Feyzi İşbaşaran, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde Turgut Özal’ın özel kalem müdürlüğü ve aynı zamanda başdanışmanlık görevlerinde bulundu. Önce ANAP İstanbul Milletvekilliği, daha sonra AKP’den Elazığ Milletvekili oldu. Ancak, partisinde 18 ay görev yaptı ve ardından istifa edip bağımsız milletvekili olarak parlamentoda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef almış, “Sen ne anlarsın dinden, imandan” demişti. Feyzi İşbaşaran, Kılıçdaroğlu’nun ailesiyle ilgili Turgut Özal’dan dinlediklerini Twitter hesabında yazdı. İngiltere’de yaşayan İşbaşaran’ı aradım, yazılanın kendisine ait olup olmadığını sordum. “Evet, ben yazmıştım” dedi. Neler yazdığını, niçin yazdığını okuyalım:

KONU: KILIÇDAROĞLU’YDU

“Dönemin Başbakanı Turgut Özal ile Konya’ya gitmiştik. Konya ziyaretimizde Akşehir ilçesini de ziyaret etmiştik. Özal’ın ‘Seyid Mahmud Hayrani’nin türbesini ziyaretine kadar, Hayrani hakkında bilgim yoktu. Ta ki Özal ve Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinde Özal’ın ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nun Seyid Mahmud Hayrani’nin soyundan geldiğini’ söyleyene kadar. Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun peygamberimizin damadı Hz. Ali, torunları Hz. Hüseyin, Hz. Hasan’ın soyundan geldiğini öğrenmiş oldum.

Dönemin Gelirler Genel Müdürü Altan Tufan, Kemal Kılıçdaroğlu’nu daire başkanı olarak önermişti, fakat ANAP’taki ülkücü milliyetçi siyasiler başka bir ismin daire başkanı yapılmasını istiyordu. Bir gece, Altan Tufan başbakanlığa geldi, başbakanla görüşmek istediğini söyledi. Konu, daire başkanlığına Kemal Kılıçdaroğlu’nun getirilmesiyle ilgiliydi. Özal’ın imzasını gerektiren bir kararname değildi.

OTOMOBİLDE BEKLİYORDU

Özal, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da gelmesini istedi. Kılıçdaroğlu, otomobilde bekliyordu. Ben, korumayı gönderip Kemal Bey’in Başbakan tarafından beklendiğini bildirdim. Kılıçdaroğlu, başbakanın kendisini çağırmasına şaşırmıştı. Özal, Kılıçdaroğlu’nun Seyid Mahmud Hayrani’nin soyundan geldiğini biliyordu. Kılıçdaroğlu’nun daire başkanı olarak kararnamesi çıkarılmıştı.

‘Kemal, devletin gelirini, giderini ve bütçe tekniğini en iyi bilen bürokrat’ sözü de Özal’a ait. Özal’ın, her bütçe hazırlığında sabahlara kadar Kemal Kılıçdaroğlu ile çalıştığına şahit oldum.

Kemal Kılıçdaroğlu başbakanlığa, başbakanlık konutuna her geldiğinde Özal kendisine çok özel önem sevgi gösterirdi. Özal  ‘Kemal ben de sizin yeğeninizim, annem Tuncelili’ demiş, Kemal Bey de ‘Evet efendim, anneniz bizim Çemişgezek ilçemizin bir köyünden ama şimdi sizden kimse kalmadı’ sohbetlerine de tanık olmuştum.

HAYRET ETTİM

Kemal Kılıçdaroğlu Özal’dan sonra da Başbakan ve Cumhurbaşkanları ile çalıştı. Gerçekten, Özal’ın da dediği gibi Kemal Bey devletin hesabını, kitabını, bütçesini en iyi bilendir. Devlette bir tek gün çalışmamış Tayyip Erdoğan’ın Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘Sen bu devlet işlerinden anlamazsın’ dediğine insan gerçekten hayret ediyor.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, dini inanç ve ailesini anlatarak siyaset yapan biri değil. Bu O’nun sosyal demokrat kişiliğine de uygun değil, ta ki ben bunu Twitter’de yazana kadar. Kemal Bey, bundan bir ay önce Konya/Akşehir’deki dedesi Seyid Mahmud Hayrani’nin türbesini ziyaretinde benim yazdıklarımı doğruladı.”

Cumhurbaşkanlığı döneminde, Turgut Özal 1991’de  Kemal Kılıçdaroğlu’nu Bağ-Kur Genel Müdürlüğü’ne atamıştı. Süleyman Demirel de, Kılıçdaroğlu’nu Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Genel Müdürlüğü’ne atamıştı.

Kılıçdaroğlu, devlet işlerinden anlamıyorsa kim anlıyor acaba?

Karşıyaka Belediye Başkanı büyük bir skandalı ortaya çıkardı


İzmir’in Karşıyaka ilçesinin Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, deprem haberini öğrendiği gün yola çıktı. Günlerce deprem bölgesinde kaldı. Bütün illeri dolaştı. Aklında hep Karşıyaka vardı. Döner dönmez, depreme karşı neler yapabileceklerini düşündü. Neler yapılacağını araştırırken, büyük bir skandalla karşılaştı.

Karşıyaka Mavişehir Mahallesi 2011 yılında toplu konut alanı olarak ilan edilmişti. Plan yapma yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndaydı. 2012 yılında planlama kararı alındı. 15 bin konutluk alan için yapılacak en önemli işlerden birisi zemin etüdünün yapılmasıydı.

İzmir Karşıyaka’nın CHP’li Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, depremle ilgili çalışmalarını Sözcü Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’e anlattı.


YAPILMIŞ GİBİ

Bu bölgenin zemin etüdü yönünden riskli bir bölge olduğu biliniyordu. Ancak, etüde uygun bina yapılması halinde bir sorun yaşanmayacaktı. Dr. Cemil Tugay da “Herhalde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı buna göre gerekli işlemleri yapmıştır” dedi. Tugay’ın önceliği hep depreme karşı neler yapılacağını belirlemek ve buna göre ne gibi önlemler alınacağını saptamak olduğu için geçmiş dönemin ruhsat dosyalarını raflardan indirdi.

O indirilen dosyalardan birisi de Mavişehir’le ilgiliydi. 151 hektarlık alan için zemin etüdünün yapılıp yapılmadığı incelenirken çarpıcı bir gerçek ortaya çıktı. 151 hektarlık alanda 13 hektarlık alanın zemin etüdü yapılmış, 138 hektarlık alanda ise zemin etüdü yapılmadan “yapılmış” gibi gösterilmiş. Başkan, bu bilgi karşısında şoke oldu. Devletin böyle bir şey yapmasına inanamadı. Ama, kayıtlar bunu gösteriyordu. Tugay, bu durumu Çevre Şehircilik ve İklim İl Müdürüne bildirdi.

DERS ÇIKARILDI

Karşıyaka’da yaklaşık 23 bin konut var. Bunların yapılış tarihine göre en az 10 bininin mutlaka incelenmesi gerekiyor. Karşıyaka’nın zemin kötülüğü açısından riskli bölge olduğunu söylemesi kuşkusuz ev ve işyeri sahiplerini mallarının değeri düşeceği için de kaygılandırıyor. Karşıyakalı başkan bu çalışmalara destekten de geri kalmıyor.

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketine birçok belediye başkanı gitti. Can ve mal kaybını yerinde gördü. Gördüklerinin, bir daha yaşanmaması için her başkanın kendi ilinde, ilçesinde yapacakları var. Şimdi onun hazırlıklarını yapıyorlar. Ama, ilgili bakanlık görevini yerine getirmiyor, zemin etüdü yapmadan, zemin etüdünü  yapılmış gibi gösterilmesine ne demeli?