Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu kurumlarına “Tasarruf genelgesi” gönderdi. Bakan, yurtiçi ve dışı harcamalar ile taşınır-taşınmazın kullanılmasında genelgeye uyulmasını istedi. Bu genelgeleri çok biliriz ama uyan kim? Genelgeyi uygulamakla görevli olanlar, genelgeye uymaz, hatta bu konuda kötü örnek olursa alt kademelerin tasarruf önlemlerine uymasını kimse beklemesin.

Müsrif harcamalar için “İtibardan tasarruf olmaz” diyen yöneticilerimiz var. Görev yaptığı illerde adı “Cimri Vali”ye çıkmış kamu görevlileri de vardı. Bilecik, Niğde, Erzincan, Manisa valilikleri görevlerinde bulunan rahmetli Vali Refik Arslan Öztürk, “Bana cimri desinler de, müsrif, savurgan demesinler. Ben bolluğun içerisinde kıtlık içinde gibi yaşamasını seviyorum. Şuradan sık-şuradan ye hesabı idare anlayaşını hiç boşlamadım” diyordu.

VALİ KONAĞINDA KAÇAK ELEKTRİK Mİ?

O yüzden olsa gerek Ankara’da yapılacak toplantılara geleceği zaman şehirlerarası otobüsten kendi parasıyla biletini alır, toplantı sonrası da yine görev yaptığı ile giderdi. Valiliğe tahsisli lüks otomobillere bindiğini görev yaptığı illerde gören olmamıştır. Makam odasının gereksiz gördüğü lambalarını söndürtmüştü.

Tatilde olduğu bir dönemde, minibüsle evine dönüyormuş. Polis, yolda kimlik kontrolü yapmak için minibüsü durduruyor. Polis, minibüsteki yolculardan birisinin vali kimliğini görünce şaşırıyor, “Efendim gideceğiniz yere biz bırakalım” diyor. Vali Öztürk “Ben tatilde resmi araç asla kullanmam” diyor. Polisler kadar, minibüsteki yolcular da “Böyle valiler de varmış” diye memnuniyetlerini, şaşkınlıkla dile getiriyorlar.

Daha ilginç bir olay daha anlatayım. Vali, yeni bir ile atandığında, elektrik parası çok az gelmeye başlayınca, TEDAŞ görevlileri arasında “Vali kaçak elektrik mi kullanıyor?” esprisi yapılmaya başlanmış. Elektrik sisteminde, sayaçta bir arıza olup olmadığına bakılmış. Ancak, arıza yok, sayaç sağlam. Meğer, valinin gereksiz lambaları söndürerek elektrikten tasarruf yaptığı anlaşılmış. O vali, benim ağabeyimdi. Onun örnek alınacak yaşamını “Vali Bey” isimli kitabımda topladım.

TASARRUF MU YAPILACAK?

Ülkede lüks, şatafat almış başını gidiyor. TBMM’de kamudaki araçlardan söz edilirken nüfusu Türkiye’ye yakın ülkelerdeki resmi taşıt sayılarından da örnek veriliyor. Ülkemizde kamuda  makam aracı sayısı 125 bin adet. Türkiye’nin makam araçları yönünden “Dünya rekorunu”nu elinde bulundurduğu belirtiliyor.

Ülkemizde 125 bin kamu aracı varken, bu sayı Almanya’da 9 bin, Japonya’da 10 bin, Fransa’da 8 bin civarında.  Devlete ait uçak filosu bakımından birçok ülkeden de öndeyiz. Almanya’da 12, Fransa’da 14, İtalya’da 11, Japonya’da 2 özel uçak bulunurken ülkemizde Cumhurbaşkanlığı’nın hava filosundaki uçak sayısı ise Katar’ın tartışmalara neden olan hibe ettiği ‘Uçan Saray’ı Boeing 747-8 model uçakla birlikte 16’ya yükselmişti.

ÇARŞIDA, PAZARDA

Açıkçası kamudaki taşıt savurganlığının üzerine giden yok.  Yılmaz Hastürk, milletvekilliği döneminde yanına bir noteri alıp pazar yerlerini dolaşmış, resmi araçla pazara gelen bürokratları ya da eşlerini saptamıştı. Bunu TBMM Genel Kurulu’nda fotoğraflarla gündeme getirmişti. Bu saptamadan sonra en azından bir süre resmi araçlarla pazara gidilemedi. Bu kez Yılmaz Hastürk, noterle okul önlerine gitti. Resmi araçla çocuklarını okula getirip götürenlerle ilgili tespitler yaptırdı. Onu da gündeme getirdi.

Sonra ne mi oldu? Resmi araçların plakaları sivilleştirildi. Araçlar üzerinde yazılı olan “Resmi Hizmete Mahsustur” yazısı kapatıldı. Bugün resmi araçların resmi olduğunu anlayamazsınız. O yüzden tatile de gidiliyor, pazara da gidiliyor, her türlü özel işlerde rahatlıkla kullanılıyor. Bunu yapanların hiç vicdanı da sızlamıyor.

OYSA BİR KANUN VAR

5 Ocak 1961 tarihli, 237 sayılı Taşıt Kanunu var. Kanunun 4. maddesi, “Emirlerine ve zatlarına binek otomobili verilenler (1) sayılı cetvelde, makam hizmetlerine tahsis edilen taşıtlar (2) sayılı cetvelde gösterilmiştir” deniliyor. Ancak, bunu ne uygulayan ne de uyan var. Bakalım, kanuna göre kimlerin “Emirlerine ve zatlarına” binek otomobil verilebiliyormuş:

-Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı

-TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, Komisyon Başkanları, Grup Başkanları ve Grup Başkanvekilleri

-Cumhurbaşkanlığı

-Bakanlar

-Genelkurmay Başkanı

-Kara, Deniz, Hava Kuvvetler Kumandanları

-Elçilikler ve daimi delegelikler (Yurtdışında bulundukları sürece)

-Daimi Askeri Temsilcilikler Başkanlıkları (Yurtdışında bulundukları sürece)

-Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği

-Anayasa Mahkemesi Başkanı

-İl Valileri

-Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili

-Yargıtay, Danıştay, Sayıştay başkanları

-Yüksek Seçim Kurulu Başkanı

-Cumhuriyet Başsavcısı

Eğer, tasarruf yapılacaksa devlet önce kendisinden başlamalı.