Sadettin Tantan’ı İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik ve Asayiş Şubeleri’nde görev yaptığı günlerden beri tanırım. Yaman bir polisti...

Aradan neredeyse yarım yüzyıl geçti. Tantan, sürekli terfi etti, ekipler amiri, şube müdürü, il emniyet müdürü, ilçe belediye başkanı oldu, İçişleri Bakanlığı yaptı. Halen Yurt Partisi Genel Başkanı...

Aradan geçen 50 yıllık süre içinde ben Tantan’ın bir tek yalanına bile rastlamadım. Her zaman dik duran, kimseye “eyvallah” etmeyen, dosdoğru bir siyaset adamıdır.

Bunları hatırlatmama, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yazılı açıklaması neden oldu.

★★★

Hizbullah Terör Örgütü’nün siyasi uzantısı olan HÜDA PAR, AKP-MHP ittifakına katılınca gözler Devlet Bahçeli’ye çevrilmişti.

Cumhuriyet ilkelerine karşı çıkan, ay-yıldızlı bayrağımıza “Türk Bayrağı” denilmesini istemeyen, Türkiye’ye şeriatın getirilmesi için uğraşan HÜDA PAR’ın, milliyetçi parti MHP ile dünya görüşleri taban tabana zıttır.

“Böyle bir partinin MHP’nin yanında ne işi var?” şeklindeki eleştiriler üzerine Devlet Bahçeli bir açıklama yapmak zorunda kaldı.

HÜDA PAR’ın terör örgütleriyle bağlantılı olmadığını, AKP-MHP ittifakına katılmasını değerli bulduğunu söyleyen Devlet Bahçeli:

“Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan bunu iyi bilir. Hizbullah operasyonları için açıklama yapması gerekir” dedi.

★★★

Dedim ya, Sadettin Tantan dümdüz bir adamdır, Doğrucu Davut’tur...

Yaptığı cevabi açıklamanın, Devlet Bahçeli’nin hoşuna gideceğini hiç zannetmiyorum.

Tantan “Mezar evlerine ve Gaffar Okkan suikastına şahit olan 57’nci Hükümet Dönemi’nin Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli’nin, HÜDA PAR’ın Hizbullah Terör Örgütü’nün siyasi uzantısı olduğunu en iyi bilen isimlerden biri olması gerekir” dedi ve:

“Devlet Bahçeli, Cumhuriyet ilkelerine karşı HÜDA PAR’ın politikalarını nasıl hazmedebiliyor?” diye sordu.

Tantan şöyle devam etti:

“HÜDA PAR’ın başındaki isim de katiller sürüsünün avukatlığını yapmış biri... Bahçeli Bey bunları bilmiyor mu? Türk milleti bir taraftan HÜDA PAR ile diğer taraftan PKK / YPG ile tehdit altında.

Türk toplumu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ortadan kaldırmaya çalışan bir zihniyete karşı topyekûn bir çaba içerisindedir.

Bizi içten ve dıştan tehdit eden beslemelerden ve tutsak siyasi kimliklerden asla çekinmeyeceğiz.

Yazılı metinde benim adımı geçirdiği için sormak gerekir:

Sayın Bahçeli, Cumhuriyet ilkelerine karşı olan HÜDA PAR’ın ayrımcı parti politikalarını nasıl hazmedebiliyor?”

Muharrem İnce’nin hedefi!


İlk 3 gün bocalayan ve 100 bin imzaya ulaşamayan Muharrem İnce, 4’üncü gün AKP’den gelen destek imzalarla 100 bin imzayı tamamlayarak Cumhurbaşkanı Adayı oldu.

Tabii ki, adaylık demokratik bir haktır, ancak... Yurt içinde ve dışında yapılan yorumlar İnce’nin aleyhine. Onu “Bir bölen” olarak niteliyorlar.

Mesela Fransız Haber Ajansı AFP, dikkati çeken bir analiz yayınladı. Özetle şöyle:

“Muharrem İnce, Erdoğan’a karşı olduğunu söylüyor. Kılıçdaroğlu’na da karşı... Peki, neyi temsil ediyor, belli değil! Bunu kimse bilmiyor.”

Ajans yorumuna şöyle devam ediyor:

“İnce’nin CHP ve İYİ Parti’den oy alması bozguncu bir etki yapabilir ve seçimi ikinci tura bırakabilir. İnce’nin, AKP’den oy çalması pek mümkün değil. Onun adaylığı en çok kime hizmet eder? Erdoğan’a.”

Dış yorumlar bu mealde... Yurt içindeki yorumlar da pek farklı değil. Mesela, gazeteci-yazar Can Ataklı, Korkusuz Gazetesi’ndeki sütununda şöyle yazdı:

“Şimdi artık herkes biliyor ki, Muharrem İnce 100 bin imzayı bulamadı. Bunun üzerine Saray’dan gelen talimatla AKP teşkilatları otobüslerle vatandaş taşıdılar ve imzaları tamamladılar.”

Bir başka meslektaşımız da “İnce’nin hedefi seçimi 2’nci tura bırakmak ve Erdoğan’ı kazandırmak!” yorumunu yaptı.

Bakalım evdeki hesaplar çarşıya uyacak mı?

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanların yüzlerini tanırsınız ama yüreklerini asla!