Seçimde aynı kişinin birden fazla oy kullanmasını engellemek için Hindistan’dan ithal edilen bitki özlü boya parmağa sürülüyordu. Adrese dayalı kayıt sistemi oturmadan önce boya her seçimde kullanılıyordu. Çünkü aynı seçmenin başka sandıkta da oy kullanması engellenmek isteniyordu. Yıllardır, seçimlerde parmak boyası kullanılmamasına rağmen, son dönemde oy kullanan kişinin parmağının boyanması yeniden gündeme geldi.

Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK) toplantılara katılan ancak oy verme yetkisi olmayan siyasi parti temsilcileri var. Bunlardan en kıdemlisi de 12 yıldır aynı görevi yürüten CHP Temsilcisi Av. Mehmet Hadimi Yakupoğlu’dur. Doğru bildiğini söylemekten çekinmez. Adrese dayalı kayıt sistemine geçildikten sonra mükerrer oy kullanıldığının saptanamadığını, 2014 ve sonrasında sıkıntı yaşanmadığını belirtti.

OTURUP AĞLAYALIM

Seçimde parmak boyası genelde Asya ülkeleri ile otoriter rejimle yönetilen bazı Doğu Avrupa ülkelerinde seçimlerde kullanılıyor. Azerbaycan’da Cumhurbaşkanlığı seçimine gözlemci olarak katılmıştım. Ultraviyole ışın kullanıldı. Şeffaf sandıkları da ilk o seçimde görmüştüm. Yıllar sonra, ülkemizde de şeffaf sandıklar gördük. Parmak boyasının getirilmesine ilişkin açıklamalar için Yakupoğlu, “abesle iştigal” dedi ve nedenlerini şöyle açıkladı:

“Parmak boyası kullanılmadığı için bugüne kadar risk tespit etmedik, herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Yaşamadığımız bir şeyi paranoya haline getirip gündeme getirmek sadece seçmenimizi sandıktan kaçırır, başka bir işe yaramaz. Parmak boyası getirsek bile bu ancak bir sonraki seçimde kullanılabilir. Hadi onu da aştık diyelim. Anayasa değişikliğini de yaptık, geçici madde koyduk. Bugün YSK, Hindistan’a bu boyayı sipariş etse ne zaman geliyor biliyor musun? Eylül ayından önce Türkiye’ye gelemiyor.

Bu boya dükkanlarda raflarda bulunan bir boya değil. Özel olarak üretiliyor. O da bir yana artık öyle kimyasallar çıktı ki parmağını sokuyorsun sıvının içerisine, boya anında siliniyor. Teknoloji ilerledi, bitkisel boyalarla seçim güvenliği sağlayacaksak hiç sağlamayalım, oturup halimize ağlayalım.”

NEREDE KULLANACAKLAR?

Yasal düzenleme de yapsanız, bunun üzerinden bir yıl geçmeden seçimde uygulanamayacağını hatırlatan Mehmet Hadimi Yakupoğlu, “Popüler siyaset yapmanın manası yok” diyor, seçmen kütüğü, seçmen listelerinde önlemler alındığını hatırlatıyor.

Deprem bölgesinde seçimler nasıl yapılacak? Bu konuda YSK’nın kararını Yakupoğlu şöyle anlattı:

“Eski sistemde nasıl oy kullanılıyorsa, yine aynı uygulama yapılacak. YSK Başkanı, bizim de talebimiz olan depremde yıkılan binaların adres kayıt sisteminden çıkarılmaması yolunda İçişleri Bakanı ile görüştü. Deprem bölgesindeki seçmenler, çıkacak yönergeye göre adreslerini oradaki çadırlara ya da konteynerlere de aldırabilirler. Ya da (e-devlet) üzerinden hangi ile gitmek istiyorsa kaydını aldırabilir. Nereye aldırırlarsa orada oy kullanırlar. Onda bir problem yok. Ayrıca seçmen bölgesinde eskiden hangi okullara sandık kuruluyorsa, aynı okullara yine sandık kurulacak. Okullar yıkılmış olsa bile bahçesine konteyner konacak, oylar orada kullanılacak.”

FABRİKA AYARLARINA DÖNÜŞ

Yakupoğlu, “Şu anda en rahat seçim hazırlık sürecini yaşıyoruz. YSK’nın 2019 mahalli idareler seçimi öncesi ve sonrası kararları bırakın bir tarafa 2018 fabrika ayarlarımıza dönelim. Şu anda önümüze gelen bütün genelge, karar taslaklarının tamamı da 2018’in bugüne güncellenmiş hali. Çünkü biz 2018 öncesinde ve sonrasında hiçbir sıkıntı yaşamadık, ciddi itirazlar olmadı. Yapılan itirazlarda sandık sonuç tutanaklarına göre hepsi reddedildi” diyor.

Ülkemizde geçici koruma altında tutulan Suriyelilerde mavi renkli Türkiye Cumhuriyeti Kimliği var. Bu kimlikler T.C. vatandaşlık numarası 900 ile başlıyor. Mavi renkli kimlikli olan Suriyeliler eğitimden, sağlıktan ve diğer olanaklardan yararlanıyor ama vatandaş gibi oy kullanamıyor.

PARAYI BASTIRAN

Siyasi partilere 21 Ocak’ta son seçmen listeleri verildi. Bu listelerin analizleri yapıldı. Sıkça sahte seçmenden de söz edilmesi, oy kullanacak seçmeni sandıktan soğutuyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bizim elimizde olan bilgiler YSK’da yok” demişti. Bu konu öyle bir köpürtüldü ki, sanki CHP yasadışı bilgiler elde ediyormuş havası yaratıldı. Oysa CHP Genel Başkanı, YSK’dan alınan listeler üzerinde çalışmalar yapıp değişik sonuçlar elde edildiğini anlatmak istemişti.

Örneğin seçmenleri doğum yerine göre soruşturursanız, kaçının Suriyeli, kaçının Afganistanlı olup da vatandaşlığa alınanlar olduğu da ortaya çıkar. Türk vatandaşlığının satışta olduğu, parayı bastıranın vatandaş yapıldığı günler yaşıyoruz. Parayı bastırıp örneğin ev alan kişi bakıyorsunuz vatandaş yapılmış.

CEVAP VERİLMİYOR

Türk vatandaşlığına alınanların sayısını İçişleri Bakanlığı gizli tutuyor. Bu konuda milletvekillerinin soru önergesine sağlıklı bir cevap verilmiyor. Milletvekili kaç Suriyelinin, Afganlının vatandaşlığa alındığını soruyor, bakanın verdiği cevap, “Yasalara göre işlem yapılıyor” oluyor.

Yok, bir de “Yasadışı işlem yapıyoruz” deseydiniz!