yıllarda birlikte çalıştığım değerli arkadaşlarımdan biridir.

Süleyman Yağız bana gönderdiği WhatsApp mesajında şöyle diyor:

“Ben artık aktif siyaseti bıraktım. Hiçbir beklentim yok. Sadece memleketimi düşünüyorum. Türkiye’nin kurtuluşu için oyumu CHP’ye ve onun lideri Kemal Kılıçdaroğlu”na vereceğim. Ülkemizin selamete kavuşması için başka çare göremiyorum.” diyor ve ekliyor:

“Ülkeyi yönetenler bu devirde NASS diyor. NASS, Kur’an ve hadis hükümleridir. Yani şeriattır! Şimdiden şeriatın kapısını araladılar...

Aslında bu yeni bir gelişme değil. Süreç 12 yıl önce başlamıştı. O zaman da ben bu kötü gidiş için ‘Türkiye’de rejim fiilen değişti’ diye açıklama yapmıştım.

Şimdi toptan dönüşümün arifesindeyiz.

Bu seçimde oylanacak olan şu:

NASS mı, CUMHURİYET mi?

İran’da mollalar, Afganistan’da Taliban rejimi var. Tanrı her ikisinden de bizi korusun.”

GÜNÜN SÖZÜ

Bu dünyada zordan da zordur boş kafaları bilgiyle doldurmak!