Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’na Alperen Ocakları Genel Başkanlığı için Yavuz Ağıralioğlu önerilmişti. Ondan hayli uzun olan saçlarını kestirmesini istediler. Kestirmeyeceğini söyledi. Bu gencin inatçı tutumu Yazıcıoğlu’nun hoşuna gitti ve genel başkanlığa getirilmesini uygun buldu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul’dan milletvekilliği teklif ederken “Size ülkeye hizmet için yol açıyoruz” demesinden hayli etkilendi. Adaylığı kabul etti. Daha önce parlamenterlik deneyimi olmamasına rağmen partisinin TBMM Grup Başkanvekili yaptı. Ancak bazı açıklamaları, çıkışları partisinde rahatsızlık yarattı. Akşener kendisini bu görevden aldı, genel başkan yardımcılığı ve parti sözcülüğüne getirdi.

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcülüğü görevini yürütünce yine rahatsızlık yaratan açıklamalarını sürdüren Ağıralioğlu’ndan parti sözcülüğü görevi de alındı. Dış Türklerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevi kaldı. Uygur Türkleri ile ilgili yurtdışında yapılacak toplantıda konuşmacılardan birisi olmasına rağmen, toplantıya gitmemesi Akşener’i kızdırdı ve genel başkan yardımcılığını da sonlandırdı. Partisini, yöneticilerini en kritik dönemde zor durumda bırakan Ağıralioğlu, Akşener’in 6’lı Masa’ya dönüşüne bırakın karşı çıkmayı, destekler nitelikte açıklamalar yaptığını belirttiler ve o yüzden son açıklamasını yadırgadıklarını vurguladılar.

“PLANI FARKLI”

İYİ Parti cephesinde, “Ağıralioğlu rahatsızlığı” var. İşte o rahatsızlıktan yansıyan cümleler:

“Ağıralioğlu geleceğe oynayan bir arkadaşımız. Zeki birisidir. Eğer, Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu seçilemezse, İYİ Parti seçimde istenilen başarıyı yakalayamazsa, kızgın, öfkeli delegelere oynayıp kendisini haklı göstermeye çalışacak. Bu arkadaş Millet İttifakı için çok şeyler söylerken, karşı taraf için tek kelime konuşmuyor. O da ilginç bir durum. Genel başkanın imza atmış, parti grubun karar almış, Cumhurbaşkanı adaylık başvurusu yapılmış, bu saatte milletvekilimizin çıkış yapması partimizde büyük bir rahatsızlık yarattı. Yavuz Ağıralioğlu, her an parti değiştirebilir. ‘Biz istediğimiz zaman Yavuz gelmeye hazır’ denildiğini de biliyoruz.”

“Yavuz Ağıralioğlu’nun imzalar atıldıktan, seçim sürecine girildikten sonra yaptığı çok kötü karşılandı. Bu konuşmanın iyi niyetli olmadığını değerlendiriyoruz. Yetkili organların yaptığı açıklamalar,  konuşmalar, attığı imzalar var. Bugün o sözleri söyleyen aynı kişi ağzını açıp eleştiride bulunmazken, üstelik genel başkanı destekleyici konuşmalar yaparken şimdi ne oluyor? Bu arkadaş daha önce getirildiği bütün görevlerden alındı. Başka bir siyasi partiyle ilişkili olduğu konusunda da bilgiler var. Bir ayağı başka bir partinin içinde. Böyle siyaset olmaz. Açıkçası kendisini partiden attırmak istiyor. Aday yapılırsa sorun yok.”

BAŞVURMADIM, ÇÜNKÜ…

Bu iddialara karşı Ağıralioğlu’nun söyleyecekleri vardır. Tam 32 dakika süren konuşmamızda Ağıralioğlu çok şeyler anlattı. Ancak konuşmamızın yazılmamasını rica etti. Aday olup olmayacağı, seçimde kimi destekleyeceğine ilişkin soruma verdiği cevabı yazmak istediğimi belirttim. İşte bu konuda söyledikleri:

“Seçimde ben partimi destekleyeceğim. Şerhlerimi yaptım. Milletvekilliği adaylığı için başvurmadım. Adaylık başvurusunda bulunmak birazcık nezaketsizlik olur diye düşündüm. Şundan dolayı: Partimizin bir kararı var. O kararı şerh ederek, partimi de koruyarak, kollayarak açıklamalarda bulundum. Şimdi bu şartlar altında genel başkanım ‘Bir kararımız var; bu kararımızın  hilafına olduğunuz için sizi aday yapamayız’ diyebilir. Buna çok saygı duyarım. Ama ‘Partimizin size ihtiyacı var, partimizle ilgili propaganda işlerinde çalışırsınız. Adaylık müracaatında bulunabilirsiniz’ derse başvurumu yapabilirim.

Cumhurbaşkanlığı propaganda sürecine katılamayacağımı düşündükleri için diyebilirler ki ‘Bu şartlarda milletvekilliğine taşımayalım.’  Başım üstüne. Genel başkan ‘partinin ihtiyacı var; siz parti propagandası için çalışın’ derse bu da benim başım üstüne. İYİ Parti’nin kuvvetli olması, parlamentoya kuvvetli girmesi, demokrasinin de kuvvetli nefes almasına imkan verecek. Ben partimden rahatsız değilim, partime ve genel başkanıma yapılandan rahatsız oldum. Ben adaylıktan bağımsız, partime çalışacağım. Emeklerim Cumhurbaşkanı adayına da gider.”

Ağıralioğlu’na başka bir siyasi partiden adaylık teklifi alıp almadığını sordum. “Doğrudur bana hem AKP’den, hem MHP’den daha önce de teklifler gelmişti. Benim bakışım şu: Eğer bir milletvekili partisinden istifa ediyorsa, milletvekilliğinden de istifa etmeli. Ancak, parti, kuruluş ilkelerinden tamamen sapmışsa o zaman geçilebilir düşüncesindeyim” dedi.

Ağıralioğlu’nu getirdiği her görevden alan Akşener’in nasıl bir karar vereceği de merak ediliyor...